Siber güvenlik Anayasal bir hak olarak devletin sorumluluk alanına girmelidir

Yirmi-otuz yıllık arkadaşlarınızla yaptığınız üç-beş komik videoyu, galerinizden topladıkları bir-iki gereksiz selfie'yi alıp bunların üzerine onlarcasını üreterek ortalığa servis eden para-militer siber çetelerle yerellerdeki ve kurumlardaki işbirlikçileri bizlere düşman ülke istihbaratlarının yol ve yöntemleriyle saldırıyorlar. Bu işin bir piyasası var - Bknz - "Kötü amaçlı deepfake piyasası ve kurumsal arka planı"

Peki, devlet bu işin neresinde duruyor? 

Kurumlardaki taraflı, bağımlı, sorumsuz yapılanma neye karşılık geliyor?

Etnik kimlik ve siyasi oy tercihi ile "terör" arasında bağlantı kuran devletin en üst temsilcilerinin bizleri kriminalize etmek için kurumlarda kayıt altında tutulan parmak izimize kadar bütün kişisel bilgilerimizi para-militer çeteler eliyle kullanması kaçınılmazdır. Böyle devlet ahlakı olmaz.

Apoletli statükocular, Fetö'cüler, Cumhur İttifakı derken gelen gideni aratmıyor...

Türkiye'de Alevi, Kürt, sosyalist bir kadınsanız iktidarı oluşturan örtük/açık koalisyonlar aynı kapıya çıkıyor: Bize yönelik kurumsal ayrımcılıkta ve düşmanca politikalarda hepsi birleşiyor. Siyaseti belirleyen büyük sermaye "tekçiliğin" bayraktarlığını yapanların elinde olduğu müddetçe durum değişmeyecek.



Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj