Siber ve akran zorbalıklarının pençesinde yeni bir jenerasyon, sakat bir kültür...

 via alismetamorphosis@gmail.com

Çağın yeni normlarını ulusaşırı siber çetelerle yereldeki işbirlikçileri belirliyor

Yaşları en fazla 12-13 olan üç erkek çocuğunun aralarında geçen sohbete kulak misafiri oldum ister istemez. Yetişkin adamları cinsel içerikli mesajlaşmalarla nasıl kandırdıklarını anlatıyorlardı. Adamları nasıl miyavlattıklarını, seslerini nasıl kadın sesi gibi kullandıklarını konuşup gülüşüyorlardı. Başka bir zaman, bizim sitedeki çocukların her zaman toplandıkları malum balkonun altındaki sohbetlerine şahit olmuştum. O da benim için küçük bir şoktu. Bu çocukların psikolojilerinin iyi olmasını beklemiyorum. Oyun sandıkları cinsel içerikli mesajlaşmalar kadın cinayetlerine bile sebep olabilir. 

Çocukları kumpas ve tezgahlarda "cezasızlık zırhı" olarak kullanan organize çeteler var.  İlk jenerasyon klavye trolleri şimdilerde yirmili yaşlarındalar ve sürekli olarak yeni çocukları "meydan okuma/challenge" tuzaklarıyla sisteme dahil ediyorlar. Çocukların %96’sı karşılaştığı zorbalığı anne babasına ya da öğretmenine anlatmıyorÇünkü içine çekildikleri "ödül/suça ortak olma/tehdit/şantaj"ağında bizlere patolojik gelen her şeye alışıyorlar.

Yıllardır bana yapıldığı gibi kişisel bilgilerin kullanıldığı feyk hesaplardan ya da şifrelerin hacklendiği hesaplardan yapılan uygunsuz paylaşımlarla, internet ve telefon sahtekarlıklarıyla insanları ne kadar zor duruma düşürdüklerini gayet iyi biliyorum. Emniyet/İstihbaratın kullandığı yapay zeka algoritmalarında sistematik dikkat çeldirmelerle haysiyet cellatlığı yapıyorlar. Sosyal ve fiziki çevreden başka insanların cürümlerini yıllardır benim haneme yazıyorlar. Sürekli olarak zan altında bırakmaya programlı manipulatif bilgi ve belge üretiyorlar. Nitelikli iftira düzeneklerinde ve organize suçlarda çocuk yaştaki gençleri kullanıyorlar. Elinde internete bağlı telefonu bulunan hemen herkesi dijital manipulasyon ağına bir şekilde dahil ediyorlar. Yapay zeka programlarıyla otomasyona bağlanarak yönetilen koordine süreçler var.

Oğlum Cem'in 2017'den bu yana maruz kaldığı kurumsal arka planı olan Siber ve Akran Zorbalığı

Oğlumu içine çekildiği akran ve siber zorbalıklarından korumak için dört yıldır insanüstü çaba sarf ediyorum. Bahçeşehir Dragos ve Uğur Dragos eğitim kurumları dahil, Emniyet ve Yargı gibi kilit kurumların engellemeleriyle karşılaştım. Siber çetelerin bu kurumları nasıl kolayca manipule edebidiğine defalarca şahit oldum. "Ödül/suça ortak etme/şantaj/tehdit" ağına çekilen çocukların organize suçlarda kullanıldığını gördüm. 

ZİHİN KONTROLÜNÜN EVRİMLEŞMİŞ HALLERİ

Gençleri "devşirmek" Hasan Sabbah'tan bu yana etkin bir fetih politikasıdır. Günümüzde Adnan Oktarcı tarikat/sermaye türü yapılanmalar imparatorluklarını Sabbah vari devşirmecilik üzerine inşa ettiler. Benzerlerini ulusaşırı siber çetelerde de görüyoruz.

Siber çeteler internet kullanımının tabana yayılmasıyla birlikte toplumun beğeni, algı ve tercihlerine yön verme konusunda belli bir güce ulaştılar. Zihin kontrolü denilebilecek telkin ve tekniklerle çalışan siber çetelerin hedeflerinde daha ziyade çocuklar var. Toplumun algılarına, beğeni ve tercihlerine yön veren klasik medyadan farklı olarak, sosyal medyada insanlar ekran bağımlısı birer cyborga (sibernetik organizmalara) dönüşüyorlar. İradesi kırılan yetişkin bireyler bunlarla baş edemeyebiliyor. ÇOCUKLAR söz konusu olduğunda ise zaten iş işten geçmiş oluyor. Zira en körpe zihinler bahse konu siber çetelerin en gözde saldırı alanını teşkil ediyor. Yereldeki suç yapılanmalarıyla işbirliği kuran ulusaşırı siber çeteler, aynı çevreden seçtikleri çocukları (okul, mahalle, akraba vs) eş zamanlı olarak belli telkinlere maruz bırakıyor. Oyun görünümlü tuzaklarda yaşlarına uygun olmayan pornografik içeriklere, insanların beden bütünlüğünün kaybolduğu ağır şiddet videolarına, hayvanlara eziyet edilen görüntülere sistematik biçimde maruz kalan çocukların iradeleri kırılıyor. Körpe zihinleri negatif telkinlere hazır hale geliyor. Daha ileri aşamada 25.kare/düşük ses frekansı gibi bilinç dışına hitap eden telkinlerle çocukların eylem ve arzularına yön verilebiliyor. Sistem kendi normlarını bu şekilde inşa ediyor. Üretilen normlar akran etkileşimiyle perçinlenerek hayata geçiyor. Çocuklar ailelerin ya da devletin değil internete hakim güç odaklarının etkisi altında kalıyor. Bu güç odaklarının hepten kötü olduklarını söylemek doğru olmasa da nihai hedeflerine vakıf olmadığımız güç odaklarının İnternet dünyasına doğan bir nesli avucunun içine alması ürkütücü.





Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj