Her şeyi yeniden tanımlamak zorunda olduğumuz bir çağdayız

Devletin tek bir antetli kağıdını, bir hokka mürekkebini bile şahsı için kullanmayan Aziz Nesin gibi bu coğrafyanın kıymetli bir değerini, dini cemaatler şeytan ilan ettiler. Aziz Nesin'i diri diri yakmayı Cennete kabul edilmenin bileti olarak gördüler. Oturdukları yerden sırf belli cemaat holdinglere sırtlarını yasladıkları için yetimin fakir fukara gurebanın hakkını gasp etmeyi ise marifet bildiler.

İnsan aklını dışarıda tutan, ahlaksızlığa meşruiyet kazandırma çabasına giren her çarpık zihniyetin yerle bir olması ve insanca olana yer açılması için  mücadele etmekten tek bir saniye bile tereddüt etmeyiz. 

Dini cemaate mensup oldukları için kişisel ahlaki sorumluluklarını terk eden kimi insanlar bizlere kendi dini inançlarını aşılamaya çalışıyorlar. Bu hadsizliklerini onlara ayna tutarak göstermeyi denedik ancak başaramadık. Kendileriyle birlikte dini inançlarını da kirlettiklerinin farkında bile olmayanlarla muhatap olmak, seviyemizi aşağı çekmekten ve beyhude bir çabadan öteye gitmiyor.

Bizlere sonradan ürettikleri cemaat holding güdümlü misyonerliğe kalkışanlar haddini bilsinler. Doğruluğu ve dürüstlüğü kendine ilke edinen kimi Ateistlerin tırnağı bile etmeyen insanları adam yerine koymayız. 

Ağaç kovuğundan çıkmadık. Herkes gibi bizim de köklü bir geçmişimiz, tarihimiz, gelenek göreneklerimiz var.

Alevilik yüz bin yıllık insanlık tarihinin hafızasıdır


“Alevilik yüz bin yıllık insanlık tarihinin hafızasıdır. Bu hafızanın içerisinde insanlığın kurtuluş ütopyası vardır. Kamil insan, kamil toplum modeli ve rıza şehri* Aleviliğin toplumsal algısıdır. Alevi bilgelerin ortaya koymuş olduğu bu ütopya insanlığın kurtuluşunu da önceleyen bir anlayıştır... Ezilenlerin, dışlananların, ötekileştirilenlerin yanında yer alan bir öğreti ve inanç olan Alevilik, egemen inançların her zaman baskısı altında olmuş. Bu nedenle toplumsal ütopyası ve tarihsel boyutu nedeni ile kırımlara uğratılmıştır... Alevilik geçmişler toplamıdır. Tabi ki 1500 yıldır var olan İslami birtakım değerlerin Aleviliğin içine girmesi çok doğaldır. Çünkü var olan her şey başka şeyleri de etkiler... Tekamül yasası zaten tam da bunu içerir. Der ki bir şey varlaştığı zaman anında başka şeyleri de etkiler. Dolayısıyla özneler arası geçiş nedeniyle bugün 1500 yıldır var olan İslami bir takım değerlerin de Aleviliğin içerisine taşındığı bir gerçektir. Ama önemli olan Alevi bilgelerinin Aleviliğe taşımış olduğu İslami değerlerin hangi anlamları yüklediğidir... " - Alevi Yazar Süleyman Zaman

* Alevilikte Rizalık – Rıza Şehri
- Allah'tan gelen her şeyin gönül hoşluğuyla karşılanması.
- Kişinin kendisi ile barışık olması ve kendi özüyle hesaplaşması.
- Kişinin toplumla barışması. Diğer bir tabirle eline, beline, diline sahip olması.

Alevilikte Hak-Muhammed-Ali yolu bir rıza kapısı olarak inanca taşınır. 









Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj