Deprem durumunda idarenin hukuki sorumluluğu

 "Bir olayın mücbir sebep olarak değerlendirilebilmesi için “öngörülemez”“önlenemez” nitelikte olması gerekmektedir. İdare ortaya çıkan sonucu hiçbir şekilde öngöremez ve önleyemez durumda olmalıdır. Aksi durumda mücbir sebep söz konusu olmayacaktır. Her ne kadar depremin net olarak ne zaman ve nasıl cereyan edeceği bilinemez ve öngörülemez olsa da Türkiye’nin aktif fay kuşağında olduğu, birçok depreme şahitlik yaptığı ve bu depremlerin de ciddi yıkımlara neden olduğu şüphesiz ki bilinmektedir. Ayrıca günümüzdeki teknolojik gelişmeler, fay haritaları ve jeolojik araştırmalar bizlere belli açıdan net veriler sunabilmektedir. Böyle bakıldığında Türkiye’deki bir kasırga oluşmasının teşkil edeceği öngörülemezlik ile yıkıcı bir deprem için öngörülemezlik durumu tamamen farklı bir zemindedir. Nitekim Türkiye’de kasırga afeti, deprem kadar sık olmamaktadır. Bundandır ki, geçmiş dönemde depremin mücbir sebep teşkil edeceği görüşü son zamanlarda değişmeye başlamıştır... Bir zararın meydana gelmesi durumunda öncelikle idarenin hizmet kusurunun olup olmadığı araştırılır. İdare kendi eylem ve işlemleri ile bir zarara neden olmuş ise hizmet kusuru kapsamında idarenin sorumluluğuna gidilebilecektir. Ancak idarenin kendi eylem ve işlemi olmayan, bir doğa olayı niteliğinde olan depremin gerçekleşmesi açısından idarenin kusurunun varlığını kabul etmek imkansızdır. Yine de idare; yerleşim yerlerini dikkatlice seçmeli, heyelan tehlikesi olan yerlerde yerleşime müsaade etmemeli, mevzuata uygun olmayan zeminlerde yapılaşmaya izin verilmemelidir.  Bu konuda gerekli tedbir ve önlemler alınmalıdır. Bir doğal afet olan depremin önlenmesi mümkün olmasa da zararlarının en aza indirilmesi hususunda idarenin kendisinden beklenen özen ve dikkati göstermesi gerekecektirBelediyeler, vali ve kaymakamlar kendi görev alanlarına giren özel ve resmi tüm yapıların “Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik hükümlerine uygun olarak değerlendirme ve denetimini yapmalıdır." [Yazının Tamamı]




Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj