Kayıtlar

"Düşünce Suçu" diye bir suç icat etmişler...

Resim
Siyasi mahkumlara bir an evvel af çıkarılmalı. Yoksa bu gidiş gidiş değil...

Sorun çözeceği yerde sorun yaratan bir yargı sisteminden kimseye hayır gelmez

Resim
  via alismetamorphosis@blogspot Kurumlardaki paralel yapılanmaların "devlet imajı" karşısında haklı olmanız hiçbir şey ifade etmiyor. Hak arayışlarımda beni sürekli olarak kendimi savunmak durumuna düşürmeye çalışan kurumsal düzeneklerle mücadelede takdir edersiniz ki zorlanıyorum. Beş yıllık dava bombardımanlarına ve soruşturmalara yenileri ekleniyor. Haklı ve mağdurken yargıdaki paralel yapılanmalar eliyle sürekli olarak kriminalize ediliyorum. İHMAL YOKSA KASIT VARDIR - Kadına ve çocuğa yönelik kurumsal destekli sistematik zorbalığın izleri:  Bknz -  " Sapkın para-militer çeteler devletten daha güçlüymüş" Gıyabımda sanık olarak yargılandığım "Hakaret" gerekçeli dava duruşmasına gitmediğim gerekçesiyle 17 Aralık günü evimden polis zoruyla alındım. Davayı açan kişi 2019'da oğlum Cem'in sağlığı ve güvenliğiyle ilgili somut kaygılarımı ilettiğim savcılık soruşturma taleplerime kyok kararı çıkaran savcılardan biri. Kendilerini şahsi olarak tanımıyor...

Devleti teşkil eden kurumlarda saygınlık varsa saygı duyulur, yoksa duyulmaz...

Resim
Örümceğin ağları gibi hayatımıza çöken paralel devlet yapılanmaları via alismetamorphosis@blogspot Kişileri zan altında bırakmaya programlı nitelikli iftira düzeneklerinin geçmişi bundan en az 10-11 yıl evveline uzanıyor.  İnsan hayatına, onur ve haysiyetine kast eden organize saldırıların kurumsal bir arka planı var.  Paralel yapılanmanın bakiyesi organize çeteler  Polisin "Sanal Devriye Yetkisi"ni kumpaslarda kullandılar .  Belli kişi ve grupları hedef alan itibarsızlaştırma düzenekleri derin devletin ilgili birimlerinde dizayn ediliyor.  Casus yazılımlar  amacının dışında kullanılıyor. M üesses nizamdan infaz kararı çıktığı anda  sağ ve sol paramiliter çeteler   ile  Türk ve Kürt troller  aynı anda devreye giriyor.  İstihbaratın bilgilerini kullanıyorlar.  Zira devletin derin kayıtlarında bizler hakkında bizim bildiklerimizden çok daha fazlası var.  Bknz " BTK’ya giden kitlesel veriler nasıl bir zümrenin kontr...

Ruken Yılmaz - Çoxo

Resim

Kurumlar dönemsel güç odaklarının aparatına dönüşmüşse...

Resim
   via alismetamorphosis@blogspot Kadın da olsa çocuk da olsa "başı erkenden ezilmesi gereken" kesimler olarak kodlanıyoruz. Bu ilkel zihniyetten demokratik değerler bekleyemezsiniz. Beş yıldır babasıyla yaşayan oğlumun benimle iletişimine her türlü engeli koyanlar, sapkın siber çetelerin güdümünde kararlar alan Yargı, Emniyet ve Eğitim kurumları elbette benim şahsi davamı misliyle aşan bir yapılanmaya işaret ediyor. Terörle mücadele amacıyla ülke istihbaratlarına satılan casus yazılımları amacının dışında ve hiçbir ahlaki değer taşımayan tezgahlarda kullanan bir klik var. 15 Temmuz 2016 darbe kalkışmasındaki hezimetlerine rağmen kurumlarda "renklendirme" usulüyle varlıklarını sürdürüyorlar. Bunu beş yıldır devam eden Yargı ve Emniyet soruşturmalarındaki koordine manipulasyonlardan ve daha başka birçok somut kanıttan biliyorum. Yıllardır maruz kaldığım saldırı düzeneklerini bir sosyolog gözüyle kayıt altına alıyorum. Sıfır insani ve ahlaki değerle kurulan saldırı ...

"Suçu açığa çıkarmak suç olarak kabul ediliyorsa, suçlular tarafından yönetiliyorsunuz demektir."

Resim
via alismetamorphosis@blogspot Dijital takiplerde attığınız her adıma kendi kirli zihin haritalarına uyumlu kurgu ve hikayeler üreten para-militer siber çeteler Yargı ve Emniyeti etkileyecek güce sahipler. Bunu kendi kişisel davalarımda bizzat tecrübe ettim. Sadece siyasi bir muhalif olarak değil, bütün kimliklerime yönelik saldırılarda organize çeteleri kullandılar. Ulus-aşırı çalışan çocuk istismarcısı sapkın siber çeteler ve yerellerdeki işbirlikçi porno/fuhuş çeteleriyle sınırlı kalmayan, paralelinde kurumlardaki uzantılarını kullanan düzeneklerle mücadele ediyorum. İstihbarat birimlerinin "terörle mücadele" amacıyla satın aldığı casus yazılımlarla kişisel hesaplara sızıyorlar. Benim haricimde herkesin görebileceği yazışma ve seviyesiz deepfake türü paylaşımlar yapıyorlar. Bunu sistematik biçimde uzun yıllar yapmayı başardıklarına göre saldırıların KURUMSAL BİR KİMLİKTE OLDUĞUNU SÖYLEMEK yerinde olacaktır. 2009'dan bu yana gerek Facebook'ta "KAYGISAL ALAN...

