"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

2013 yılında yapılan programda Mahmut Alınak ne dediyse bir bir yaşandı. Ali Bayramoğlu'nun Alınak'a üstten bakan o eleştirel tutumunun ne kadar yersiz olduğunu yaşayarak gördük. Buna rağmen Mahmut Alınak bir gece vakti evine yapılan baskınla gözaltına alınabiliyor. Konforlu alanlarında söz söylemenin ücretini fazlasıyla alanlar ise doğru  söyleyene zulmedilmesine sessiz kalmayı ihmal etmiyor. Sistem bunların üzerine inşa edildiği için ülkenin en köklü sorunları çözülemiyor. Şu ekranlara çıkartıp sonra da vurmadılar mı Tahir Elçi'yi. Söyleyeceği sözü on kere tartmak zorunda kalan Sayın Mahmut Alınak'ın karşısında o üretilmiş özgüvenli tavrıyla konuşan Ali Bayramoğlu vesairesi risk/kazanç çetveliyle çalışır. Alınak ve Elçi'ler canını bu yola koyar. Eşit değiliz!

2010 yılında Suriye'de halk ikiye bölündü: Beşar Esat'ı destekleyenler ve ötekiler.  İktidarını korumak isteyen Esat bütün gücünü muhalifleri bastırmak için seferber etti. Rejimin paramiliter gücü şebbihaların muhaliflere eziyetine göz yumuldu. 2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı dünya güçlerinin laboratuvar sahasına dönüştü. Vekalet savaşları yüzbinlerce insanın ölmesine milyonlarca insanın yerinden yurdundan göç etmesine sebep oldu. Savaş hiçbir sorunu çözemedi. Hiçbir sorunu çözemeyen savaş hâlâ devam ediyor.  Ortadoğu coğrafyasının demokrasiye alerjisi vardır. Kimse iktidarını paylaşmak istemez.  Çoğulculuk ve hakaniyet anlayışı yerine "kalabalık olanın" yumruğu masaya iner. PEKİ; Türkiye vatandaşları olarak: İdip'te ve Edirne'de sınır kapılarına yığılan Suriye halkından hangi dersleri çıkarmalıyız? Not: Biz Kürtler, kendi anayurdumuzda düşük yoğunluklu savaş ve çatışma ortamında yerinden yurdundan göç etmek zorunda ka...

"Vatanı için çarpışırken" ölenlerin hemen hepsi Anadolu'nun yoksul evlatları.  Cenazelerin kaldırıldığı muhitlerde bile gözlerin kör olduğu eşitsizliğin izleri var.  Patron ile işsizin ne tür bir eşitliği olabilir? Yoksulun çocuğu savaşta piyon gibi öne sürülür, ölür. Vatan millet edebiyatını yapmak da tuzu kurulara düşer.  Fakirin çocuğu ölür, patronun çocuğunun keyfi bile bozulmaz. Ancak bizlere izledikleri Suriye siyasetinde susmamızı öğütleyen devlet büyüklerimiz için bunlar teferruat!

Deepfake  ve dolayısıyla yapay zeka kullanımı hakkında her geçen gün yeni bir soru işareti ortaya çıkıyor. Günümüz dünyasında siber suçlular farklı teknolojiler kullanılarak ülkeler ve şirketlerde kriz yaratabiliyor. Deepfake teknolojisinden faydalanarak çok büyük vurgunlar yapan siber suçlular, güvenlik yazılımlarının yetersizliğinden faydalanıyor.  Siber suçluların Deepfake adını verdiği teknoloji kullanılarak sahte ses ve video dokümanlarını kullanan kişiler büyük şirketlerin ve ülkelerin yapacakları operasyonları tehlikeye sokuyor.  Deepfake kullanılarak kişiler sadece finansal kayba değil itibar kaybına da uğratılabiliyor. Sosyal medya hesapları, e-posta bilgileri ele geçirilebiliyor, bilgileri ele geçirilen kişi adına paylaşımlar yapılabiliyor ve bu sayede de istedikleri kişinin itibarına istedikleri şekilde zarar verilebiliyor.  Deepfake İlk Ne Zaman Ortaya Çıktı?  Bir insanın yüzünü kolaylıkla başkasının vücuduna yerleştirmeyi ve ses ...

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, İdlib'de 33 askerin şehit olduğu saldırıya ilişkin açıklama yaptı. Peskov, Türk askerlerin İdlib'de gözlem noktalarının dışında hayatını kaybettiğini söyledi.  Rusya Güvenlik Konseyi toplantısının ardından açıklamalarda bulunan Dmitriy Peskov şu ifadeleri kullandı, "Türk askerlerin hiçbiri, gözlem noktalarında hayatını kaybetmedi. Bu noktalardaki askerler ne yaralandı ne de bir tehlikeyle karşı karşıya kaldı. Türk askerlerinin hayatını kaybettiği trajik olaylar, eski Sovyet ülkelerinin vatandaşları da dahil çok sayıda yabancı paralı askerin bulunduğu terör gruplarının saldırı düzenlediği yerlerde gerçekleşti. Çok sayıdaki talebimize rağmen Türk tarafı, orada Türk askerlerinin bulunduğunu bize bildirmedi." Peskov, "Güvenlik Konseyi üyeleri, Suriye ordusunun terör gruplarına yönelik operasyonu sırasında Rus tarafının söz konusu gözlem noktalarındaki Türk askerlerinin güvenliğinin sağlanması için gereken ...

"Tepemizdeki kılıcın gölgesini ve ağzımıza yayılan o acımsı lezzeti hiç unutmadan boyuna direniyoruz işte. Her sabah yüzümüze çarptığımız bir avuç suyla başlıyoruz muharebemize kaldığımız yerden. Umut dediğin, dayatılan çaresizlikler içerisinden özgürlük devşirmekle ilgili. Umut dediğin, boğazından aşağı akan acılığa karşın en leziz tatlıları yapmakla, zehirlenmeden sevebilmek ve kendin kalmakla ilgili. Umudu vermezler. O yüzden de alamazlar. Onuru da vermezler. Ve o yüzden alamazlar. Adaletin hükmü kalmazsa, tuz kokar. Tuz, rüzgârın yalayıp soğuttuğu gözyaşımızdır. İyi yanımızdır. Yüzümüzü elimizle siler, yola koyuluruz yine. Boyuna tükürmek için zulmün suretine, boyuna. Her nerede karşımıza çıkarsa tam da orada. " [Karin Karakaşlı]

SİSTEM NEYİN ÇOĞALMASINI İSTİYORSA ONA DESTEK VERİR. KÖTÜ OLANA, İFTİRACIYA, DÜZEYSİZ İNSANA DESTEK VEREN KURUMSAL YAPILAR SORGULANMALIDIR. via elamidirius.blogspot Bir ülkenin refahı, yüceltilen insani vasıflarla yakından ilgilidir Şubat 28, 2020 Beyni boş, karakteri zayıf; yalana, dedikoduya, iftiraya meraklı insanların masum insanlara verdikleri zaralar yanlarına kâr kalmasın, ceza alsınlar: - Haneye tecavüz - Çoluk çocuğun kullanıldığı pornografik çekimler - İsim karalamak için nitelikli iftira düzeneği - Mahkemelerin soruşturma süreçlerinde yalan beyan ve nitelikli iftira üretimiyle yargı manipulasyonu KİMDİR BU İNSANLAR? BUNLARI KORUYAN EMNİYET - İSTİHBARAT fuhuşun, çocuk istismarının, haneye tecavüzün ve listeye eklenecek ağır adi suçların BAŞ ORTAĞIDIR. Alis'in dava süreçlerinde yapılan istihbarat soruşturmalarını bilinçli olarak manipüle eden düzenektekilerin isim ve adresleri ortada. DOĞRU DÜRÜST YAŞAYAN İNSANI KA...

Devletlerin saygınlığı insanına verdiği değerle ölçülür. Bu gençler İdlip'te kapana kısıldılar... Çok merak ediyorum, vatani duyguları suiistimal edilen bu gençlere farklı iş imkânları tanınsaydı yine de ücretli askerlik yaparlar mıydı?...

via alismetamorphosis.blogspot Durumdan vazife çıkaran kraldan çok kralcı paramiliter dijital fuhuş çeteleri Şubat 26, 2020 2013 Gezi olayları yaşanırken Erdoğan mağrip ülkelerine yapacağı ziyaret öncesinde Atatürk Hava Limanı'nda bir basın toplantısı düzenlemişti. O basın toplantısında, benim de üç yıla yakın borsa muhabiri olarak çalıştığım Reuters'in muhabiri Erdoğan'a Gezi direnişiyle ilgili görüşlerini sormuştu. Reuters'in o soruyu soran muhabiri, eski eşimin kuzeni, benim de çok sevdiğim ve ailem olarak gördüğüm biriydi. Erdoğan soruya sert bir yanıt vermişti. O tarihlerde de sosyal medyada gündemi takip eden, insanların siyasi gündeme yönelik tepkilerini analiz eden biriydim. Eski eşimin kuzeninin ismi sosyal medya troll ağlarında kullanıldı. Hatta hükümeti deviren yeni bir kabinenin kurulacağı esprisinde o kuzenin adı da kabinede yer aldı. Ve büyük ihtimalle beni de o vakitler akrep çukurundan farksız dijital manipülasyon, i...

via alismetamorphosis.blogspot YABANCILAŞIYORUZ Şubat 26, 2020 Çocuklar, içine doğdukları aile ve toplumun gölgesinde yetişirler; genetik, epigenetik, morfogenetik etkileri de hesaba katarsak karmaşık ilişki ağlarına sahip devasa bir sistemde serpilip büyürler. Çocukların eğilimleri, ahlaki gelişim seviyeleri, davranış kalıpları,  tercihleri bir bütün olarak içinde bulunulan bu sistemden bağısız düşünülemez. Bugün varılan noktada çocuklarımız, nihai hedeflerine dahi vakıf olamadığımız bir sistemin etki gücünün ezici ağırlığı altında yetişiyor. Çocuklarımızı anlamaya çalıştığımız kadar onları pençesine hapseden sistemi de irdeleyip anlamak zorundayız. Yabancılaşıyoruz. Çocuklar birbirlerini gayet iyi anlıyor. Sorun, ebeveyn ile çocuk arasında.  Bunun adı artık jenerasyon farkı değil. Köklü bir kopuştur. Telafisi de yok! so called "spiritually oriented world" practices're good or bad?