Türkiye Cumhuriyeti Özelinde Devlet Kurumunun Saygınlığı ve Güvenirliği Meselesi

İnsanlık tarihinde uzun bir geçmişe dayanan devlet kurumunun, varlığını ve gücünü muhafaza ediyor olmasının bir kaç sebebi vardır. Devlet olmak ve devlet kalabilmek köklü bir özgüven ve özveri gerektirir. Devlet, gerek kendi toplumunda gerekse dünya kamuoyunda saygınlığını ve güvenilirliğini sürekli bir devinimle teyit etmekle mükelleftir. Gelelim Türkiye Cumhuriyeti Devletine. Bizzat devletin bilgi ve izni dahilinde İmralı/Kandil/hükümet arasında elçilik rolü üstlenen şahıslara/siyasilere zaman içerisinde ödetilen diyet, dört duvara hapsedilmek olmuştur. Bu çatı altından kaç devlet vardır? Devletin saygınlığı ve güvenirliği, kıymeti kendinden menkul bir takım karanlık odaklar tarafından duygusal hamasetle ve bilmediğimiz başka sebeplerle zarara uğratılmaktadır. Kurum olarak rasyonel bir yapı arz etmesi gereken Devlet, irrasyonel hücreler tarafından sistematik olarak iğdiş edilmektedir. Yasalardan muaf hücrelerin eylemleri ve devletteki nüfuzu uzun vadede devletin saygınlığına ve güvenirliğine halel getirmektedir. İdris Baluken, Sırrı Süreyya Önder, Selahattin Demirtaş ve çözüm süreci boyunca devletin gözetiminde barış elçiliği misyonunu üstlenen siyaset insanları ve aydınlar, zaman içerisinde yargı ve güvenlik birimleri eliyle bilinçli olarak kriminalize edilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında, Kürt Meselesine dair barışçıl ve müzakereyi işaret eden bir iki cümle sarfeden herkesi hedef tahtasına koymaya ant içmiş bir güruhun, devlet içerisinde paralel yapı oluşturduğunu ve elde ettikleri gücün tehlikeli boyutlara ulaştığını biliyoruz. Muhaliflere yönelik geleneksel saldırı biçimlerine eklemlenen, insan onur ve haysiyetini ayaklar altına alan, toplumu ayakta tutan ortak değerleri yerle bir eden yeni tür siber saldırı biçimleri ve sistematik manipulasyonlarla kişi hak ve hürriyetlerini ayaklar altına alan yapı, devletin merkezinde büyüyen bir habistir ve oldukça aktif olduğuna dair güçlü emareler mevcuttur. Derin devletin yeni paramiliter gücünü oluşturan fuhuş, uyuşturucu, dijital manipülasyon ve emlak çetelerine kadar uzanan; interneti, sosyal medyayı yapay zekanın desteğiyle adi organize işlerde kullanan mafya türü yapılanmalar, vatandaşın Anayasal haklarını ayaklar altına alan sistemli saldırılar gerçekleştirmektedirler. Başka ülkelerin istihbarat birimleriyle koordine çalıştığı ortaya çıkan bu yapıların ülke içindeki etkinlikleri kontrol dışına çıkmıştır. Yasa ve ahlak dışı organize suçlar, suça dahil etme/ödül döngüsüyle yeni suç mahalleri yaratmakta ve toplumun en önemli sacayağı olan ve farklı kesimleri bir arada tutan ortak değerlerin altı oyulmaktadır. Münferit bir olay izlenimi veren ancak arka planında devasa bir yapıyla karşılaştığımız, muhalif Kürt kimliğiyle siyaset yapan Alis'e yönelik yıllara uzanan kurumsal destekli profesyonel kurgu ve algı operasyonlarında bahse konu para-militer güçlerin ana şeması oratya çıkmıştır. Yuva yıkmaktan küçük yaştaki çocuk ve gençlerin körpe zihinlerini internet üzerinden ileri psikolojik tekniklerle iğdiş etmeye, insanları yalnızlaştırıp itibarsızlaştırmaya, Yargı ve Emniyeteki paralel yapılanmalar eliyle hedefe konulan kişileri maddi manevi yılgınlığa sürükleyerek kriminalize etmeye, insanların malını mülkünü ele geçirmeye, insan hayatını tehlikeye atan sistematik saldırıları yönetmeye ve hatta şüpheli ölümlerin yaşandığı örtük cinayetlere kadar uzanan birçok ağır hak ihlali, devletteki paralel yapılanmaların farklı ülke istihbaratlarıyla birlikte kumanda ettiği süreçlerdir. Birbirine taban tabana zıt siyasi grupları en tepeden koordine edebilme ve bu grupları kendi kirli amaçları uğruna aynı düzleme getirerek araçsallaştırma gücü ancak daha üstte mevzilenmiş "derin" odaklarla mümkündür.




Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj