Afet değil, rant hırsı...

 

via alismetamorphosis.blogspot

İnsan canının, insan kanının sudan ucuz olduğu Ortadoğu çukuruna çekilmek istemiyorsak, yönetim biçimi 'siyasi ve cezai sorumsuzluk' olan bir anlayışı, 'faili olmayan suçlar' ülkesi olmayı terk etmek zorundayız. 

Evlerin kum yığınına dönmesi doğal afet değildir. Bunun hukuki/cezai bir yaptırımı olmalıdır.

Deprem durumunda idarenin sorumluluğu:

"Bir olayın mücbir sebep olarak değerlendirilebilmesi için “öngörülemez”, “önlenemez” nitelikte olması gerekmektedir. İdare ortaya çıkan sonucu hiçbir şekilde öngöremez ve önleyemez durumda olmalıdır. Aksi durumda mücbir sebep söz konusu olmayacaktır. Her ne kadar depremin net olarak ne zaman ve nasıl cereyan edeceği bilinemez ve öngörülemez olsa da Türkiye’nin aktif fay kuşağında olduğu, birçok depreme şahitlik yaptığı ve bu depremlerin de ciddi yıkımlara neden olduğu şüphesiz ki bilinmektedir. Ayrıca günümüzdeki teknolojik gelişmeler, fay haritaları ve jeolojik araştırmalar bizlere belli açıdan net veriler sunabilmektedir. Böyle bakıldığında Türkiye’deki bir kasırga oluşmasının teşkil edeceği öngörülemezlik ile yıkıcı bir deprem için öngörülemezlik durumu tamamen farklı bir zemindedir. Nitekim Türkiye’de kasırga afeti, deprem kadar sık olmamaktadır. Bundandır ki, geçmiş dönemde depremin mücbir sebep teşkil edeceği görüşü son zamanlarda değişmeye başlamıştır." [hukukihaber.net]


Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj