Kayıtlar

İnsanlık dünya tekellerinin inisiyatifine terk edilmiş durumda

Resim
Bayer'in GDO'lu Tohum Üreten Monsanto'yu Almasının Anlamı -  Monsanto şirketi mısır, soya fasulyesi, pamuk, buğday ve şeker kamışı gibi genetiğiyle oynanmış tohumlara sahip bir dünya devi. Dünya kimya ve ilaç devlerinden biri olan Bayer, Monsanto’yu satın aldı. Monsanto, insan sağlığını ikinci planda tutan ve tarımı tamamen kendisine tabi kılan tarım ürünlerinin dünya liderliğini sürdürürken, Bayer dünyada daha çok hastalığın ortaya çıkmasıyla daha fazla kazanç elde edecek bir  ilaç devi.  Kapitalizmde bknz tek amaç şirketlerin daha fazla kâr etmesidir. Dünya tekellerinin bütün ülkelerde lobileri bulunur. Ülke yönetimleri de maalesef bu tekellerin hizmetindeki neoliberal politikaların uygulayıcıları olmaktan öteye gidemezler (İthal tarım ürünlerinde artırılan kotalarla ilgili TBMM kararlarına bakmanız yeterlidir).

Julia Leigh discusses Sleeping Beauty

Resim

Ya hep beraber, ya hiç birimiz!

Resim
Doğrusu, bu güzel söylemin ne olduğunu, nasıl insani olduğunu öğrenebilecek miyiz, pek bilemiyorum! Zira bu salgını da olağan bir hastalık olarak algılayıp, olabildiğince yoğun tedavi ve kayıplarla atlattıktan sonra, her şey eskiye dönecek gibi gözüküyor. Bu kanıya nasıl vardım? Geçen günkü, hükümetin aldığı önlemlerin anlatıldığı ve bir saate yakın süren toplantının hazırlanışı, sunumu ve içeriğinden böyle bir kanıya vardım. Tüm dünya adeta salgını birlikte yaşıyorken; virüs adeta tam bir sosyalist mantıkla, insanların gelir farklarına aldırmadan tüm insanlarda konuk oluyorken, herkes için aynı önlem alınmazsa duruma hakim olunamayacağı gün gibi ortada iken, daha toplantının hazırlık ve sunum aşamasında, toplumun konu ile ilgili çok önemli unsurlarının ihmal edilmiş olduğunun görülmesi hayal kırıcı oldu.   Dünyanın hali ortada iken, alınacak önlemler hakkındaki açıklayıcı toplantıda asıl ilgililer ve en çok zarara uğrayan ve uğrayacaklar yoktu, sanki onları ikame edercesine ağ...

Koronavirüse karşı alınabilecek en iyi tedbir "sosyal mesafe"

Resim
Koronavirüsün yayılışını gösteren 4 simülasyonda salgınla mücadelede en etkili yöntem  ‘sosyal mesafe koyma’  Washington Post ’un yayımladığı simülasyonlar, yayılımı azaltmada en etkili faktörün “artırılmış sosyal mesafe” tedbirleri olduğunu gösterdi. Kovid-19 salgınının 200 kişilik bir bölgede yayılma biçimini gösteren simülasyonlar, salgın karşısında 4 farklı eylem modelini ele aldı. 1. Önlem alınmayan model İlk modelde virüsün yayılımını durdurmaya yönelik önlem alınmadığı görülüyor. Simülasyonda yansıtılan küçük bir bölge olduğu için hastalık tüm nüfusa hızla yayılıyor. Ancak ülke ölçeğinde düşünürsek, salgın yavaşlamadan önce grafikteki çan eğrisinin daha da dikleşebileceği belirtiliyor. 2. Karantina modeli Bu modelde salgını yavaşlatmak için Çin yönetiminin Hubei eyaletinde uyguladığı zorunlu karantina ele alınıyor. Ancak hasta nüfusu sağlıklı olanlardan tamamen ayırmanın mümkün olmadığı sonucuna varılıyor. Baltimore eski sağlık komiseri Leana Wen’in s...

