Bilgiye, ahlaka, liyakate sırtını dönen kurumlar ve istihbarat birimlerinin sığlığı

Ülkenin yağından balından ayrıcalıklı konumlarla nemalanan apoletli vesayet ve ona kontratak güç olarak ortaya çıkan cübbeli vesayetle birlikte toplamda yüz yıl boyunca iki statükonun her tür yıkım ve talanına maruz kaldık. Böylesi bir yozlaşmışlık çatısı altında çoluk çocuğumuz dahil hiç de güvende olmadığımız; kurda kuzunun teslim edildiği bir devlet yapılanmasına mahkum edildiğimiz  gerçeğiyle yüzleştik. Bunlar organize suç kapsamında yargılanmaya muhtaç sayısız olay ve delille sabittir!

 via alismetamorphosis.blogspot

Kendi öz yurdumuzda içinde zeka pırıltısı dahi olmayan aşağılık yalan ve iftiralarla ömür törpülüyoruz. Sürekli olarak bel altı kurgularla saldıran kurumsal destekli itibarsızlaştırma çetelerinin hedefindeyiz. Adliyede, Emniyette, okullarda, hastanelerde, sosyal hayatın hemen her alanında karşımıza çıkan örgütlü çıkar ağlarının saldırılarından aldığımız mesaj şudur; toplumu ayakta tutan ortak değerlerle birlikte devlet olmanın saygınlığının son kırıntıları da savrulup gitmiştir.

Telefonumun ve whatsapp'ımın uzun yıllardır izlendiğinin gayet farkındaydım. Kırk yıllık arkadaşlarımla whatsapp paylaşımlarımız yıllardır izini sürdüğüm troll gruplarına yansıyordu. Telefonuma ve internet hattıma dışarıdan müdahale olduğunun farkında olmakla kalmayıp bunun kanıtlarına ulaşmam gerekiyordu. Ancak meseleyi kazıdıkça ortaya devasa bir suç yapılanması çıktı.  

2014 Ocak ayında profesyonel boyuta taşınan itibarsızlaştırma düzeneklerine ilişkin fazlasıyla kayıt var. 2014'de Kadıköy Dila Otel'de düzenlenen ODM seminerine giderken peşime taktıkları ajan/muhbirlerin yazışmaları twitter sayfalarından çıktı. Aralarında benim için "o..rospuluk yapan bir ajan" tanımlaması yapıyorlardı. Otel'e girişim bu iddiayı ortaya atmalarına yetmişti. İstihbaratın alt birimlerinde görevlendirilen BU SIĞ ZİHNİYETİN sağ ve sol paramilitarizmin networkleri üzerinden akli selim sahibi kişileri dahi kolayca manipule etmesi kamu güvenliği açısından kaygı ve dehşet verici bir durum. 

Askeri darbenin ürünü 1982 Anayasası bile devlet kurumlarından daha ileride bir ruha sahip. Devletin vatandaşa karşı anayasada belirlenmiş pozitif ve negatif yükümlülükleri hiçbir şekilde yerine getirilmiyor. Yargının haklı ve mağdur vatandaşı yasalar eliyle kriminalize etme çabası ve haklıyken suçlu durumuna düşürmesi mafya devleti izlenimini veriyor. Emniyet, İstihbarat ve Yargı birimleri yıllardır kirli oyun ve tezgahlarla üçüncü şahısların menfaati için çalışıyor. Paralel Yapılanmanın bakiyesi çıkar ağları polisin sanal devriye yetkisini kumpaslarda kullanıyor. 

Yeni bir Anayasa yapılacaksa Alman Anayasasının ilk maddesi temel alınmalıdır:

1 - Temel Haklar  

Madde 1. İnsanın onur ve haysiyetinin korunması 

(1) İnsanın onur ve haysiyeti dokunulmazdır. Tüm devlet erki ona saygı göstermek ve onu korumakla yükümlüdür.

Küçük bir çocuğun bile onur ve haysiyetini hedef tahtasına koyacak kadar alçaklar 






Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj