Yargı ve Eğitim kurumları her zaman toplumun bir adım önünde olmalıdır

Toplumun arazlarıyla birlikte genel seviyesine hitap etmeyi "politik hamle" olarak kullananlar, bu topluma en büyük zararı verirler. Siyasetin görevi toplumu ayağa kaldırmaktır. Bunun yolu da en başta biz yetişkinlere emanet olan çocuklara hak ettikleri değeri vermektir. Onları istismar eden kültürel arazları tespit ederek bunları ortadan kaldırmanın yollarını araştırmak ve çözümler üretmek yerine görmezden gelmeyi tercih etmek siyasi bir gaflettir, telafisi güçtür. 

Hukuk toplumun bir adım ilerisinde olmalıdır

18 yaşın altındaki herkes hukuken çocuktur. Suça konu olan bireylere yönelik yargı süreçlerinde, hem kız çocuklarımıza hem erkek çocuklarımıza yönelik yasal düzenlemelerde ilk kriter, tarafların yaşı olmalıdır. Taraflardan birinin yetişkin olması durumunda, ayrı yasal düzenlemeler yapılmalıdır. 

İNSAN, doğası gereği kendi çıkarlarını gözeten bir varlıktır. Yasalar bu sebeple vardır. Özellikle reşit olmamış çocuklar, toplumun ya da kültürel kodların insafına bırakılmadan yasalarla korunmalıdır. TCK Madde 103 çocukların cinsel eylemlerle ilgili olarak rıza yaşı 15 yaşın doldurulması olarak belirtilmiştir. Madem durum budur, o halde erkek çocukları kandırarak cinsel ilişkiye giren istismarcı pedofil erkeklerin de bu yasadan faydalanmalarının da önü açılacak mıdır?

ERKEK ÇOCUKLARININ YETİŞKİN ERKEKLERLE CİNSEL İLİŞKİYE GİRMELERİNİN RIZA YAŞI KAÇTIR?




-Avukat Hülya Gülbahar: “Alttaki kanun teklifine iyi bakın. Arşivlerinize alın. 2016’dan beri deniyorlar. Bir haftadır mecliste bu suça ortak aranmış. Bugün bile uğraşılmış. CHP kabul etmediği için bu gece bu torba kanuna giremedi. Ama #YineDeneyecekler Tekrar hatırlatıyoruz: #ÇocukİstismarınınAffıOlmaz”
TASLAK METİNDE NELER VAR
Sosyal medyada yayılan metinde şu ifadeler yer aldı:
“Cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir neden olmaksızın işlenen Türk Ceza Kanunu’nun 103’üncü maddesinin ikinci fıkrasındaki suç bakımından;
10 Nisan 2020 tarihi itibariyle mağdur ile failin evlenmiş olması, suçun işlendiği tarihte failin başka biriyle evli olmaması…
– Mağdurun şikayetinin bulunmaması, suçun işlendiği tarihte mağdurun on dört yaşına girmiş olması…
– Mağdur ile fail arasında 15 yıldan fazla yaş farkının bulunmaması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda mahkemece yargılamaya devam olunarak hüküm kırılır ve mahkumiyet halinde cezanın infazının ertelenmesine karar verilir.
– İnfaz aşamasında olan hükümler bakımından da bu fıkra hükümleri uygulanır.
– Bu fıkra uyarınca infazın ertelenmesine karar verilmesi halinde mahkumiyete bağlı hak yoksunlukları uygulanmaz.”

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj