Yargısız İnfaz kararlarındaki heveslerini içine düştükleri büyük yanlışı düzeltmekte gösteremiyorlar: BKNZ.
via alismetamorphosis@blogspot
Yetmiş beş yaşında kişilik sorunları olan cahil bir kadını (annemi) kandırıp bütün ailemi çamura yatırmak nasıl bir düşmanlıktır!
Birçoklarının sıkıcı bulacağı dervişvari bir münzevilikte yaşayıp giderken, olmayan kuyruğuma takmadıkları teneke kalmadı.
Ücret karşılığı çekimler yapıp deepfake oynamalarla benim gibi insanları zan altında bırakıyorlar. Gittiğim her yerde kendi networklerinden kişilere akıllı telefonlar üzerinden ulaşarak manipulatif bilgi ve belge servis ediyorlar. Kişisel bilgileri kullanarak evli adamlarla mesajlaşıyorlar, eşlerini bana düşman ediyorlar. Çocuklara uygunsuz içerikler gönderiyorlar, aileleri bana düşman ediyorlar. Etnik ve inanç kimliğime yönelik nefret söylemleri yayıyorlar. Geçmişten gelen ön yargıları harekete geçiriyorlar. Bu işi otomasyona bağladılar. Saldırılar benim açımdan artık tehlike arz ediyor.
BLOG YAZILARIM DIŞINDA TANINMAMI GEREKTİRECEK HERHANGİ BİR SOSYAL MEDYA YAYINI YA DA PAYLAŞIMI YAPTIĞIM SAYFAM/HESABIM YOK
Başta annem olmak üzere birinci dereceden yakınlarımı aleyhimde üretilen deepfake bilgi ve belgelerle kandırmak psikolojik istismar konusudur. Bu istismarın içerisinde kurumsal bağlantılar olduğu için de devletin vatandaşlara yönelik ayrımcı politikaların bir dışa vurumudur.
Zor bir ülke olsa hadi neyse derdik. Onursuz ve haysiyetsiz kurumları olan zor bir ülke...!
İnsanlar - annemde ve ablamda olduğu gibi - doğru ile yanlışı ayırt edemeyebilirler. Kurumlar bu yüzden vardır. Eğer kurumlar da insanlar gibi hataya düşen subjektif yapılara dönüşürse, toplumda telafisi imkansız hasarlar oluşur ve bunun altından kalkılamaz.
Aleviler ve Kürtler akıllarını başlarına alsınlar
En başta kendi Ailem!
Annem kimlerle görüştü, kimler aracılığıyla aleyhimdeki yalan ve iftiraların topuna girdi, kimlerle neyin pazarlığını yaptı? Eski eşim Fatih Kemal Altaylı ve şimdiki eşi Nagihan Gür Altaylı bu işin neresindeler? Birinci dereceden yakınlarımı aleyhimde kullanmak için hangi güç odaklarından faydalandılar?
Trollükten karnını doyuran resmi/özel para-militer çeteler
Devlette yağlı köşeleri kapan fetö ve türevi sermaye grupları devletin imkanlarını kullanarak ülkedeki bütün telefon ve internet sistemlerini yıllarca takibe aldılar. Yapay zeka programlarıyla telefon ve internet hatlarında toplanan verilerle toplumun kılcal damarlarına kadar sızdılar. Makine öğrenmesine dayanan yapay zeka sistemlerinin veri tabanını kurdular. Telekom üzerinden ülke vatandaşlarının bütün verilerinin vahabi sermayeli dünya tekellerinin veri bankalarına yüklenmesine ön ayak oldular. Dünya tekellerinin yereldeki pis işlerini gören Adnan Oktar'cılar üzerinden binlerce insanın kanını Oktay Babuna kampanyasıyla çalan zihniyetin başka bir çeşidi. Biri dünya ilaç tekelleri için insanımızın gen kodlarını çalıyor, diğeri toplumdaki farklı grupların sosyo-psikolojik yapısını çözüyor, insanların davranış biçimlerini analiz ediyor, bireylerin ve kitlelerin olaylar karşısında verecekleri olası tepkileri ince hesaplarla veri bankalarına işliyor.
BİLGİ ÇAĞINDAYIZ
Kan değerlerinizi, idrar tahlil sonuçlarınızı çalanlar, hısım akrabalarınızla ilişkilerinizi, kişisel ve toplumsal zaaflarınızı, aile bağlarınızı, husumetlerinizi niçin öğrenmesin.
BİLGİ DEMEK GÜÇ DEMEK
Yurt dışındaki gurbetçi Türkler ve Kürtler psikologlara gidiyorlar. Oradaki psikologlar insanımızın yapısını yerinde öğrenmek için kalkıp Adana'nın dağ köylerine gelip bilimsel gözlem yapıyorlar. Çünkü bilgi demek güç demektir.
Gizli yazılımlarla ortam dinliyorlar, insan psikolojisinin derinliklerini çözüyorlar, bağlantılar kuruyorlar. Kişiler hakkında topladıkları bilgilerle eylem planları hazırlıyorlar.
Dijital teknoloji hızla gelişiyor. On üç yıldır e-devlet sistemine geçmiş olan bir devletin yurttaşlarını koruyacak siber güvenliği yoksa, iktidar savaşlarında kopan parçalar, savaşın devamını yurt dışındaki çıkar ortaklarıyla sürdürüyorsa ÜLKENİZ SİBER GÜVENLİK AÇISINDAN İŞGAL ALTINDADIR.
Hipnoz konusunda eğitim veren işin uzmanı Tahir Özakkaş "hipnozla bir intihar bombacısının bile yetiştirilebileceğini" söylüyor.
Bilim insanları bilimin insana ve topluma zararlı işlerde de kullanılabileceği konusunda genelde miyopturlar. İleri psikolojik yöntemlerle iradeleri kırılan çocukları internet tuzaklarına çekerek ağır insan hakkı ihlallerinde kullanan uzman ekipler var. Reşit olmamış gençleri kullanarak hanelere sızıyorlar, troll ekiplerle adınıza mesajlaşmalar yaptırıyorlar, deepfake ürünü manipulatif bilgi ve belgelerle herkesi birbirine düşürüyorlar. Uyuşturucular elden ele geziyor. Kolayca ulaşılabilen siyanür gibi öldürücü kimyasallar, bayıltıcı gazlar çocuk ve gençler eline geçebiliyor. Ailelerin siyanürle nasıl katlettiğini, arka arkaya yaşanan şaibeli toplu ölümlerden takip ettik.