Cumhurbaşkanı Erdoğan: "Savaşta bile hasta taşıyan ambulanslar vurulmaz. Örgütler ile devletler arasındaki fark budur."

ÖLÇÜSÜ VE BİÇİMİ NE OLURSA OLSUN ZALİMLEŞMEYEN DEVLET YOKTUR. EVRENSEL DÜZEYDE İLKELİ BİR DURUŞTAN BAHSEDEBİLMEK İÇİN ŞİDDET POLİTİKALARINA KARŞI TARAFSIZ TUTUM ALINMASI GEREKİR. 

Türkiye ne yazık ki bu olgunluğa sahip bir ülke değil. 

Binlerce Kürt köyü yakıldı, milyonlarca insan yurdundan zorla göç ettirildi. Devletin asimilasyon politikalarıyla anadilimizi konuşmamız, yeni nesillere aktarmamız, eğitim, sanat ve edebiyat aracılığıyla Kürtçemizi geliştirmemiz engellendi. Her sabah ilkokul çağındaki Kürt çocuklara "VARLIĞIM TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN" dedirtildi. Türk olmanın ön koşulu, Kürt olarak kendini inkar etmek ve atalarının kemiklerini sızlatan onursuz, özkimliksiz bir hayata mahkum olmaktı. Öyle de oldu. Biz Kürtler onuru ayaklar altına alınmış bir halkız.

AYDIN/ENTELEKTÜEL TÜRKLER DEVLETİN BASKICI POLİTİKALARINI CANI GÖNÜLDEN DESTEKLİYORLAR. İSRAİLLİLERİN NETENYAHU'YU DESTEKLEDİĞİNDEN ÇOK DAHA FAZLA... VE 21.YÜZYILDA DA TEPEDEN İNME AYRICALIKLI KONUMLARINI BİZLERİ YOK SAYMAK PAHASINA SÜRDÜRMEYİ YEĞLİYOR.

HRW - İnsan Hakları Raporu/2016 : 

"İnsan Hakları İzleme Örgütü 20 Ocak günü öğlen vakitlerinde, Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız öncülüğünde, aralarında yerel belediye meclisi üyelerinin, belediye çalışanlarının ve gazetecilerin de bulunduğu bir grup sivile güvenlik güçlerince ateş açılması olayına tanık olmuş beş kişiyle de görüştü. Ellerinde beyaz bayraklar taşıyan 30 kişilik grup, Şah Mahallesindeki belediye binasından çıkarak, Cizre'nin ana caddelerinden biri olan Nusaybin caddesini geçerek, Cudi Mahallesine, oradaki ölü ve yaralıları almaya gidiyordu. Sarıyıldız bu adımı atmaya, ambulansların yaralılara ulaşmasının veya ölüleri almasının engellendiğine yönelik haberler geldikten sonra karar verdiklerini anlattı."

BM: Türkiye, Cizre'deki 'şok edici' olayı soruşturmalı

El-Hüseyin, gruba ateş açılmasını görüntüleyen kameraman (İMC televizyonu için çalışan Refik Tekin) tutuklanma ihtimalinden ve Türkiye'de medyaya yönelik kısıtlamalardan kaygı duyduğunu kaydetti.

Yazılı bir açıklama yapan Zeyd Raad El-Hüseyin Türkiye'den olayı soruşturmasını istedi.

El-Hüseyin, gruba ateş açılmasını görüntüleyen kameraman (İMC televizyonu için çalışan Refik Tekin) tutuklanma ihtimalinden ve Türkiye'de medyaya yönelik kısıtlamalardan kaygı duyduğunu kaydetti.

İMC televizyonu, Cizre’de görev başındayken açılan ateşte yaralanan kameramanı Refik Tekin hakkında gözaltı kararı çıkarıldığını, Tekin için, hem Şırnak Valiliği'nin hem de Cizre Savcılığı'nın hazırladığı gözaltı belgelerinde "Bölücü terör örgütü üyesi" ifadesinin kullanıldığını bildirmişti.

1.Fotoğraf


2.Fotoğraf


3. Fotoğraf


4. Fotoğraf



Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj