Tesadüf değil


Özgün kültürel değişkenlerin etkin olduğu bir-iki istisna dışında kadın-erkek eşitsizliğinin en fazla olduğu ülkeler aynı zamanda yolsuzluğun, yoksulluğun, iç çatışmaların ve savaşın en çok yaşandığı ülkeler.

"Eşitsizliğe yol açan en önemli farklılık; işgücüne katılım, yönetim kademesindeki temsil, meclisteki milletvekili sayısı ve devlet yönetimindeki temsil başlıklarında ortaya çıkıyor."

via elamidirius@blogspot

Küresel eşitlik için öngörülen 99.5 yıl, bir yılda 135.6'ya yükseldi

Dünya Ekonomik Forumu tarafından 2006 yılından bu yana düzenli olarak yayınlanan Küresel Cinsiyet Eşitliği Raporu 2020, dünya çapında cinsiyet eşitliğine ulaşılabilmesi için hala uzun bir yolumuz olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, cinsiyetler arasındaki farkın kapatılması için gereken süre 2019 yılı itibarıyla 99.5 yıla düşmüş durumda.

4 KATEGORİ

Küresel Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi, temel olarak sağlık, eğitim, ekonomi ve politika şeklinde dört alana odaklanıyor. Hazırlanan endekste bu dört temel alanda kadınlar ve erkekler arasındaki farklılıklar ortaya konuluyor.

ENDEKS NASIL HESAPLANIYOR?

153 ülkenin toplumsal cinsiyet eşitliğindeki ilerlemeye göre sıralandığı Cinsiyet Eşitsizliği Endeksi’nde, ekonomik katılım ve fırsatlara erişim, eğitime erişim, sağlık ve hayatta kalma ile siyasal katılım ve güçlendirme olmak üzere dört tematik boyut bulunuyor.

TÜRKİYE’NİN DURUMU

Türkiye bu yıl endekste 153 ülke arasında 130.sırada yer aldı. Ekonomik katılım ve fırsat eşitliği açısından Türkiye’nin sıralamadaki yeri 136; işgücüne katılım açısından 135; eşit işe eşit ücret kategorisinde 106; sağlık ve hayatta kalmada 64; eğitim fırsatlarına erişimde 13 ve siyasal katılımda ise 109. Bölgesel sıralamada ise Türkiye, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgesindeki 19 ülke arasında İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Kuveyt ve Tunus’tan sonra beşinci sırada yer alıyor. Eşitsizliğe yol açan en önemli farklılık; işgücüne katılım, yönetim kademesindeki temsil, meclisteki milletvekili sayısı ve devlet yönetimindeki temsil başlıklarında ortaya çıkıyor.

‘FARK’IN 3 NEDENİ VAR

Dünya Ekonomik Forumu tarafından yayınlanan rapora göre, işgücü piyasasında kadınlar aleyhine ortaya çıkan olumsuz tablonun üç temel nedeni var: Bunlar, kadınların otomatikleştirilen rollerde daha fazla temsil edilmesi, ücret artışının en belirgin olduğu mesleklere yeterli sayıda kadının girmemesi ve kadınların, sermayeye erişim konusunda çok daha fazla problemle karşı karşıya kalması. Bu anlamda, örneğin bulut bilişim teknolojisi alanındaki işlerde çalışan profesyonellerin sadece yüzde 12’si kadınlardan oluşuyor. Benzer şekilde, mühendislik ile veri ve yapay zeka alanlarında da kadın çalışanların oranının sırasıyla yüzde 15 ve yüzde 26 düzeyinde olduğu görülüyor.

ROL MODEL ETKİSİ

Kadınlar için siyasi yönden güçlenmede görülen iyileşme ile birlikte işgücü piyasasında üst düzey yönetim kademelerinde de kadın sayısında artış olduğu görülüyor. Yönetim kademesindeki iyileşmeye karşılık, kadınların işgücü piyasasına katılımındaki artış durmuş durumda. Dahası, cinsiyetler arasındaki finansal farklılıklar artıyor. Yükselen ve gelişmekte olan ülkelerde söz konusu tablo daha da kötüleşiyor.

İYİLEŞME YETERSİZ

Cinsiyet eşitsizliğinin giderilmesi açısından 2018 yılında görülen iyileşmeye rağmen sağlık, eğitim, siyasi ve ekonomik katılım alanlarında kadınlar ve erkekler arasındaki farklılığın kapanması için hala “bir ömürden uzun süreye” ihtiyaç var.

Rapora göre, bu yılki iyileşme büyük ölçüde siyasetteki kadın sayısında görülen belirgin artışa bağlanabilir. Geçen yıl 107 yıl olan siyasi katılım alanındaki cinsiyet boşluğunun 2019 itibarıyla 95 yıl süreceği tahmin ediliyor. Raporda yer alan veriler, küresel düzeyde geçen yıl sırasıyla yüzde 24.1 ve yüzde 19 olan parlamentodaki ve bakanlık pozisyonlarındaki kadın oranının 2019 yılında sırasıyla yüzde 25.2 ve yüzde 21.2 düzeyinde olduğunu gösteriyor. [Kaynak: ntv]

Dünya Ekonomik Forumu (WEF), ‘Küresel Cinsiyet Eşitsizliği 2021 Raporu’nu yayınladı. Türkiye, dünyada 156 ülke arasından 133. sıraya geriledi. Rapora göre dünyanın cinsiyet eşitliğine ulaşmasının 135.6 yıl süreceği öngörüldü. Daha önceki tahminde bu süre 99.5 yıl olarak belirlenmişti







Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj