Kürtler olarak Filistin'in acılarını paylaşıyoruz ancak Türk Hükümetinin ikiyüzlü siyasetine tahammülümüz yok
Türkiye’de Kürt, Kürdistan demek yasak. Kürtçe tek bir ilkokul dahi yok. Kürtçe tabelalar sökülüyor, Türk illerinde Kürtler Kürtçe konuştu, şarkı söyledi diye linç ediliyor, bıçaklanıp öldürülüyor. Oysa İsrail’in İbranice ile birlikte iki resmî dilinden biri Arapçadır. Bu dilde eğitim, sağlık ve her türlü devlet hizmeti vardır. İsrail vatandaşı 820 bin Arap vardır ve sadece bunlar için hizmet veren 9 tane resmî üniversite / akademik enstitü vardır (Türkiye’de 20 milyondan fazla Kürt için bu rakam sadece 4’tür). Dahası İsrail devleti resmî olarak, her yıl 19 Aralık’ta dünyadaki tüm Arap devletleri ile birlikte “Arapça Günü” kutlamaları yapar.
Yani?
Siyasi haklara girmek bile istemem zira İsrail Parlamentosu’nda Arap milletvekilliği gibi bir statü vardır; ayrıca BM’de gözlemci statüsüne sahip bağımsız bir Filistin devleti de vardır.
Bu yüzden sadece şunu söylemekle yetineyim: Türkiye’de Kürtler, İsrail’deki Arapların sahip olduğu hiçbir kültürel hakka sahip değildir. Ama yine de binlerce Kürt, Diyarbekir’de toplanıp İsrail’e karşı Arapları savunma derdine girebilecek kadar ahmak olabiliyor.
Yahu hele bir dönüp kendinize bakın; ölmüşsünüz de ağlayanınız yok.