Türkiye gibi kozmopolit bir yapıda toplumu ancak kültürlerin ortak değeri ayakta tutabilir(di)...
Biz Alevi Kürtler olarak toplumumuzdaki ahlaki değerleri zayıf düşkün insanlara cezalarını toplumumuzdan dışlayarak veririz. Bu güzel ahlakımızı ve erdemli duruşumuzu bize karşı silah olarak kullanan, devletin imkanlarını toplumumuzu manipüle etmek için teyakkuza geçiren ırkçı fundamental sunni geleneğin iktidar tarafından palazlanan seviyesiz yıkıcılığının leş kokan pratiklerini tecrübe ediyoruz!
Devlet devlet olsaydı devlet içinde devlet kuran organize çetelerin kepazeliklerine maruz kalmazdık!
Uzun bir süredir arz/taleple çalışan itibarsızlaştırma çetesinin hedefindeyim. Olaylara bakış açım, sorgulama yöntemim, üniversiteden gelen sosyoloji formasyonum bütün süreci nesnel boyutlarıyla ele almamda etkili oldu. Ailem beni bütün bu süreçte maddi manevi yalnız bıraktı. Aleyhimde ilk manipüle edilenler maalesef onlar oldu. Profesyonel dijital çetelerle iç içe geçen adi suç çetelerinin ve elbette bunların Emniyet, İstihbarat ve Yargı bağlantılarının gücüyle susturulmam istendi. Pek başaramadılar. Önce beni düşkün bir hayat yaşayan, ahlaki değerleri zayıf biri gibi lanse etmişler ve bunu desteleyecek bilgi ve belgeyi ikna kabiliyeti güçlü kurgularla ortalığa servis etmişler (Adamların mesleği bu). Belli ki beni bir yerden sonra takıntı haline getirdiler. Çünkü mücadeleden, sorgulamadan ve olayların üstüne üstüne gitmekten vazgeçmedim. Beni aşan çok fazla olay var. Oğlumu aylarca göremiyorum. İftiralarla mahkemede kendi başıma savaşıyorum. Ailemden insanlar bilmediğim sebeplerle bana bırakın destek olmayı uzun süre köstek oldular.