Gözaltına alındıktan sonra "ORTADAN KALDIRILAN" yakınlarımızın kemiklerine dahi ulaşamayan bir halkız...

Devletin Anayasada belirlenmiş yükümlülüklerini kamufle etmek için uluslararası cemiyetin terör örgütü olarak kabul ettiği PKK'yla aşık tutan devlet aklıyla ne kadar muhatap olabilirsiniz ki.  Devletin gözetimi altındayken "yok edilenler" bu devletin vatandaşlarıydı.  HDP'nin kapısında kurulan çadırlarda, dağa giden evlatlarını bekleyenler de bu ülkenin vatandaşları.  İki eylem arasında temel bir fark var.  Bizler devletin sorumluluğunu yerine getirmesi için her Cumartesi toplanan bir halkız.  Devletin HDP'nin kapısına kurduğu çadır ise kendi halkını terör örgütü olarak kabul edilen PKK'dan aman dileten bir devlet aklını simgeliyor.  Sırf HDP'yi kamuoyu nezdinde kriminalize etmek adına devleti küçültecek kadar dönemsel bir politika izliyorlar. Bu da çapsız bir siyasetin kendi iç trajedisi olsa gerek... Hayasız bir ateşin içinde yanarken bir halk, O kadar isimsiz mezar taşı Ve bu kadar mezarsız ağıt var iken Cümle kurmaya utanıyor insan.. #CumartesiAnnel...

Bir Bylock gitti başka Bylock'lar geldi...

Resim
  via alismetamorphosis@blogspot Paralel devlet yapılanmalarına bağlı networklerin çalışma sistematiğini ve ortaya çıkan bariz olayları yıllardır kayıt altına alıyorum. Ben ODTÜ mezunu bir sosyoloğum. Süreçlere nesnel boyutta bakmak eğitimimin bir parçası. Dolayısıyla ortaya çıkan olayları nesnel boyutlarıyla değerlendirmek mesleğimin bir parçası. Bir Bylock gitti ama başka Bylock'lar var. Toplumun hemen her katmanından insanın bulunduğu bu iletişim ağlarında sizi zan altında bırakan uygunsuz içerikleri servis edecek veya sizin aleyhinizde kara propaganda yürütecek birilerini mutlaka buluyorlar.  Terör örgütüne dönüşen Gülen Cemaatinin şaşalı zamanlarında da şimdinin örtük/açık iktidar koalisyonlarında da ne hikmetse hedef olmayı "başaran" yegane kesim biz Alevi Kürt'leriz (!). Sekiz yıldır hemen hemen gittiğim her yerde kendilerine servis edilen manipulatif bilgi ve belgeler üzerinden bir önyargıyla hareket eden insanlarla karşılaşıyorum. Bunlar arasında elbette akli...

Kemal Kılıçdaroğlu: Bu memlekette fakirliği bitireceğim

Resim
CHP   Genel Başkanı   Kemal Kılıçdaroğlu : " Bu memlekette fakirliği bitireceğim. Hiçbir anne, benim mutfağımda tencere kaynamıyor demeyecek. O tencere kaynayacak. O tencere kaynamıyorsa o anne diyecek ki Kemal Kılıçdaroğlu'nun evindeki tencere de kaynamıyor.” 

"Yerli ve Milli" manipulasyon çetesi

Resim
Düşmanlık edenin bile mert olanına hasret kaldığımız bir çağ bu. Bizi tam da karşı olduğumuz seviyesizliklerle itham eden kurumsal bir yapılanmayla örtük bir savaşın içerisine çekiliyoruz. Paramilitarizmin tanımı artık değişiyor. Çocuk istismarcısı organize çeteler derin/paralel devletin en güçlü aparatlarına dönüşüyor. Sistematik ve profesyonel telefon ve internet sahtekarlıkları için kadrolu kurgu ekipleri ve troll orduları kurdular.  Resmi /özel paramiliter çeteleşmelerin yeni silahı bunlar.  Hiçbir ahlaki kriter taşımadan yasalardan azade iş gören bu organize yapılanmalar siyaset ve sermaye çevrelerinin en güçlü araçlarına dönüşmüş durumdalar.  İktidardaki paylaşım kavgalarından sonra terör örgütüne dönüşen Gülen Cemaatinin ve en iri aparatları Adnan Oktar'cı sapkın tarikat ve organize suç örgütünün zerk ettiği kirli "gelenek" maalesef bu coğrafyaya yerleşmiş durumda. Hedefe koydukları kişilerin " yabancı ikizini *** " bularak oyun ve tezgahlarda kullanan, i...