Derin Devlet Bağlantılı Suç Çeteleri Kendi Ekonomilerini Kurmuş

Alis'e yönelik itibarsızlaştırma ve yıldırma için düğmeye basmaları çok kolay olmuş: Eski eş bir albay çocuğu (TSK), eski eşin 1977'de Samsun'da faşistler tarafından katledilen abisi Nurettin Altaylı bir devrimci (Beyaz sosyalist camia), eski eşin yeni eşi Nagihan Gür Yozgatlı bir avukat; çevre olarak hem sosyal demokratlarla hem de mevcut iktidar güçleriyle dirsek temasında bulunan, her iki gruptan da fetö iltisaklı bağlantıları olan bir şahıs, Eski eşin Antalya'da otelcilik yapan Turancı kuzeni Celalettin Altaylı ırkçı bir Kürt düşmanı... 

 via alismetamorphosis.blogspot

Tahminimden de büyük tezgah ve kumpaslar söz konusu sanırım

2014 Kasım ayında eski kayınvalidem Melike Altaylı telefonla aradı. Kemal'le ayrıldığımızı bilmiyor gibiydi. Ben de yaşına hürmetle renk vermedim. "Seni çok mu üzdük yavrum" dedi. 2009'da sebep olduğu uygunsuz ve kırıcı bir olaya istinaden söylediğini düşündüm. Onun için olumsuz bir şey düşünmediğimi hakkımı helal ettiğimi söyledim. Bir başka ilginç telefon da uzun zaman görüşmediğim annemden gelmişti. Bana anlam veremediğim bir şekilde, affetmenin insanın kendi mutluluğu için gerekli olduğundan bahsediyordu. Bilmediğim bir şeyler için af diliyor gibiydi. Genel anlamda anneliğiyle ilgili bir durum olduğunu düşünmüştüm.

Kimin arkamdan ne işler çevirdiğini bilecek kadar müneccim değilim. Kim ne halt ettiyse zaten kendi kendisini yiyip bitiriyor. Fikrimi de değiştirdim. İkisine de hakkımı helal etmiyorum. Kayınvalidem yaşına başına rağmen o vakitler hayatta olan rahmetli babama bile atılan pis iftiraların topuna girdi, diğeri de kendi evladına elin beş para etmez insanlarına inanarak sırtını döndü.

Eski kayınvalidem Melike Altaylı, Kore savaşında savaşmış bir subayın eşidir. Beni ekarte etme işini hâlâ diyaloglarının olduğu paşalara devrettilerse, bu durum saldırıların çifte kavrulmuş olmasını baştan sona izah eder. Zira ülkücü gruplardan, Kürt milliyetçilerinden, goşist çevrelerden, selefi cemaatlerden ve kimi Alevi derneklerin içerisinden birbirinin tıpatıp aynı saldırı biçimlerine ve itibarsızlaştırma yöntemlerine çokça denk geldim. Türkiye'de sağcısından solcusuna her siyasi çevreye sızacak kapasitede kim var?

Kara propagandanın taşeronluğunda en büyük rolü alan Kürt troller ne alaka derseniz? Altaylı'lar rahmetli kayınpederim Albay Ziyaettin Altaylı'nın Bitlis civarında görev yaptığı 1950'lı yıllardan, Aşiretlerle geçmişten gelen hukukunu kullanmış olabilir, tıpkı 1977'de Samsun'da katledilen devrimci Nurettin Altaylı'nın hatırasını koruyan sosyalist çevreleri aleyhimde kullandıkları gibi. Tabi Kürt düşmanı Otelci Turancı Celalettin Altaylı faktörünü de bir kenarda tutmak lazım.

Peki bu kadar kontrollü ve dört koldan yapılan saldırı ve itibarsızlaştırmaya niçin gerek duydular?

Orası da bana kalsın. Ortada bir evlat var nihayetinde...
 


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"