İdip'te ve Edirne'de sınır kapılarına yığılan Suriye halkından hangi dersleri çıkarmalıyız?

2010 yılında Suriye'de halk ikiye bölündü: Beşar Esat'ı destekleyenler ve ötekiler. 

İktidarını korumak isteyen Esat bütün gücünü muhalifleri bastırmak için seferber etti.

Rejimin paramiliter gücü şebbihaların muhaliflere eziyetine göz yumuldu.

2011 yılında başlayan Suriye iç savaşı dünya güçlerinin laboratuvar sahasına dönüştü. Vekalet savaşları yüzbinlerce insanın ölmesine milyonlarca insanın yerinden yurdundan göç etmesine sebep oldu.

Savaş hiçbir sorunu çözemedi. Hiçbir sorunu çözemeyen savaş hâlâ devam ediyor. 

Ortadoğu coğrafyasının demokrasiye alerjisi vardır. Kimse iktidarını paylaşmak istemez. 

Çoğulculuk ve hakaniyet anlayışı yerine "kalabalık olanın" yumruğu masaya iner.

PEKİ;

Türkiye vatandaşları olarak: İdip'te ve Edirne'de sınır kapılarına yığılan Suriye halkından hangi dersleri çıkarmalıyız?

Not: Biz Kürtler, kendi anayurdumuzda düşük yoğunluklu savaş ve çatışma ortamında yerinden yurdundan göç etmek zorunda kalmış bir halkız. Esat'ın yaptığını, yanlış politikalarda ısrar eden Türkiye Cumhuriyeti Hükümetleri yıllarca kendi Kürt vatandaşına uygulamıştır. TÜRKİYE'NİN gerek muhafazakâr camiadan, gerekse seküler kesimden ümmetçi ve ulusalcı damardaki sözde aydınları buna sessiz kalmıştır. Bugün Suriye'deki insani dramı diline dolayan sahte insan sevicileri gayet iyi tanıyoruz. SAMİMİYETSİZLİK ve İKİYÜZLÜLÜK  bu ülkenin aydınının da politikacılarının da en istikrarlı oldukları alandır. Kürtleri/Kürtlüğü yok saymayı kendilerine ilke edinmişlerdir. Hiç sekmez: Samimiyetsizliği ve ikiyüzlülüğü ilke edinenlerin siyasetinde her zaman yoksul halk ezilmiştir. Ülke içinde ya da sınır ötesinde bu denklem işler. Çünkü burası Ortadoğu! Bütün bu sürecin tek kazanı vardır: Düşük yoğunluklu çatışma ve savaşlarla gerçek demokrasinin, huzurun, refahın bu coğrafyaya gelmesini engelleyen EMPERYALİST GÜÇLER. Savaş ve silah baronlarının sadece Suriye iç savaşından son dokuz yılda piyasaya sürdüğü savaş mühimmatının değeri bir trilyon Amerikan dolarına yaklaştı. Sadece bu astronomik rakam bile Ortadoğu'nun maymuna çevrilen insanının silkelenerek kendine gelmesine yol açmalıydı.






Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj