Paralel yapılanmalar eliyle yozlaştırılan kesimler

Hayretin yerini kolayca öne çıkan kabullerin alması, değerler erozyonuna işaret eder. Yerlerine yenileri konmaksızın yerle bir edilen ortak değerlerin bıraktığı boşluğu değersizlik ve vasatlık doldurur.  Yanlış da olsalar olağan karşılanan kimi davranışlar genel geçer davranış kalıplarına dönüşür. Herkesten her şeyin beklendiği bir toplumda güvenden ve huzurdan eser kalmaz. Oysa binlerce yıl dinler ve kültürler bu sınırları belirlemek için vardı. Yetmedi modern devletler ve hukuk bunun için devreye girdi. İnsanlık ya kuralları yeniden yazacak, ya da aykırı olana hayret etmeyi yeniden hatırlayacak. 

 via alismetamorphosis@blogspot

Eğri oturup doğru konuşalım ki herkes birbirini net olarak anlayabilsin:

1- Evli biriyle ilişkiye girmek ve eşleri aldatmak hukuken ve ahlaken yanlıştır. - Bknz - Emsal mahkeme kararı (Karı-koca buna razıysa bize laf düşmez. Mezhebi geniş der geçeriz).

2- İlişkisini toplumdan gizleyen insanlar ya olmayacak biriyle birliktedirler ya da birlikte oldukları kişiye değer vermiyorlardır. Her ikisi de sağlıklı ya da haysiyetli insan davranışı değildir.

3- Kadın olsun erkek olsun günübirlik ilişki arayan kişiler dürtüsel yaşayan insan modelleridir. Kapitalizmin hedonizm/hazcılık çağı her şeye tüketim mantığıyla bakan bu insan tipolojisini palazlar.

Emniyet ve yargıdaki çıkar ağlarının etnik kimlik ve mezhepsel ayrıcalıklar üzerinden nasıl bir ahlaki çürümeye yüz tuttuğunu aleyhimdeki nitelikli iftira düzenekleri vesilesiyle yakından gözlemledim. Profesyonel dikkat çeldirmelerle yapılan saldırıların geçmişi bundan en az 10-12 sene evveline uzanıyor. 

Yandaşlık ilişkileriyle yozlaşmış bir kitle inşa edip bizim başımıza sardılar. Yargı ve soruşturma süreçlerini Bylock türevi networkler üzerinden ve çetelerin tehdit/şantaj ağlarıyla manipule ediyorlar.

Kapalı cemaat yapılanmalarında katı ahlaki değerlerle yetiştirilmiş gençlerin, illegal örgütlere çalışan kişi ve adreslerin anonim kimliklerle neler yapabildiklerini maruz kaldığım itibarsızlaştırma saldırıları vesilesiyle öğrenmiş bulundum. Bilinçaltlarına hakim olan, bastırdıkları ne kadar sapkın eğilim varsa (ensest, pedofili, zina, fuhuş, cinsel her tür obsesyon) bizler aleyhindeki kurgu ve hikayelerde kullanıyorlar. Hesapları dublike edip adımıza uygunsuz paylaşımlar yapıyorlar. Bunların emniyette, yargıda ve hatta eğitim kurumlarında ne derece etkili olduklarını kendi dava ve soruşturmalarımın seyrinden biliyorum.

Çevrenizdeki insanlar şahsi menfaatleri söz konusu olduğunda arkadaşlık, komşuluk gibi değerleri kolayca çöpe atıyorlar. Sizin mahvınız pahasına, maddi manevi çıkarlarını gözetiyorlar. Kendi uygunsuz eylemlerini sizin üzerinize yıkmakta hiç tereddüt etmiyorlar. Başta Yargı ve Emniyet olmak üzere, kurumlardaki suç ortakları tarafından da korunuyorlar.

Davalarımın istihbarat soruşturmalarını mahalledeki cemaat/hemşerilik çıkar ağlarına çalışan Trabzonlu Hülya gibi kişi ve adreslere yönlendirdiler. Nitelikli iftira düzenekleri ve yalancı şahitliklerle benim ve ailemin onur ve haysiyetiyle oynadılar. Kirli zihin haritalarını açık eden yalan ve iftiralarını mezardaki babama kadar uzattılar.

Bknz - "Devletin yargısı, emniyeti, savcısı, hakimi, polisi çocuk istismarcısı organize suç yapılanmalarının kontrolüne mi girdi?"