Vesayet rejimi altında yargıda adalete yer yok
Çağın adı bilgi çağı.
Dijital teknolojiyi ve devletin imkanlarını tekellerine alan muhafazakarlar, apoletli vesayetin yolundan giderek kamu yararına olan bütün alanlarda kendi cemaatlerini beslediler.
Terör örgütüne dönüşen Cemaat yapılanması dijital teknolojiye ve hilelere çok öncesinden beri hakim bir yapılanma. Devleti ele geçirmek uğruna inşa ettikleri bataklıkta işledikleri her suçta kendilerini meşru gördüler. Takiyye diye diye dinden çıktılar: Yalan, hırsızlık, düşmanlık hukukunda bile yeri olmayan kadına ve çocuğa yönelik ahlak-kural bilmeyen saldırılarda uzmanlaştılar.
Kurumlardaki cemaat/hemşerilik kadrolaşmaları, ihale yolsuzlukları, merkezi sistemle yapılan sınavlardaki soru hırsızlıkları, toplu konut kura çekilişlerindeki hileler derken ellerinin altındaki bütün imkanılar haksız yollarla belli bir kesimin faydasına kullandılar.
Rasyonel hukuk devleti olmaktan uzak hizipçi zihniyet, iktidar kombinasyonları değişse de varlığını koruyor.
Bu ülkede Alevi Kürtler olarak kendimizi eşit haklara sahip olduğumuza inandırmak istedik. Ne kadar da safmışız. Apoletli ve Cübbeli vesayet arasında pinpon topu olarak bizi kullanan çürümüş bir tekçi anlayışın hakimiyeti altında yaşadığımızı idrak etmekte hep geç kaldık...