"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

"Ege-Akdeniz’deki son orman yangınları, bugüne dek göremeyenler için, bildikleri, alıştıkları 'Devlet Baba'nın çoktan öldüğünü, gömüldüğünü bir kez daha acı biçimde gösteriyor. İnsanların felaketleri karşısında ellerini ovuşturan, ne kadar rant sağlayacağı, ne kadar kâr edeceğini hesaplayan bir bezirgan var artık halkın karşısında…" " Yangın ve… Bildiğimiz devletin sonu" Sibel Özbudun

 via alismetamorphosis@blogsopt ÇAĞIN DİJİTAL TEKNOLOJİLERİNİ DÜŞMAN GÖRDÜKLERİ TOPLUM KESİMLERİNİN KADINLARINI İTİBARSIZLAŞTIRMAK, ÇOCUKLARINI İSTİSMAR ETMEK İÇİN KULLANIYORLAR. Kadına da çocuğa da ganimet gözüyle bakan bir zihniyetin eline makam ve güç verildiğinde çok tehlikeli işler çıkar ortaya. Ben Alevi Kürt bir muhalifim. Savaşın bile bir hukuku varken selefi güçlere bağlı siber çetelerin ve yereldeki işbirlikçilerinin hiçbir kuralı yok. Arz/Taleple çalışan yasa ve ahlak dışı bir pazar kurmuşlar 2011-2012 tarihinden bu yana para-militer siber çetenin hedefindeyim. Kişisel foto ve videolardan çıkardıkları yüz ve beden algoritmasına uyumlu kadınları kullanarak içerik üretiyorlar.   Deepfake oynamalarla ikna kabiliyeti güçlü manipulatif bilgi ve belgeyi ortalığa servis ediyorlar. Emniyette ve Yargıda cemaat/hemşerilik çıkar ağlarıyla kendilerine koruma alanı sağladıklarından, itibarsızlaştırma düzeneklerini kurumsal bağlantılarını kullanarak sürdürüyorlar. NEREDEN Mİ Bİ...

via alimetamorphosis@blogspot Türkiye'de her şeye muktedir tek bir güç odağı yok. Yani yekpare güç yok. Bunun en canlı örneğini 15 Temmuz 2016 gecesinde yaşadık... Ortada "Yekpare bir güç" yok ise Ülke istihbaratlarına "terörle mücadele için" satılma izni olan "advanced spyware"lerin https://www.newscientist.com/.../2284433-pegasus.../... bizim ülkemizde asıl amacından saparak siyasi çıkar gruplarının hasımlarına karşı kullanıldığı güçlü birer psiko-siber silaha dönüştüğünü düşünmek gerekiyor. Bizler insanların henüz idrak edemediği taşeron troll çetelerinin montaj ve deepfake saldırılarıyla uğraşıyoruz https://alismetamorphosis.blogspot.com/.../devlet... ancak ülke istihbaratları için geliştirilen sofistike casus yazılımlar ve yapay zeka programlarıyla HER ŞEYİ YAPMAK MÜMKÜN. Tabana yayılan internet ağı ve akıllı telefonlar üzerinden dizayn edilen süreçler var. Hedef kitle, geleceğin yetişkinleri olan çocuklar. *** Kişileri hedef alanların çürümüş m...

"Dedeoğulları ailesine yönelik 12 Mayıs’taki saldırı, ardından Hâkim Dal’ın katledilmesi ve son olarak Dedeoğulları ailesinden yedi kişinin katledilmesi sadece Konya’da değil, tüm Kürt halkında derin bir üzüntü ve öfke yaratmış durumda." Avukat Abdurrahman Karabulut   * * * ÖZEL RÖPORTAJ | Konya'da yedi mensubu öldürülen Dedeoğlu ailesinin akrabası İsmet İnik anlattı: 'Gidelim bu mahalleden' dedik, 'yetmiş yaşında adamım bana kimse karışmaz' dedi. Sayın Soylu'nun konuşmalarını dinledim. Ama biz olayı çok iyi biliyoruz. * * * Katliam göz göre göre gelmiş... İlk saldırıda kalabalık bir grup, " "Biz ülkücüyüz sizi burada yaşatmayacağız" sloganlarıyla aileyi darp ediyor. Gerçekleşen ikinci olayda, aynı aileden   darp edilen   yedi kişiyi katlediyorlar, evlerini ateşe veriyorlar.  "Aile ilk olarak 12 Mayıs’ta 50-60 kişilik bir grubun saldırısına uğramış, 7 kişi tutuklanmıştı. Ancak her hafta birer -ikişer kişi serbest bırakıldı. Yeni t...

Kürdistan Bölgesel Yönetimi'nden Konya'da yaşayan Türkiyeli Kürt soydaşlara yönelik hain saldırıya kınama: “Türkiye'de bir Kürt aileye yönelik saldırıyı kınıyoruz. Düşüncelerimiz ve dualarımız kurbanların aileleri ve sevenleriyle birlikte. Bu anlamsız suçun sorumluları adalete teslim edilmelidir."

  KARA BİR RÜZGÂR Kara bir rüzgârdı üstünde bir yurdun, Kara bir vicdan, kapkara. Esip durdu hışım gibi, taun gibi; Akla düşman, aydınlığa. * Kara bir rüzgârdı, kötücül, zalim, Daha doğmadan söndüren tomurcuğu. Genç kızın ergenlik düşüne düşman, Bebek bakışındaki meraka. * Kara bir rüzgârdı, kara kalpli, Mağaralarda beslenmişti, Yarasalardan esinlenmişti, Nefretle bilenmişti, hınçla. * Kara bir rüzgârdı, geçtiği her yerde Zehirliyordu iyi ve canlı ne varsa; Aydınlık uç vermesin diye O topraklarda bir daha. * Kara bir rüzgârdı, hiçbir şey Daha ölümcül olamazdı ondan; İnsanın sapkınlığıydı çünkü; İnsan görünümlü, insana düşman. * Kara bir rüzgârdı, zifir kara, Uçurum gibi açılmıştı ağzı; Esti üzerinde toplulukların, Boyun eğmiş, yazgıya razı. * Kara bir rüzgârdı, can alıcı, Yedeğinde cellatlar, mezbahalar, cezaevleri; Buyruğunda kara büyü, kara ruh, kararmış adalet, Elinde ölüm terazisi, cinayet kılıcı. * Kara bir rüzgârdı, esmekte hâlâ, Karanlık saçarak, kötülük ve riya; Gömmek için...

 via alismetamorphosis@blogspot Devletin derinlerine işleyen köhnemiş tekçi zihniyet çağa uyarlanmış yol ve yöntemlerle sürüyor. Bundan en çok Aleviler ve Kürtler zarar görüyor. Mesut Yeğen Hocamız, 90'larda Orta Doğu Teknik Üniversitesi Sosyoloji Bölümünde okurken derslerinden en fazla istifade ettiğimiz kıymetli hocalarımızdandı. Kişisel facebook sayfamda arkadaş/takip listemde ekli olan akademisyenlerden biriydi. Kendisi de bildiğim kadarıyla benim gibi Kürt'tür. 2011 yılından sonra Mesut Yeğen Hocam gibi Facebook arkadaş/takip listemden sırasıyla eksilen kıymetli akademisyenler, arkadaşlar ve hatta akrabalar oldu. Zaman zaman izaha muhtaç hal ve tavırlara maruz kaldım:  Bknz . İlerici, aydın, sorgulayan insanlar arasındaki köprüyü kırmaya, aileleri parçalamaya, kişileri itibarsızlaştırmaya yönelik sistematik saldırıların belli belirsiz ilk izleriymiş bunlar.  Profesyonel hacker kadrolarla çalışan, deepfake gibi ileri manipülasyon tekniklerini kullanarak insanları zan ...

"A world in which you see people whose features, are clouded by oppression, misery and suffering from a bitter reality that destroys everything we build."

Erdal Eren  30 yıl  önce , 13 Aralık 1980 tarihinde  idam edildi. Faşist cunta  işçi sınıfına ve emekçi halka, halk geçliğine korku ve gözdağı vermek, gençliğin mücadelesini sindirmek ve intikam almak istedi. Erdal’a yargılanmasından 48 gün sonra idam cezası verildi. Erdal Eren mahkeme heyetine sunduğu savunmasında şöyle diyordu: ”Sayın yargıçlar; Türkiye ve dünyada görülmemiş bir yargılama usülüyle karşı karşıyayız. Bu davanın o kadar çabuk sonuçlandırılmak istenmesi, olay dahi anlaşılmadan yukarıdan gelen emirlerle çoktan verilmiş bir kararın formalitesini yerine getirdiğinizi gösterir. Benim hakkımdaki kararın üst düzeydeki sıkı yönetim komutanları tarafından verildiği o kadar açıktır ki normal hukuk usulleri dahi ayaklar altına alınmıştır. Mahkemeniz sadece bu düzeni koruyan bir mahkeme değil, aynı zamanda askeriyenin hiyerarşik emirlerine de bağlıdır. Ve sizin burada emir kulu olmaktan, tanrıların kan isteğini onaylamaktan başka bir göreviniz yoktur. Bu o kadar ...