Umut dediğin
"Tepemizdeki kılıcın gölgesini ve ağzımıza yayılan o acımsı lezzeti hiç unutmadan boyuna direniyoruz işte. Her sabah yüzümüze çarptığımız bir avuç suyla başlıyoruz muharebemize kaldığımız yerden. Umut dediğin, dayatılan çaresizlikler içerisinden özgürlük devşirmekle ilgili. Umut dediğin, boğazından aşağı akan acılığa karşın en leziz tatlıları yapmakla, zehirlenmeden sevebilmek ve kendin kalmakla ilgili.
Umudu vermezler. O yüzden de alamazlar. Onuru da vermezler. Ve o yüzden alamazlar. Adaletin hükmü kalmazsa, tuz kokar. Tuz, rüzgârın yalayıp soğuttuğu gözyaşımızdır. İyi yanımızdır. Yüzümüzü elimizle siler, yola koyuluruz yine. Boyuna tükürmek için zulmün suretine, boyuna. Her nerede karşımıza çıkarsa tam da orada. "
Umudu vermezler. O yüzden de alamazlar. Onuru da vermezler. Ve o yüzden alamazlar. Adaletin hükmü kalmazsa, tuz kokar. Tuz, rüzgârın yalayıp soğuttuğu gözyaşımızdır. İyi yanımızdır. Yüzümüzü elimizle siler, yola koyuluruz yine. Boyuna tükürmek için zulmün suretine, boyuna. Her nerede karşımıza çıkarsa tam da orada. "
[Karin Karakaşlı]