Hilmi Özkök: "2004'te MGK kararıyla hükümeti FETÖ'ye karşı uyardık"

Eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök: 

"Amaçları, hükümetle kavga etmediğim için, benimle kavga eden birilerinin beni irticacı, Fetullah'a yakın göstererek etkisizleştirmek, yıpratmak istemeleridir." 



HABER ARŞİVİ

[19 Ekim 2016]

"NURCULUKLA İLK DEFA 1957'DE TANIŞTIK"

ESKİ Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, 2004 yılında dönemin genelkurmay başkanıyken MGK'da alınan kararla hükümeti FETÖ'ye karşı uyardıklarını bildirdi. Özkök "Hükümeti kesin olarak bilgilendirdik ve durum iyi değil dedik. Orada bir karar alındı. Ona icra planı denildi. Hükümete tavsiye ediyor MGK bunu. Ne yapılıyor diye izledik, açıkça söyleyeyim pek fazla bir şey yapıldığını görmedik. Biz gene her toplantıda irtica  ve  bu örgütlerin tehlikesine dikkat çeken konuşmaları MGK'da kuvvet komutanları da var biliyorsunuz her zaman dile getirdik" dedi.

Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, darbe komisyonunda öğrencilik yıllarından başlayarak askeri hayatını anlattı. Özkök, 1954 yılında Manisa'da ortaokulu bitirdikten sonra Işıklar Askeri Lisesini kazandığını anımsatarak özetle şunları söyledi : "Kompozisyon ve Matematikten sınava girerek kazanıyorduk. Bursa Işıklar Askeri Lisesine gittim. Burada 3 sene öğrenci kaldım.  1957 yılında Harp Okuluna Ankara'ya geldik. Biz taşradan gelen arkadaşlarımızla beraber yapılarımız  itibarıyla inançlı kişileriz. Namaz kılan arkadaşlarımız vardı harp okulunda ve bize bir salon tahsis edilmişti orada namaza kılıyorduk. Kuleli askeri lisesinden gelen bir gurup da vardı. Yaklaşmıyorlardı diğer ışıklardan gelen veya sivillerden gelenlere. Tuhaf kitaplar okuyorlardı, aralarında konuşuyorlardı. İlk defa Nurculukla böyle tanıştık. Ellerinde 'Saadeti Ebediye' diye bir kitap vardı. Bize de bunları okumamız öneriyorlardı. Orada Kuleli askeri lisesindeki bir öğretmen tarafından bu öğrencilerin bu şekilde etkilendiğini öğrenmiş olduk. İyi kitaplar olmadığını gördük, en azından benim için. Benim dedem aydın bir kişiydi. Öğretmen, hafız, imamlık yapmış çok aydın bir kişiydi. O yüzden dinimin ihtiyaç duyduğumuz kısmı öğrettiği için başkalarından öğrenme gayretinde olmadık. Onların çok farkı olduğunu gördük. Bir gün oraya bir kağıtlar getirdiler. 1937 CHP Kongresinde alınan kararlar diye. Çok şaşırdık.  Böyle şey yapmayın siyâsi şeyler dedik. Yapmayın dedik. Buna rağmen bu iş böyle devam etti. Sonradan o çocukların birçoğu ya kendileri ayrıldılar ya da çıkarıldılar biliyorum. Bu iş böyle devam etti."

"FETULLAHÇILIK SUÇTUR DİYE BİR KANUN YOKTU"

'Fetullahçılık suçtur' diye bir kanun olmadığını bu nedenle yakalananların disiplinsizlik suçuyla silahlı kuvvetlerden attıklarını söyleyen Özkök şöyle devam etti: "Okulda disiplin kurulu vardı. Bu gibi öğrenciler askeri kişiliği kaybettiklerini hissedince okuldan çıkarıldılar. Genelkurmayda personel daire bakanlığı yaparken disiplinsizlik konuları orada da gündeme geldi. çünkü işlem yapan daireydi personel daire başkanlığı. Burada işlemler sırasında bu işin yaygınlaşmaya başladığını hissettik. Silahlı kuvvetler olarak hedef alındığımızı hissettik. Yakalayabildiğimizi ordudan çıkardık. Ama bizim dışarıda istihbarat yapma imkanımız yok, ancak devletin istihbarat kurumlarından bize bilgi gelir. Biz hedefe yöneldikten sonra askeri mantık olarak kaynağı durdurursunuz. Kaynağını keserse kaynak ki devletin yetkili organları yapar bunu biz dışarıdan bekledik. Hep orada şuralarda  uzun uzun verdiğimiz brifinglerle anlatıldı."

 "MEŞHUR KONUŞMASINI BANTTAN DİNLETTİLER"

Hilmi Özkök, "1996 yılında orgeneral olarak tayin olduğum NATO askeri birliği var. Orada 4 yıl görev yaptım. Sonra ikinci başkanlığa gittim. Genelkurmayda olan bütün işlerin yürütüldüğü yerdir ikinci başkanlık. İkinci başkanken bizim üzerimizde durduğumuz en önemli konuydu. Askerî Şûralara gene bunları getirdik. Hükümet unsurlarına Milli Savunma Bakanı ve Başbakana anlatıldı. Daha sonra birinci ordu komutanlığını gittim. 2000 senesinde kara  kuvvetlerine atandım. Bu zamanda ilk defa Fetullah örgütünün ne şekilde bu işlere hız verdiğini, gizli örgüte dönüştüğünü gördüm. O meşhur konuşmasını dinlettiler bize 'Gizlenin saklanın günü gelince çıkacağız' konuşmasını banttan dinlettiler. Hepimiz emin olduk ki bu örgüt örgütleniyor. Ve iyi işler peşinde değil. O zamanda çeşit çeşit görüşler var. Siyasilerin tutumu ayrı, asker olarak başka türlü düşünüyoruz biz. O seneden itibaren MGK'ya da üye oldum. MGK tarafından gündeme getirir oldum. 2002 senesinde genelkurmay başkanlığına atandım ve bu işin üzerine daha ciddiyetle  durdum" diye konuştu.

"2004'TE MGK KARARIYLA HÜKÜMETİ FETÖ'YE KARŞI UYARDIK"

Hilmi Özkök, "Ağustos 2004'te Milli Güvenlik Kurulu'nda  silahlı kuvvetler  olarak dedik ki 'Bu örgüt çok büyük bir imkan kabiliyetine kavuştu. İmkan kabiliyeti yıllar içinde oluşur ama niyet bir gecede değişir. Aynen böyle söyledik. Dedik ki icra planı yapılsın bu iş takip edilsin o zaman kadar tehlikeli bir örgüt olarak görülmüyor tabi iyi niyetli görülüyor. Ama biz MGK'da bunu açıkça söyledik. Hükümeti kesin olarak bilgilendirdik ve durum iyi değil dedik. Orada bir karar alındı. Ona icra planı denildi. Hükümete tavsiye ediyor MGK bunu. Hükümetin unsurları da orada olmakla beraber. Ne yapılıyor diye izledik, açıkça söyleyeyim pek fazla bir şey yapıldığını görmedik. Biz gene her toplantıda irticadan  ve  bu örgütlerin tehlikesine dikkat çeken konuşmaları MGK'da kuvvet komutanları da var biliyorsunuz her zaman dile getirdik. Duyduklarımızı her zaman elimizden geldiği kadar  yaptık. Ama kaynağı nüfuz etmemiz mümkün olmadı. Hep bildiğimiz şeyi böylece hepimiz birlikte teklif ettik. Bir fikir birliği yapılmış olarak gidiliyor MGK'ya. Sonrasında bizim elimizde olan bir şey değil. Sonra 2006 yılında emekli oldum" dedi.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj