Türk siyasetinin telkinleriyle hareket eden Kürt siyaseti her zaman kaybetmeye mahkumdur

Kürt siyasetçileri ve seçmenleri olarak sağ ve sol Türk siyasetinin ezileni olmaktan kurtulamıyoruz.

"Türkiyelileşme" projesinde çatı örgüt/parti olarak yola çıkan HDP, marjinal sol yerine Kürt Milliyetçiliğine evrilseydi daha tutarlı ve anlamlı bir hamle yapmış olurdu. Kürtlerin kimliksizliğine bir de ideolojilerin gölgesindeki ulusal aşağılanma eklenmezdi.

Ulusalcı ve sosyal demokrat çevreler 2015 seçimlerine az bir süre kala ortalığa bir söylenti yaydılar. "HDP gizli gizli AKP'yle görüşüyor" fısıltıları twitter'da öne çıkmaya başlayınca bizler HDP seçmenleri olarak Parti Başkanı Selahattin Demirtaş'ın bu söylentileri bertaraf etmesi için bir kamuoyu oluşturduk. Demirtaş sesimizi duydu. Biz Kürt seçmenler bu tuzağa düşmekle kalmadık parti liderini de aynı tuzağa çekmiş olduk. Selahattin Demirtaş 2015 Mayıs'ında kürsüden "Seni Başkan Yaptırmayacağız" dedi. Böylelikle "HDP gizli gizli AKP'yle görüşüyor" söylentilerinin önünü kesmek istedi. Ancak Kürtleri Türk siyasetinde "Kraldan çok kralcı yapan" bu sloganla kendi siyasi hayatının sonunu getirdi. HDP seçmenleri olarak bize bu oyunu oynadılar. Yaşananlar Türk siyasi tarihinin özeti gibiydi: Fatura her zaman olduğu gibi en ağır biçimde biz Kürtlere kesildi.

"Türkiye Cumhuriyeti Özelinde Devlet Kurumunun Saygınlığı ve Güvenirliği Meselesi"


Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj