Resmi/Özel paramiliter yapılardan türeyen organize çeteler

via alismetamorphosis@blogspot

İleri teknolojiyi az gelişmiş zihin kodlarına uyarlayan kurumsal destekli bir suç yapılanmasıyla mücadele ediyorum. Otomasyona bağladıkları nitelikli iftiraları durdurabilecek bir devlet iradesi yok.

Tehditle, şantajla, olmadı rüşvetle her tür sosyal/siyasal gruba sızabilme kapasitesine sahipler. Yapay zekayı ve internet teknolojilerini algı manipulasyonlarında kullanıyorlar. Devletin imkanlarını "öteki" olarak kodladıkları kesimlere karşı yasa ve ahlak dışı düzeneklerde kullanıyorlar. Sadece benim dava süreçlerim ve emniyet soruşturmalarım bile çürümüş sistemin nasıl işlediğini kanıtlamaya yetiyor.

Not: Toplum olarak manipulasyona açık, naif bir yapıya sahibiz. Dijital hilelere karşı peşin hükümlerden uzak durmalıyız. Mümkün mertebe yüz yüze iletişim kanallarını açık tutmalıyız. Çocukları internet tuzaklarından korumak için kurumsal çaplı önlemler almak zorundayız.

Son 5-6 yıldır elimi attığım her işin altından istisnasız çok kötü kokular geliyor

Kadına ve çocuğa ganimet gözüyle bakan selefi para-militer çeteler anne baba denetiminin zayıf olduğu ortamlardaki çocuklara internet tuzaklarıyla kolayca ulaşabiliyorlar. Çocukların iradelerini kırarak onları istedikleri gibi kumanda ediyorlar.   Çocuklar yaşlarına uygun "ödüllendirmeler" karşılığında "kendi rızalarıyla" istenileni yapıyorlar. Emniyet ve Yargıdaki kurumsal bağlantılarını kullanan bu örgütlü yapıdan çocukları kurtarmak kolay olmuyor. Emniyet Çocuk Şubede bile bunlar var. Kimi kime şikayet edelim?!

Dört yıldır bütün iletişim kanallarım kesilen oğlumun bu tür bir çete tarafından yönlendirilmediğini kim söyleyebilir?


Dört yıl evveline kadar Cem'in internet ve telefon güvenliğini sağlayabiliyordum. Ancak benim denetimli alanımdan çıktığından beri bunun ne derece yapılıp yapılmadığı muamma. Ne tür bir devlette yaşıyoruz ki Aile mahkemeleri, savcılık ve hatta okul rehberlik öğretmenleri ne siber zorbalıktan ne akran zorbalıklarından haberdarlar. Hem cehalet hem ayrımcılık. İkisinin yıkıcı etkilerine maruz kalıyorum. Bir anne olarak Cem'e ulaşamadığım bu kadar uzun zamanda kimse yanımda olmadı. Herkesin basireti bağlanmış. Yanımdaymış gibi görünen bir-iki kişi de "aman boşver" deyip geçiştirmeye başlayınca artık onlarla da görüşmeyi bıraktım. Ben böyle yakıcı bir sorunla mücadele ederken, olayın basite indirgenerek ötelenmesinde iyi niyet görmüyorum. Gerçekten trajik bir süreçten geçtim, geçiyorum...

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj