Devletin gücünü ve dijital teknolojinin nimetlerini Alevi Kürt toplum kesimlerine yönelik düşmanca ve hatta sapkın denilebilecek düzeneklerde kullanıyorlar.
Bilinçaltlarına hakim olan, bastırdıkları ne kadar sapkın eğilim ve suç varsa (ensest, pedofili, zina, fuhuş cinsel her tür obsesyon, hırsızlık yapmak, iftira atmak... ) bizler aleyhindeki kurgu ve hikayelerde kullanmayı bir mücadele aracı olarak görüyorlar.
Kapalı cemaat yapılanmalarında katı ahlaki değerlerle yetiştirilmiş insanların anonim kimliklerle neler yapabileceğini, yıllardır maruz kaldığımız itibarsızlaştırma düzenekleri vesilesiyle öğrenmiş bulunduk!
Ebuseleme Gülen'in itiraflarında oyun görünümlü yazılımlarla dijital ortamda çocukları nasıl hedef kitle haline getirdiklerini görebiliyoruz. Psiko-siber tekniklerle yalnızca çocuklarımızı değil yaşlılarımızı, kendi halinde yaşayan insanlarımızı hedef haline getiren bu yapılanma, 15 Temmuz 2016 hezimetlerine rağmen bizlere yönelik saldırılarını hiç aksatmadan sürdürdüler. Ulus-aşırı siber çetelerin ve yerellerdeki uzantılarının GASP EKONOMİSİNDEN beslenenler nasıl bir bataklığa mahkum olduklarını görmekten acizler ya da umurlarında değil.
* Yıllarca yasa dışı dijital takiplerden elde ettikleri devasa verilerle iş yapıyorlar.
* Hedef haline getirdikleri toplum kesimlerinin arkadaşlık, akrabalık, iş/okul arkadaş çevresi, ikamet edilen yerler gibi bağlantısallık şablonlarıyla tezgahlarını kuruyorlar.
* Eskiden manuel yöntemlerle ağırlıklı olarak çocukların kullanıldığı düzenekler yerine ele ayağa düşen casus yazılımları kullanarak hesaplara sızıyorlar.
* Ses ve yüz algoritması dahil, kişisel bilgilerin kullanıldığı her tür dijital sahtekarlığa imza atıyorlar. İsim+soyisim benzerliklerini dahil ettikleri kumpas ve tezgahlarda sizin adınıza milletten para dileniyorlar.
* Telefon sinyallerini aynı yere denk getirdikleri çeteye çalışan kişiler üzerinden kurgu ve hikayeler üretiyorlar. Anlık/çoklu konum tespitlerini saniyeler içerisinde manipulasyon düzeneğine çeviren yapay zeka programlarıyla çalışıyorlar.
Adliye koridorlarında, Emniyette ve hatta eğitim kurumlarında bu çetelerin gücünü görmek işten değil. Bylock'u misliyle aşan networklerle sadece devlet kurumlarında değil toplum tabanında da oldukça örgütlüler ve her tür hak gaspına zemin oluşturuyorlar.