Anladım ki, yurdu talan edilenlerin takvimi ve dili olmazdı.
Bağlantıyı al
Facebook
X
Pinterest
E-posta
Diğer Uygulamalar
Anladım ki, esaret altında ağaçlar meyve vermez, doğum günleri bilinmez.
Anladım ki, erdeme giden yol aslında kötülüğe giden yoldan daha kolay.
Ve anladım ki, özgür ve onurlu bir yaşam olmadan hayat yaşamaya değmez.
Dijital suç ağlarıyla fuhuş çetelerinin iç içe geçtiği adi suç örgütleri kendilerine engel olanlardan öç almak için her yola başvuruyor. Sosyal medya ve internet oyunları üzerinden çocukların güvenini kazanan sapkın ve sosyopat karakterlerden seçilen troller "Sahipsiz ve Kimsesiz" gördükleri çocukları ölüme götüren psikolojik süreçleri yöneterek onları intihara sürüklüyor. Emniyet Teşkilatı ve Yargı Kurumu dijital dünyadaki suç ağlarına daha fazla hakim olacak mekanizmaları geliştirmek zorundadır. Çocuklarının güvenliğini ayrım gözetmeden sağlayamayan bir yapının "Devlet" saygınlığı kalmaz. Dolandırıcı Cüneyt Pala'yı öldürmekten 12,5 yıl hapis cezası verilen Dilek Demir'in (Raperîn) kızı Berfin'i intihara götüren sürecin adli merciiler tarafından titizlikle incelenmesi gerekirdi. Olay münferit bir eylem izlenimi vermiyor. Namus Cinayeti işlediği için cezaevine giren anne Dilek Demir bir Anaokulu Öğretmeni ve aynı zamanda youtube'da milyonlarc...
Dildar Yunis, bundan 81 yıl önce Kürt marşı olarak kabul gören Ey Reqîb’i kaleme aldı Asıl adı Yunus Rauf olan Kürt Milli Marşı ‘Ey Reqîb’ yazarı Dildar Yunis, 20 Şubat 1918’de Federe Kürdistan’ın Koysancak şehrinde dünyaya gelir. O da diğer tüm ozanlar gibi kendine ikinci bir isim olarak Dildar Yunis’i kullanır. Ve öyle ki bu ismiyle tarihe geçer. İlkokulu Ranya’da okuyan Yunis, ortaokulu da Hewlêr’de 1935 yılında bitirir. Liseyi Kerkük’te okuyan Dildar, ardından Bağdat’ta geçerek hukuk fakültesini bitirir. Hukuk fakültesinde birkaç yıl avukatlıkta yapar. Avukatlık yaptığı sıralarda aynı zamanda edebiyatla da ilgilenir. Zulme karşı her daim başkaldırır. Öyle ki davalarını üstlendiği insanların çoğu fakir ve yardıma muhtaç insanlardan oluşur. Avukatlık mesleği dışında dünya tarihi ve edebiyatıyla da yakından ilgilenir. Yunan, Fransız ve Türk tarihi ve edebiyatını yakından izler. Mahabad Cumhuriyeti Dildar’ı Dildar yapan şey, muhakkak ki yazmış olduğu “Ey Reqîb” şiiridir. 1946 yıl...
Anlaşılan o ki; Aleviler ve Kürtler olarak tekçi zihniyetin ayrıcalıklarından nemalanan kifayetsiz muhterislerin örgütlü zulmünden kurtulamayacağız. Arkadaşlık, komşuluk, dostluk gibi ortak değerleri şahsi menfaatleri uğruna çöp edecek kadar ileri gittiler. Devletin kurumsal networklerini kullanarak insanlığa karşı suç işlediler. Düşmanlık edenin bile mert olanına hasret kaldığımız bir çağdayız! via alismetamorphosis@blogspot Makedonya Kralı II.Filip'in ahlak bozma ve rüşvet siyasetinden feyz alıyorlar Hakim ulus ve mezhebe mensup oldukları için kimin ne kadar kabul edilmeyen eylem ve söylemi varsa bunları sistematik biçimde Alevi Kürt bir yurttaş olarak benim haneme yazdılar. Zaman içerisinde bu işi sektöre çeviren çeteleşmelerle saldırılarını sürdürdüler. Rüşvetle ve şantajla adam satın alan II.Filip 'e kızmayacaksınız, doğruyu bilip yanlışa koşana, yaptığı yanlışın ortaya çıkmayacağını zannedip gemi azıya alana kızacaksınız. Zira yakın çevremden ve ailemden adam devşirmiş...