Onur ve haysiyetimiz sapkın siber çetelerin güdümündeki yargı birimlerinin elinde
via alismetamorphosis@blogspot
Sanmak ile bilmek arasındaki farkı anlamayan, kendi yalanlarına kendileri inanan, kolayca tuzağa düşen, hatalarının sorumluluğunu almaktan aciz insanlarla imtihan ediliyoruz. Adaletin arandığı yargı birimleri dahil her yerdeler.
Adliye uzman psikologları ve dava avukatları da dahil olmak üzere davaların görüldüğü yargı birimlerine, oğlumun gittiği okulların yönetimine varana kadar gittiğim her yere, en ufak bir iletişim kurduğum ve hatta hiç tanımadığım insanlara beni zan altında bırakan manipulatif bilgi ve belgeleri servis eden düzeneğin arkasında sırtını belli güç odaklarına yaslayan kişiler*** var. Can ve mal güvenliğimi hiçe sayan, konut dokunulmazlığımı sistematik biçimde ihlal ettikleri açığa çıkan nitelikli iftira düzenekleriyle çalıştırlar. TMSF Yozgat kontenjanından avukat Nagihan Gür Altaylı'nın yatılı Özbek hizmetçisinin 2017'de benim ikamet ettiğim binaya girip çıktığına dair dijital kayıtlar var. Can güvenliğime kast eden düzeneklerle çalıştılar. Organize suçlar ve troll ağlarıyla somut bağlantılarına rağmen Yargıdaki belli güç odakları tarafından korunuyorlar.
Bunlar çete. Paralel Devlet Yapılanmasının bakiyesi cemaat/hemşerilik/siyasi parti çıkar ağlarından besleniyorlar. Kurumlardaki bağlantılarını kullanarak kurdukları networklerle ailenizden, sosyal ve fiziki çevrenizden insanlara ulaşıyorlar. Zeka küpü psikolog ablamı da okul yüzü görmemiş annemi de tuzağa düşürerek yalan ve iftiralarına ortak ettiler.
Beni kriminalize etmenin "işlevsel aracı"na dönüşen yargı süreçleri paralel yargının nasıl işlediğinin en somut kanıtıdır.
YARGIDAKİ PARALEL YAPILANMANIN İZLERİ
2017'de yargı yollu itibarsızlaştırma saldırına karşılık 2019'da bir dava açtım. Anadolu 19. Aile mahkemesi, davalı karşı davacının "Kayıtdışı çok yüksek gelirimin olduğu" yönündeki ağır iftiralarını görmezden gelerek onur ve haysiyetimi hedef alan nitelikli iftiralara ev sahipliği yaptı. Anadolu 11. Aile Mahkemesi çocuk istismarcısı üçüncü şahısların güdümüyle velayette değişikliğe gitti. Asliye Ceza 7.ve14 mahkemeleri daha önce aynı gerekçeden beraat veren iki aile mahkemesi kararını görmezden gelerek beni suçlu ilan etti. Hukuki hak arayışlarımı arka arkaya neticesiz bırakan yargı birimleri, haklı ve mağdurken beni bir de yargı eliyle kriminalize etmek için sürekli olarak kendimi savunma durumuna düşüren bir kısırdöngüye çekti.
2019'da açtığım davada davalı karşı davacının mahkeme kayıtlarına geçen ve suç teşkil eden ağır iftiraları karşısında oğluma böyle bir babanın soyadı yerine benim soyadımın verilmesi yönündeki talebim tamamen görmezden gelindi. Manevi tazminat talebim dava harcıyla ilgili herhangi bir uyarı yapılmadan usulen reddedildi.