Zenginlikle nasıl mücadele edilir?
“ Bir yoksul aç ise, bunun nedeni, zenginin zevk ve sefa içinde yaşamasıdır. Nerede bir bolluk görsem, onun yanı başında mutlaka çiğnenmiş bir hak görmüşümdür."
Hz. Ali
“Kapitalizm yasal mafya, mafya da yasal olmayan kapitalizmdir.”
Dario Bötancourt- Maria Garcia
"Kapitalizm dahilinde zengin olmanın iki yolu vardır: Birincisi, bir şey üretirsin üretilen değerin en büyük bölümüne el korsun (buna artı-değer sömürüsü denir); ya da çalarsın, mafyatik yöntemlerle yaratılmış zenginliğe el korsun. Şimdilerde Türkiye’de daha çok bu ikincisi revaçta… Bir şey üretme zahmetine katlanmaya gerek duyulmuyor… “İşi bitirmenin’ kestirme yolu tercih ediliyor… Bütçe, hazine, doğal zenginliklerimiz utanmazca yağmalanıyor, talan ediliyor… ‘Yoksullukla mücadele’ söylemi gerçek sorunu gözden uzaklaştırıyor. Zenginlikle mücadele akla gelmiyor zira zengin ve zenginlik bir tabu mertebesine yükseltilmiş durumdadır... Eğer yoksulluk zenginlikten kaynaklanıyorsa, zenginlik nereden kaynaklanıyordur? Zenginlik de özel mülkiyetten kaynaklanıyor... Eğer insanlar üretmek ve yaşamak için gerekli olana ‘ortakça’ sahip olsalardı, özel mülkiyet diye bir musibet toplum yaşamına musallat olmasaydı, zenginlik de, yoksulluk da olmazdı… Demek ki, insanlığın ve uygarlığın şimdilerde içine sürüklendiği sefil durumun gerisinde, üretmek ve yaşamak için gerekli araçlara, yaşamı var eden ve sürekliliğini sağlayan kaynaklara küçük bir azınlık tarafından el konulması keyfiyeti yatıyor. Başka türlü söylersek, bu günkü kepazelik bir sapmanın sonucu… Tabii herkese ait olması gerekenin, herkesin kullanımına sunulması gereken müştereklerin küçük bir azınlık tarafından gasp edilmesi de hukuk sistemiyle meşrulaştırılıp, korunup, sürekliliği sağlanıyor… Eğer öyleyse, geçerli burjuva hukuk sisteminin aslında neyi ifade ettiğini, kimin için ne anlama geldiğini de tartışma gündemine taşımak gerekecek…" [Fikret Başkaya - Yazının tamamı için: Bknz]