Hukukun ve adaletin olmadığı yerde çeteleşmeler öne çıkar ve kurumsal hale gelir
İTİBAR SUİKASTINDA KİŞİLİK GELİŞİMİNİ TAMAMLAMAMIŞ GENÇLERDEN MÜTEŞEKKİL TROLL ÇETELERİNİ KULLANDILAR
Müşterilerinin talepleri doğrultusunda hedefe koydukları kişileri itibarsızlaştırmak için telefon ve internet sahtekarlıklarını, ikna kabiliyeti güçlü manipulatif bilgi ve belge üretimini otomasyona bağlıyorlar. Profesyonel dikkat çeldirmelerle Emniyet/İstihbarat soruşturmalarını manipule ediyorlar.
Ülkelerin istihbarat servislerine terörle mücadele için satılan casus yazılımlar ulus-aşırı siber mafyanın, paramiliter çetelerin ve bunlara eklemlenen yerellerdeki adi çetelerin eline geçmiş durumda. Anlık/çoklu konum tespitleriyle her tür oyun ve tezgahı kuruyorlar. Bylock'u misliyle aşan networkler üzerinden saliseler içerisinde her yere istedikleri enformasyon/dezenformasyon akışını sağlıyorlar. Siber güvenliğin özellikle 15 Temmuz darbe kalkışmasından sonra zafiyete uğratıldığı, veri hırsızlıklarının hat safhaya ulaştığı ve bütün bunların milli güvenlik sorunu oluşturduğunu söyleyemeye sanırım gerek yok.
Zan altında bırakmaya programlı düzeneklerde yerellerdeki işbirlikçilerle koordine çalışan ulus-aşırı siber çeteler, itibarsızlaştırmak istedikleri kişilerin ses ve yüz algoritması dahil kişisel bilgilerini kullanarak sayısız insanla iletişime geçiyorlar. Aileler arasına nifak tohumları ekiyorlar, işinde gücündeki insanlarla ve hatta çocuklarla feyk hesaplardan ya da casus yazılımlarla sızdıkları hesaplarından uygunsuz paylaşımlar yapıyorlar. Anlık/çoklu dijital takiplerden elde ettikleri verilerle sürekli olarak yeni kurgu ve hikayeler üretiyorlar, ve dolayısıyla yeni çatışma alanları yaratıyorlar.
Profesyonel düzeneklerde, ses ve yüz algoritmalarının dijital arayüz haline getirildiği deepfake programların yanı sıra, eşgal benzerliklerini kullanıyorlar. Konut dokunulmazlığı ihlalleri başta olmak üzere, ağır hak ihlalleriyle can ve mal güvenliğine kast eden nitelikli iftira düzenekleriyle çalışıyorlar. Yerellerdeki cemaat/hemşerilik çıkar ağlarına çalışan kişi ve adresleri yalancı şahitliklerde kullanarak mahkemelerden çıkan kararları etkiliyorlar. Ve bütün bu kirli işleri maddi manevi kazanca çeviriyorlar.
Devlet kurumlarının tam kalbinde kendisine yer bulmuş paralel devlet yapılanmasını hiç aratmayan organize bir suç yapılanması..!
Öncesi de olmakla birlikte, kamuya açık sosyal medya hesabından Siyadar Amedi adlı kullanıcının başlattığı provokatif bir paylaşımla 2015 Kasım'ında açıktan startı verilen kirli provokasyonu, o tarihten sonra ardı arkası kesilmeyen kurumsal destekli nitelikli iftira düzenekleri takip etti.
Eski Bank Asya Çalışanı Neslihan Karakaş'la TMSF Yozgat kontenjanından avukat Nagihan Gür Altaylı'nın planladıkları kumpaslarda taşeron troller kullanıldı. Buna eşlik eden seviyesiz algı oyunları devreye girdi. Şahsi menfaatleri uğruna masum insanların hayatını karatacak nitelikli iftira düzeneklerinde başta Yargı olmak üzere kurumlardaki sosyal ve siyasal güç ilişkilerini devreye koydular.
Mevcut sistem maalesef bu arsız insan modellerini palazlıyor.
Bütün bu yaşananlar derinlemesine soruşturulması gereken bir kamu güvenliği meselesidir.
TAŞERON TROLLERİN 2015'TE AÇIKTAN BAŞLATTIKLARI İTİBARSIZLAŞTIRMA SALDIRILARINI AŞAĞIDAKİ PAYLAŞIMLARDA GÖREBİLİRSİNİZ. BUNLAR SADECE BUZ DAĞININ GÖRÜNEN YÜZÜ..!
KADINLARI TROLL AĞLARINDA HEDEF GÖSTERİYORLAR: