İnsani gelişim hızı dijital alandaki gelişim hızının gerisinde kalıyor
"Kontrolsüz internetle baş başa kalan çocukları kirli işlerde kullanan siber çetelerle mücadelede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere, diğer ilgili Bakanlıkların, Emniyet Teşkilatının ve Belediyelerin sorumluluğu göz önünde bulundurulmalıdır. Benim kendi kişisel davalarımda ve kurumlarla olan irtibatlarımda açığa çıktığı üzere hasım görülen kesimlerin kadınlarına ve çocuklarına 'ganimet' gözüyle bakan zihniyetin kurumsal ayağının kırılması gerekiyor. 'Yandaşlık' networkleri üzerinden belli sosyal ve siyasal çevrelerdeki çocukların istihbarat birimlerine çalışan paramiliter yapılanmalar eliyle araçsallaştırılması da bir çocuk istismarıdır, önüne geçilmesi gerekiyor."
via alismetamorphosis.blogspot
Dijital teknolojiyle insanlardaki ahlaki, bilişsel, vicdani gelişim paralel gitmiyor.
O kadar trajikomik işler var ki...
Ergenlik sorunlarını aşamamış bir zihniyetin ürünü senaryolar üzerine profesyonel kurgularla yapılan algı yönetiminde çok başarılılar ve bunun bir piyasasını inşa etmiş durumdalar.Toplumumuz duygusal yönü ağır basan tepkisel yapısı itibarıyla algı tuzaklarına kolay çekiliyor. Çocuk istismarcısı ulusaşırı siber çeteler toplumu kolaylıkla manipule edebiliyor."Ödül/suça ortak etme/tehdit/şantaj" döngüsüne çektikleri herkese suç teşkil eden manipulatif bilgi ve belgelerin küçük bir kısmını veriyorlar (iletişim ağları ve sahte bilgiyi yayma modelleri bknz). Dezenformasyonun yayılmasına bilerek ya da bilmeyerek alet olanlar organize suçların anonimliğinden faydalanarak kendilerini gizliyorlar. Akıllı telefonlarla toplumun kılcal damarlarına kadar sızan ulusaşırı siber çeteler devletlerin siber güvenlik açıklarını kullanarak milyonlarca vatandaşın kişisel verilerini kendi veri bankalarına aktarıyorlar. Toplanan bu verileri yapay zeka programlarına işliyorlar. İnce hesaplanmış olasılık hesaplarıyla yapılan telefon ve internet sahtekarlıklarıyla yetinmiyorlar. Yerellerdeki ve kurumlardaki işbirlikçi çıkar ağları üzerinden kurdukları tezgah ve kumpaslarla envai çeşit yolsuzluk yapıyorlar.
Ergenlik sorunlarını aşamamış bir zihniyetin ürünü senaryolar üzerine profesyonel kurgularla yapılan algı yönetiminde çok başarılılar ve bunun bir piyasasını inşa etmiş durumdalar.
Siyasi, ideolojik, mezhepsel karşıtlıkların, geçmişten gelen ön yargıların, insanlardaki haset-kıskançlık-açgözlülük-bencillik gibi ilkel duyguları harekete geçiren manipülasyon ağında, asgari muhakeme yeteneği zayıf, fevri, sabit fikirli kişiler en işe yarayan insan modellerini oluşturuyor.
Çocukları kirli işlere alet eden çağın şer odaklarıyla bir meselemiz var
Derinliği ve çapı her geçen gün hızla artan,"suça ortak etme-ödül-şantaj/tehdit" döngüsüyle toplumun ve kurumsal yapıların kılcal damarlarına kadar sızan siber suç yapılanmaları, yerlerine yenileri konmaksızın ortak değerleri hızla alaşağı ediyorlar. Dijital teknolojiyi kullanarak çocukları istedikleri telkine açık hale getiriyorlar. Çocukların alet olduğu organize suçlarda yetişkinlerin de payı ve ihmali var. Herkes eline akıllı telefon tutuşturduğu çocuğuna sahip çıksın: bknz.
Çocukların ileride sağlıklı birer yetişkin olmalarını engelleyebilecek psikolojik istismarın yaygınlığını ve yarattığı tehlikeyi bir kenarda tutarsak, internet üzerinden insanları gruplar halinde manipule etmekten maddi manevi kazanç elde eden organize suç yapılanmaları özleri itibarıyla endişe edilecek kapasiteye sahip değiller. Eline-Beline-Diline sahip olan yetişkin bireylere yönelik hesapların eninde sonunda bozulmaya mahkum olduğu, kopyala yapıştır türünden klişe itibarsızlaştırma saldırılarıyla hareket ediyorlar. Bütün kurgu ve saldırı mekanizmaları fuhuş, ensest, pedofili, cinsel dürtü sorunları, madde bağımlılığı senaryoları üzerine kurgulanıyor. Yani eni boyu belli sığ bir zihniyetin yasa ve ahlak dışı pratikleriyle uğraşıyoruz.Kontrolsüz internetle başbaşa kalan çocukları kirli işlerde kullanan siber çetelerle mücadelede Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı başta olmak üzere, diğer ilgili Bakanlıkların, Emniyet Teşkilatının ve Belediyelerin sorumluluğu göz önünde bulundurulmalıdır. Benim kendi kişisel davalarımda ve kurumlarla olan irtibatlarımda açığa çıktığı üzere hasım görülen kesimlerin kadınlarına ve çocuklarına "ganimet" gözüyle bakan zihniyetin kurumsal ayağının kırılması gerekiyor. "Yandaşlık" networkleri üzerinden belli sosyal ve siyasal çevrelerdeki çocukların istihbarat birimlerine çalışan paramiliter yapılanmalar eliyle araçsallaştırılması da bir çocuk istismarıdır, önüne geçilmesi gerekiyor.
Hemen her kesimi harekete geçirecek sosyo-psikolojik yöntemleri bilen ekiplerle çalışıyorlar.
Farzı misal, siz emekçilerden yana tavır alan biriyseniz, kırk yılın başında gittiğiniz ya da size benzeyen birinin görüntülendiği lüks bir mekanda "bakın bakın bir de fakir fukaranın hakkını savunuyor" diye kara propaganda başlatırlar ve anında troll ağlarına servis ederler. İstedikleri algı bir kere oluşmuştur artık. Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecektir.
Birini hedefe koymaya görsünler, Hızır gelse kurtaramaz (?).
Öyle de şirret bir yapı... Basit adi bir organize çeteden bahsetmiyorum. Mürekkep yalamış uzman ekiplerin, hacker türü teknik kadroların, sermaye kesiminden sponsor olan patronların dahil olduğu bir sürü kirli iş...
Farzı misal, sizi hedefe mi koydular, kara propagandanın düğmesine mi bastılar devasa networkte iş bölümü var.
- Size alzemer, şizofren, paranoya ve benzeri teşhisler koyan psikolog "uzman" ekiplerden faydalanıyorlar.
- Yapay zekayı, troll ağlarını, hacker timlerini, uzman ekiplerini senaryo ve kurguları için seferber ediyorlar.
Hedefe koydukları kişilere istedikleri yaftayı yapıştırmak için "yabancı ikizi bknz" sayfalarından dublör bulmaya kadar işi götürürler, İstihbarata ve Emniyete sızdırdıkları elemanlar sayesinde mobeselere, market/mağaza kamera görüntülerine kadar ulaşırlar, internet servis sağlayıcıları ve Türk Telekom'daki elemanlarıyla kırmayacakları şifre, ele geçiremeyecekleri telefon ve hesap kalmıyor.
Hedefe koydukları ve müşterilerinin talepleri doğrultusunda itibarsızlaştırmak istedikleri kişilere karşı şeytanın aklına gelmeyecek kurguları hiçbir boşluk bırakmayarak hayata geçiriyorlar.
** Post-Truth // Post Gerçeklik // Hakikat Sonrası -- Gerçeklikle bağlantısı olmayan kişisel görüş ve duyguların kamuoyunu yönlendirdiği şu içinde yaşadığımız çağa Post-Truth Çağı // Post-Gerçeklik Çağı diyebiliriz. Dijital çetelerin kamuoyunu hemen her konuda manipüle edebilme gücünü ele geçirmesi tam da yaşadığımız post-truth çağına denk düşen bir işlevi temsil etmektedir.