Fail-i meçhuller coğrafyası: Kürdistian - Hürmüz Diril nerede?
11 Ocak tarihinden kaybolan Keldani çiftten Şimuni Diril’in 20 Mart’ta 'ama defalarca aramanın yapıldığı, bakılan bir yerde' cansız bedeni bulundu. Eşi Hurmüz Diril ise hala kayıp
Welat Demir*
İstanbul Keldani Kilisesi papazı Remzi Diril’in Beytüşşebap ilçesine bağlı Kovankaya köyünde yaşayan anne ve babası Hurmüz ve Şimoni Diril’den 11 Ocak 2020’den bu yana haber alınamıyordu.
11 Ocak tarihinden kaybolan Keldani çiftten Şimuni Diril’in 20 Mart’ta “ama defalarca aramanın yapıldığı, bakılan bir yerde” cansız bedeni bulundu. Eşi Hurmüz Diril ise hala kayıp.
“Aile kayıp olayına yabancı değil, 90’lı yıllarda aileden 16 yaşındaki Zeki Diril ve 12 yaşında olan kuzeni İlyas Diril, para biriktirmek için gittikleri İstanbul’dan Şırnak’a dönerken, askeri kontrol noktasında gözaltına alınıyor.
George Diril (yeğen): En son Uludere’de görmüşler. Babam ve kuzenim de onları almaya gitmiş. Belli bir süre babamla kuzenimi de gözaltında tutuyorlar. Çocukları serbest bırakacaklarını ve babam ve kuzenime köye geri dönmelerini söylüyorlar.
O günden bugüne hiçbir haber yok onlardan. Hurmüz Amcam, kaybolmadan önce İstanbul’da bulunduğunda her cumartesi günü Galatasaray’da Cumartesi Anneleri’nin toplandığı yerde fotoğraflarını tutuyordu.”
Evet tıpkı 90’lı yıllarda iki evlatları kaybedildiği gibi onlar da faili meçhul birer kayıp durumundalar.
Hürmüz Diril’in yeğeni George Diril basına verdiği mülakatta, “yengesinin ve amcasının kaybolmasının ardından Jandarmanın 5'nci günde köye geldiğini" dile getirdi.
AFAD’ın bölgeye gelmediğine dikkat çeken George Diril, "O gün Şırnak Valiliği’nin web sitesinden yayınlanan fotoğraflarda görürsünüz, evin etrafını kordon altına aldılar.
Çok yakın bir çevrede dolandılar ve 24 saat bile kalmadan köyden ayrıldılar. Hatta geldikleri gün gizlilik kararı getirilmişti dosyaya. O gün hiç arama yapılmadı onu net belirtmek gerekir.
Orada kanımca medyaya bir şey vermek, arama yapılıyor diye bunu fotoğraflarda da destekleyip, devlet gerekeni yapıyor demek için yapıldı.”
Ailenin kaygıları ve umudu bizatihi yaşama hakkının teminatı olması gereken devlet yetkilileri tarafından zedelenmiş durumda.
Gerek Türkiye Anayasası'nda gerekse Anayasa'nın 90. Maddesi gereği taraf olunan BM Evrensel İnsan Hakları Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde “yaşama hakkı” güvenceye alınmıştır.
Pozitif hukukun güvenceye aldığı yaşama hakkına devletin bakış açısını, maalesef 1990’lardaki faili meçhul cinayetler, akıbeti bilinemeyen kaybedilen insan hikayelerinden ve devletin yargı makamlarının akıbetlerini soran aile bireylerine olan hakaret ve aşağılayıcı, tehditkar uyarılarından biliyoruz.
Yine İstanbul'da Hristiyan azınlığa yönelik 6-7 Eylül olaylarından ve azınlığın malına canına ve namusuna gösterilen şiddet ve saldırıların faillerine ödül gibi verilen cezasızlık zırhından biliyoruz.
Kayıp yakınları olarak sormak istiyoruz!
-Neden kayıp haberinden 5 gün sonra jandarma köye geldi?
-Birkaç saat ve drone ile yapılan yetersiz aramadan sonra arama gereği neden duyulmuyor, neden zamana yayılıyor?
-Daha aramaya gelmeden, Soruşturma savcısı neden gizlilik kararı alma ihtiyacı hissediyor. “İçi boş" bir dosyaya gizlilik kararı aldıran suç nedir ve güç kimdir?
-Daha önce Diril ailesi ve dostlarınca yapılan aramalarda bakılan yerde bulunamazken, Şimuni Diril’in ölü bedeni kimler tarafından 20 Mart'ta bulunduğu yere getirildi?
- Hurmüz Diril nerede? Failleri kim veya kimlerdir?
- 1990’lı yıllarda boşaltılan köylerine dönmek isteyen Süryanilerin, ev ve arazilerini işgal eden köy korucuları şiddet ve tehditlerle geri dönüşleri engelleme ve mülklere el koymaya devam ediyorlardı. Benzer bir saik ile Diril çiftine saldırı söz konusu mu? Bu konu da çevre korucu köyler, paramiliter silahlı çetelerin araştırılması söz konusu mu?
Azınlıkların, Kürtlerin, ezilenlerin, Hristiyanların, Keldani, Rum, Ermeni, Ezidi ve diğer bütün azınlıkların, can, mal ve evrensel hürriyetleri güvenceye alınmalıdır.
Hükümete ve Meclis'te bulunan bütün siyasi partilere çağrıda bulunuyoruz!
Yaşamak hakkı, kendi toprağında huzur ve barış içinde yaşama hakkı, din ve vicdan hürriyeti, düşünce ve ifade özgürlüğü ve bu kayıp vakasının en önemli ayaklarından birisi olan soruşturma dosyası ile bağlantılı bağımsız ve tarafsız yargı tarafından adil yargılanma/soruşturma hakkı güvenceye samimi şekilde alınması için, demokratik ve diplomatik tepkinizi ne zaman ortaya koyacaksınız!
Demokratik değerlerin inşaası ve yaşaması için, “dünya insanlık ailesinin birlikte hareket etmesi ve birbirini denetleme hakkına sahip olduğunu” düşünüyoruz.
Lütfen ailenin sesine ses katın!
Hurmüz Diril nerede? Failleri kim veya kimlerdir?
Failler bulunsun cezalandırılsın!
*Kayıp Yakını