İblisi boş yere uzaklarda aramayın

via elamidirius.blogspot

İlahiyatçı Kılıç: Ateistlerin yaşamı Kuran'a daha uygun



Ateizm Derneği ve ilahiyatçı Cemil Kılıç, Konda'nın raporunda ateistlerin sayısının artmasını değerlendirdi. Kılıç'a göre bugünün Türkiye'sinde ateistler, Müslümanlara göre Kuran’a daha uygun ve daha ahlaklı yaşıyor.

Türkiye'de namaz, hac ya da türban takmak gibi dini ritüelleri yerine getirenlerin dindar olarak tanımlandığını belirten Kılıç, İslamiyet’in yalnızca ritüellerden ibaret olmadığınıysa şu sözlerle anlatıyor: "Oysa ahlaki ve insan hakları değerleri üzerinden de bir dindarlık tanımlaması yapılması gerekiyor. Gözlemlerime göre itikadi anlamda Türkiye’deki Müslümanların sayısı yüzde 60’ı geçmez."

Konda’nın raporuna atıfta bulunan ilahiyatçı, azalan dindarlığın bunlardan hangisi olduğunu ise şöyle sorguluyor: "Türkiye’de hâkim olan Emevi Müslümanlığı’dır. Kuran’da geçen namaz, haksızlıklara bir isyandır. Emevi Müslümanlığı’ndaki namazsa sultana, devlete, iktidara bir itaat olarak görülür."
[Haberin Kaynağı için:bknz.]




Ortada bu kadar "mütedeyyin" hırsız, sapkın, pedofil, tecavüzcü varken, ateistleri bir kalemde silenleri anlamakta güçlük çekiyorum. Neymiş; inananların işledikleri en ağır günahlar için son nefeslerine kadar tövbe etme şansları varmış, ateistin ise doğru ve düzgün bir hayatı olsa bile böyle bir şansı yokmuş...

Bunlar yanlış şeyler

BANA GÖRE,

İki çeşit insan vardır:

* İyi ve doğru olmak için çabalayan insan
* İyi ve doğru olmak için çabalamayan insan

Gerisi teferruat. 

"Mütedeyyinler" ateistleri ve diğer dinlere mensup insanları şeytanlaştırmaktan vazgeçmeli

Din, insana güzel ahlaklı olması için rehberlik eder. Güzel ahlakı din yerine evrensel kabul görmüş değerlerde arayan insanlar da vardır. 

Her ateist doğru insan olmaya bilir, ancak her ateist yanlış insan da değildir.

Dünyada yaptığı işte en uzmanlaşmış varlık kimdir diye sorsak inananların hepsi tek bir ağızdan "ŞEYTAN" der. 

Gerçek şeytan ateist kılığına girecek kadar keriz olmasa gerek... 

İnancına güvenen, kendisine düşman aramaz. İnancına güvenen, nefret söylemi olmadığı sürece kimsenin görüş ve fikirlerini dile getirmesinden korkmaz. İnançlı insan kendisini inancından dolayı şanslı hisseder. İnanmayanları en fazla eksik, kusurlu ve hatta bu konuda şanssız kabul eder. Ama düşman görmez.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj