via alismetamorphosis@blogspot
Benim şahsi olarak tanınmamı gerektirecek bir durumum olmamasına rağmen kamusal alanda çok fazla geri bildirim aldığım birbirine benzer durumlar oldu. Benzer süreçleri sistematik olarak kayıt altına aldığımda şüpheye yer bırakmayacak biçimde bir manipulasyonun döndüğü açıktı. Bu noktada ODTÜ Sosyoloji mezunu olduğumu, pedagoji ve Uluslararası İlişkiler alanlarında akademik eğitim aldığımı, Microsoft software/hardware, işletmenlik, psikoloji, politika, hukuk gibi farklı alanlarda sertifika programlarında yer aldığımı ifade etmeliyim.
MAHKEMELERİ ARKADAN DOLANARAK DAVALARIN SEYRİNİ DEĞİŞTİRİYORLAR
Ulusaşırı siber çeteler ve yerellerdeki işbirlikçileri kurumlarda hatırı sayılır bir güce ulaştıklarından Emniyet soruşturmalarını ve mahkeme kararlarını kolayca manipule ediyorlar.
AİLEYE LAF ANLATMAK KIRK KAT YABANCIYA LAF ANLATMAKTAN ZORDUR, BU HER ZAMAN BÖYLE OLMUŞTUR...
Abimle tartışıyoruz, aile kederdir diyorum, bana ve davama gölge düşürdünüz diyorum. Ama abimle mi konuşuyorum, kafasına çip takılmış biriyle mi emin değilim. Whatsapp iletişim hattına da şu saatten sonra ne derece güvenilir orası da muamma. Yıllardır telefon ve diğer iletişim araçlarına sızan casus yazılımlarla siber saldırıya maruz kalıyoruz. Abim ona dediğim çoğu şeyi hatırlamıyor. Yanlış anlaşılmasın, elektrik mühendisi olan abim, ortalamanın üzerinde bir zekaya sahiptir. Ailemizin zeka küpü psikolog ablam ha keza. Algı ve zeka yönünden ileri olsalar da teyit etme gereği bile duymadan aleyhimdeki seviyesiz iftira ve yalanlara inanmalarının arka planında ince hesaplanmış PSİKO-SİBER saldırı düzenekleri var. Bunların dışında MUHTEMELEN iletişim hatlarına sinsice sızarak bizim görmediğimiz yazışma ve paylaşımlar yapıyorlar, artırılmış gerçeklikle bizleri zan altında bırakan sesli ve görüntülü iletişimler kuruyorlar. Özellikle şu son 5-6 yıldır toplum olarak yoğun bir PSİKO-SİBER bir saldırı altındayız. Ben bir sosyolog olarak maruz kaldığım saldırılar vesilesiyle bizlere düşman istihbarat servislerinin yol ve yöntemleriyle saldıran düzenekler üzerinde çalışıyorum. Profesyonel deepfake'lerle yapılan iletişimi ilk olarak oğlum Cem'in 2018'de yaptığı bir-iki görüntülü aramadan sonra fark edebildim. Ben bile neredeyse oyuna gelecektim. Gecenin bir yarısı polisi ayağa kaldırdığımı hatırlıyorum. Polise Kartal KentPlus sitesine gitmelerini ve oğlumun güvenliğinden emin olmalarını istedim. Oysa sonradan anladım ki o arayan Cem değildi. Cem'in bu görüşmelerden haberi bile yoktu. Bilgisayar başındaki çocukları "cezasızlık zırhı" olarak kullanan siber çetenin bir oyunuydu. Kim bilir hatlara sızan casus yazılımlarla ve benzer deepfake'lerle benim adıma kimlerle ne tür iletişimler, yayınlar, yazışmalar yapıldı da her yerden bu kadar aforoz edildim. Zaman Amerika'daki Amish toplumunu haklı çıkardı.