"Bir milleti yok etmek istiyorsanız tohumlarını yok edin yeter”

Resim
YERLİ TOHUMUNA SAHİP ÇIK Hükümet bir yasa çıkardı ve yerli ırk tohumların alım-satımı yasaklandı. Tohumlarımız maalesef eroin muamelesi görmeye başladı. Oysa o tohumlar bizim köklerimizdi. Bulunduğu iklime, yere uyum sağlayan bu tohumlar hastalıklarla kendi kendine mücadele ediyordu. Şimdi bazı firmalar çıktı ve tohumlarımızın genleriyle oynayıp onları başkalaştırdı. Tohumu alıyorsunuz, ekiyorsunuz ama maalesef tohumluk olarak ayıramıyorsunuz. Ayırdığınız tohumlardan üretim yapamıyorsunuz. Nasıl bir çarktır ki üretim için tohum firmalarına bağımlı kalıyorsunuz. “Bir milleti yok etmek istiyorsanız tohumlarını yok edin yeter” diyor Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya. Evet, Prof. Özkaya’nın tespitleri çok doğru. Çünkü genetiğiyle oynanmış bu tohumlardan (hibrit) yetiştirdiğiniz ürünlerden siz tekrar ekim yapamıyorsunuz. Ürün elde edemiyorsunuz.  [Kaynak:  https://www.hurriyet.com.tr/yerli-tohumuna-sahip-cik-1698...

Önleyici Sağlık Sistemi Gıda Güvenliğiyle Başlar

Resim
Bağışıklık sistemimizi tehdit eden virüslere karşı alınacak en güçlü tedbir, 'Güvenli ve Sağlıklı Gıda Politikaları'nın önemini kavramak ve onları hayata geçirmektir. Endüstriyel tarımda kullanılan pestisitlerin, yani tarım zehirlerinin önemli bir bölümü hormonal sistemimize zarar veriyor. Hormonal sistem bozucu pestisitler, doğal hormonların fonksiyonlarını taklit etme ya da hormon üretimi süreçlerini baskılama/uyarma yoluyla enerji metabolizmasında bozulmalar, mental bozukluklar, kanser, cinsiyet gelişimi bozuklukları, ci nsiyetsiz doğumlar, doğum anomalileri, sperm sayılarında azalmalar gibi çeşitli sağlık sorunlarına neden oluyor. Özellikle anne karnından başlamak üzere, bebeklik ve ilk çocukluk yıllarında maruz kalındığında, ileride ciddi sağlık sorunlarına yol açıyor. Zehirsiz Kampanya'ya destek ol; çocuklarımızı ve bizi zehirleyen pestisitler yasaklansın:  Change.org/ ZehirsizSofralar #BuğdayDerneği #ZehirsizSofralar #Sağlık Change.org/ ...

Çocuklar Sanal Telkin ve Hipnoza Karşı Korumasız Bırakıldı

via elamidirius.blogspot İnterneti insan mühendisliğinde kullananlar Kasım 01, 2019 ogrish, rotten, show no mercy.... Finansal krizi aşamayan Kapitalist Sistemde pastadan daha fazla pay kapma yarışında yeni yol ve yöntemler hasıl oldu. Sermaye çevreleri ve onlara çalışan siyasi odakların görünmeyen savaşında hiçbir kural yok. İnternete erişim yaşının her geçen gün daha da aşağı çekilmesiyle taze zihinleri iğdişleyerek sanal telkine açık "işlevsel" nesiller geliştiren odaklar hiç boş durmuyorlar. Çocuklara bilgisayar oyunları tuzaklarıyla ağır şiddet görüntülerini "meydan okuma" görev listesinde sistematik biçimde izlettiler. Bu çocukların ruh sağlığını alt üst ettiler.  +18 aşırı şiddet içerir Mavi Balina oyununda her saban 04:00'te uyanarak kendilerine gönderilen şiddet ve pornografik görüntüleri izleme görevi verilen binlerce çocuk şu anda ne haldedir??? SÖYLEYELİM, onların zihinlerini iğdiş ederek sanal hipnoz ve te...

Her şeyi yeniden tanımlamak zorunda olduğumuz bir çağdayız

Resim
Devletin tek bir antetli kağıdını, bir hokka mürekkebini bile şahsı için kullanmayan Aziz Nesin gibi bu coğrafyanın kıymetli bir değerini, dini cemaatler şeytan ilan ettiler. Aziz Nesin'i diri diri yakmayı Cennete kabul edilmenin bileti olarak gördüler. Oturdukları yerden sırf belli cemaat holdinglere sırtlarını yasladıkları için yetimin fakir fukara gurebanın hakkını gasp etmeyi ise marifet bildiler. İnsan aklını dışarıda tutan, ahlaksızlığa meşruiyet kazandırma çabasına giren her çarpık zihniyetin yerle bir olması ve insanca olana yer açılması için  mücadele etmekten tek bir saniye bile tereddüt etmeyiz.  Dini cemaate mensup oldukları için kişisel ahlaki sorumluluklarını terk eden kimi insanlar bizlere kendi dini inançlarını aşılamaya çalışıyorlar. Bu hadsizliklerini onlara ayna tutarak göstermeyi denedik ancak başaramadık. Kendileriyle birlikte dini inançlarını da kirlettiklerinin farkında bile olmayanlarla muhatap olmak, seviyemizi aşağı çekmekten ve beyhude bir çabada...

Kadın kimliğini basite indirgemek konusunda toplumun her kesiminde örtük bir uzlaşı var

Resim
Türkiye'deki bütün siyasi cepheler özde faşisttir. Nüfusun yarısını oluşturan kadın kimliğini toplumsal hayatta güçsüz bırakmayan kesim neredeyse yoktur. İlericilik iddiasındaki sosyalistlerin ve sosyal demokrat kesimin imajda kadını onore eden yaklaşımlarının, gerçekte iddia edildiği kadar güçlü olmadığını bilen bilir. Sağcı siyasetin bu konudaki sicili ise yeterince kötüdür. Kadını aşağı gören kültürel kodların çağa ve evrensel ahlaka uyarlanması için çaba sarf etmek yerine, numunelik öne çıkarılan kadınları "erk'ekleştirerek" kadının doğasına, kadının özündeki yapıcılığa, hayat vericiliğe derinden darbe indirirler. Başka bir deyişle, binlerce yıldır palazlanan savrukluğu ve yıkıcılığı numunelik kadınlara atfetmeyi marifet ve lütuf sayarlar. Kimi zaman kendilerine benzettikleri kadınlardan korkarlar. Korkunun getirdiği sahte bir saygıyla boyun eğerler. Toplum genelinde kadına yönelik zihin kodları günlük dile yansır. Kullanılan dili işgal eden cinsiyetçi küfür v...

Aslolan Yoldur

Resim
İTHAKA İthaka'ya doğru yola çıktığın zaman, dile ki uzun sürsün yolculuğun, serüven dolu, bilgi dolu olsun. Ne Lestrigonlardan kork, ne Kikloplardan, ne de öfkeli Poseidon'dan. Bunlardan hiçbiri çıkmaz karşına, düşlerin yüceyse, gövdeni ve ruhunu ince bir heyecan sarmışsa eğer. Ne Lestrigonlara rastlarsın, ne Kikloplara, ne azgın Poseidon'a, onları sen kendi ruhunda taşımadıkça, kendi ruhun onları dikmedikçe karşına. Dile ki uzun sürsün yolun. Nice yaz sabahları olsun, eşsiz bir sevinç ve mutluluk içinde önceden hiç görmediğin limanlara girdiğin! Durup Fenike'nin çarşılarında eşi benzeri olmayan mallar al, sedefle mercan, abanozla kehribar, ve her türlü başdöndürücü kokular; bu başdöndürücü kokulardan al alabildiğin kadar; nice Mısır şehirlerine uğra, ne öğrenebilirsen öğrenmeye bak bilgelerinden. Hiç aklından çıkarma İthaka'yı. Oraya varmak senin başlıca yazgın. ama yolculuğu tez bitirmeye de kalkma sakın. Varsın yıllarca sürsün, daha iyi; sonunda kocamış biri olar...