Demirtaş: Heykel meselesinde asıl neyi kast ettiğimi hem Erdoğan hem bütün devlet yetkilileri çok iyi biliyor

Demirtaş: O konuşmayı yaptığım gün, Öcalan’ın "silahları bırakmaya hazır olduğunu" yazan iki mektubu Erdoğan’ın elindeydi  [röportajın tamamı] "Yeni bir Suriye savaşı ile seçimde oy artırma hesabı yapıyorlar. Oysa biz o dönemde barışı sağlayabilseydik bu ölümleri durdurabilseydik emeği geçenlerin, mecazi anlamda söylüyorum, heykelleri dikilirdi. Ben, 'Öcalan’ın heykelini dikeceğiz' dediğimde tam da bunu kast etmiştim. Çünkü o konuşmayı yaptığım gün, Öcalan’ın iki mektubu Erdoğan’ın elindeydi. Bu mektuplarda Öcalan silahları bıraktırmaya hazır olduğunu söylüyordu. Ve ben bunu o dönemin Adalet Bakanı’nın ağzından bizzat duymuştum. Şimdi utanmadan sıkılmadan, o konuşmayı aleyhime kullanıyorlar, bundan dolayı yargılanıyorum, Erdoğan mitinglerinde bu konuşmanın videosunu izletiyor. Oysa neyi kast ettiğimi hem Erdoğan hem bütün devlet yetkilileri çok iyi biliyor. Öcalan silahları bıraktıracak ve elbette ki mecazi anlamda 'heykeli dikilecek' demiştim. İşte çözüm sürecinin şeffaf olmamasının manipülatif sonuçlarıdır bunlar." [4 Kasım 2016 Siyaset Darbesiyle tutsak alınan Kürt siyasetçi Selahattin Demirtaş]

Not - Türk Milli istihbarat Teşkilatının (MİT) 70'li yıllardaki kurulum sürecinde etkin olduğu PKK, başlarda Kürtlere devletten daha yakın bir örgütlenmeydi. Anadili yasaklanan, varlığı yok sayılan, Türklerin baskı ve asimilasyon politikaları altında ezilen ve sürekli aşağılanan Kürt Ulusu adına devlete karşı silahlı mücadele iddiasıyla yola çıkan PKK Uluslararası konjonktürde "KONTROLLÜ KAOS" ve "SÜRDÜRÜLEBİLİR DÜŞÜK YOĞUNLUKLU ÇATIŞMA HALİ" için önü açılan bir terör örgütüne dönüştü. Bu kabul PKK'nın terör örgütü listesine eklenmesiyle uluslararası toplumda resmi olarak tanımlandı. Dış güçler açısından PKK'nın tasfiye süreci örgüt lideri Abdullah Öcalan'ın Türkiye'ye teslim edilmesiyle başlatılmış oldu... Uzun yıllara uzanan savaşlarda kirlenmeyen taraf yoktur. Devletin "OHAL" güçleri de bundan muaf değildi. PKK ile mücadelede devlete bağlı karanlık güçlerin, Jitem'in uyuşturucu trafiğini yönetmek başta olmak üzere kendi kirli ekonomisini inşa ettiğini herkes biliyordu. Bugün geldiğimiz noktada PKK ya da liderinin akıbeti Kürt milleti nezdinde dönemsel bir konudur. Kürtlerin doğru yol ve yöntemlerle onurlu ve haysiyetli bir statüye kavuşması ise eninde sonunda kazanılacak nihai hedeftir. Kürt Halkının haklı davasında derin/paralel devlet destekli teröre yer yoktur.







Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj