Devlet olma vasfı yoksa boşlukları başıbozuk para-militer çeteler doldurur


"Adalet" önce aileden gelir. Yoksa, üst yapılar müdahale etmelidir.

Alevi Kürt toplumunda toplumun kurallarına uymayan, düşkün hayatlar yaşayan, suç işleyen insanlara en büyük ceza toplumdan soyutlamakla verilir. İçselleştirerek günümüze kadar taşıdığımız bu güzel ahlakımızı birileri kendi içimize dönen silaha çevirdi. Üstelik Alevi Kürt toplumuna nifak tohumları bilfiil devlet kurumları eliyle ekildi. 

Haksızlıkların ana kaynağı nedir diye düşünürüm. Elbette sistemle ilgili temel nedenler var. Ancak haksızlığı yapanların elini kolaylaştıran en temel argümanın basit bir nedene dayandığını defalarca tecrübe ettim: "Kendi ailesi sahip çıkmıyor biz niye sahip çıkalım...". Bu argümanın karşı izdüşümünde "Kol kırılır yen içinde kalır" anlayışı yatar. Her ikisi de yanlıştır.

Para-militer yapılardan güç bulan sapkın siber çetelerin devletin imkanlarını kullanarak dünyanın en seviyesiz, dünyanın en şerefsiz tezgahlarını kurmasını bir Alevi olarak, bir Kürt olarak, Sosyalist bir kadın olarak anlayabilirim. Ancak yakınlarımın içine düştükleri basiretsizliği anlamakta güçlük çekiyorum.

Kurumsal destekli nitelikli iftiralar  ortaya çıkmış olmasaydı, ailemin duyarsızlığının bir nebze anlamı olurdu. Ancak yıllara uzanan şeytani düzeneklerde üretilmiş seviyesiz iftiralar bugün kanıtlarıyla gün gibi ortada. Başta annem olmak üzere aleyhimdeki nitelikli iftiralara inananların  kimler tarafından hangi kanallardan manipule edildiğini bulmak gerekir. Alevi toplumunun içine kadar sızan faşist yapılanmaların ifşa edilmesine ihtiyaç var.





Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj