15 Temmuz Darbe Kalkışmasına destek veren uluslararası taşeron siber çetelerle ve yerellerdeki işbirlikçileriyle imtihan edildik. 2011'den beri ensemizdeler. O tarihten bu yana deepfake'lerin devreye girdiği otomasyona bağlanan profesyonel internet ve telefon sahtekarlıklarıyla sosyal ve fiziki çevreden insanları tuzağa çektiler. Çoğunda da başarılı oldular.
Yıllara uzanan profesyonel düzeneklere alet olan sol çevrelerden bugüne kadar herhangi bir özeleştiriye denk gelmedim.
*** Blog'un öncülü Google Plus sayfamda iletişim kurduğum kişi sayısı çok azdır. Onlarla da yüz yüze en fazla bir-iki defa görüşmüşümdür... Bodrum'da yaşayan Ersan, 2011'de yoruma kapalı paylaşımlar yaptığım zamanlarda sayfaya ilk gelen takipçimdi. Beni nereden nasıl buldu ve ekledi hiç bilmiyorum. Sosyalist çevreden biriydi. Sayfayı niçin yorumlara açmadığımı sormuştu. Böylelikle ilk etkileşimler de başlamıştı. Aynı gruptan Özgül Semercioğlu sinemaya meraklı biriydi. Festival filmlerine birkaç defa birlikte gittik. Teknik ressam Özcan'la kültürel ve sosyo-ekonomik geçmişimiz yakındı. Orhan Erek mütedeyyin çevreden biriydi. İşinde gücünde tam bir aile babası. Ulaş, beni şaşkınlığa uğratan en büyük gafı yapan arkadaşımdı. Maocu Çınar Deniz'in (Ali Kemal) o büyük gafını da unutmuyorum. Kimler aracılığıyla para-militer yapılanmanın topuna girdiler bilmiyorum. Tuba anladığım kadarıyla Ulaş'ın takıldığı kızlardan biriydi. 2011'de startı verilen troll saldırılarını muhtemelen bilen biriydi. Dersimli Erkan ortamdaki en dürüst adamdı. İnan'ı da eklemeliyim buraya. Bir iki defa gördüm. En son iletişim kurduğumda pek iyi bir döneminde değildi. Bir de ne olduğunu hâlâ çözemediğim bir Leyla Doğan vakası var. Sahte yakınlıkları ve saatler süren telefon konuşmalarından sonra sırra kadem basan karanlık bir tip.
Sınıfsal Perspektiften Bora Kara ve benzerleri biraz da dahil oldukları çürümüş sosyal ilişki ağları üzerinde kafa yorsunlar..!
"Boyun Eğme" diyenlerden darbe yedik...