Devletin "Kürtleri İnkar ve İmha Politikası" değişir mi?

Tansu Çiller'in Başbakanlığı döneminde, 26 Mart 1994 tarihinde Şırnak'ın Kuşkonar ve Koçağılı köyleri bombalandı. 19,5 yıl boyunca öne sürülen yalanların ardından AİHM'ye gönderilen Genelkurmay'a ait uçuş kayıtlarıyla Türk Hava Kuvvetleri'ne ait uçaklarca yapıldığı kesinleşen bombardımana ilişkin olarak dönemin Başbakanı Çiller, "bombardımanı gerçekleştiren uçakların devlete ait olmadığı" açıklamasını yaptı. Böylece Türkiye'nin Başbakan'ı, ya bu katliamla ilgili olarak o dönemde suçlanan PKK'nın "savaş uçaklarına sahip olduğunu" ya da "savaş sebebi" sayılacak bir iddiayla "bir başka devletin Türkiye'nin topraklarını bombalayıp, vatandaşlarını katlettiğini" öne sürmüş oluyordu!

26 yıl sonra Anayasa Mahkemesi'nden tarihi karar: 1994'te Şırnak'ın iki köyünün askeri uçaklarca bombalanması yaşam hakkı ihlali


Anayasa Mahkemesi İkinci Bölüm, Şırnak Uludere’ye bağlı Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin 1994’te askeri uçaklar tarafından bombalandığına, yaşamını yitiren 38 kişi ile yaralananların ve yakınlarının yaşam haklarının ihlal edildiğine oybirliğiyle karar verdi.

Yüksek Mahkeme, AİHM’nin 2014’te olayla ilgili verdiği ağır ihlal kararına rağmen, soruşturmada gerekli özenin gösterilmediğini, bu nedenle sorumlular cezalandırılmadan dosyanın zamanaşımı nedeniyle takipsizlikle kapatıldığını da belirledi. Yüksek Mahkeme, bu durumun, benzer yaşam hakkı ihlallerinin önlenmesi açısından yargıya ait rolün zarar görmesine yol açtığına hükmetti. Köylülerin insan haysiyetiyle bağdaşmayan muamele ile karşılaştıklarını bildiren mahkeme, zamanaşımı nedeniyle söz konusu ihlallerin ancak manevi tazminatla giderilebileceğini belirtti. Roboski dosyasında, gerekli sürede başvuru yapılmaması nedeniyle dosyayı usulden reddeden mahkeme, böylece ilk kez savaş uçaklarıyla sivil köylerin vurulduğunu ve bunun ağır bir yaşam hakkı ihlali olduğunu karar altına almış oldu.







Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj