"Liyakatin yokluğu toplum tabanına sirayet eden ahlaki yozlaşmanın başat unsurudur"


Türk Tipi Nomenklaturanın Aparatçikleri




TBMM'ye sunulan soru önergesinin geçtiği 2006 yılına ait haber:

Eş, dost, akraba!

CHP’li Aydın’ın Devlet Bakanı Abdüllatif Şener’den yazılı olarak yanıtlamasını istediği soru önergesinde, şu isimler ve yönetim kurulu üyeleriyle yakınlıkları soruldu.

» Selçuk Uysaler (Finansman Koordinatörü, Mehmet Akif Yaşın gibi Çorum Osmancık nüfusuna kayıtlı)

» Gürkan Solakoğlu (Teknik Koordinatör, Mehmet Akif Yaşın'ın arkadaşı)

» Kerem Akgündüz (Hukuk Müşaviri, Mehmet Akif Yaşın'ın arkadaşı)

» İbrahim Paşalı (Radyolar Yayın Koordinatörü, TMSF Başkanı Ahmet Ertürk’ün yakını) 

» İbrahim Halil Dilek (Yönetim Kurulu Üyesi Fahrettin Özyapar’ın arkadaşı)

» Reyhan Gür (TMSF’de avukat olan Nagehan Gür’ün kardeşi)*** 

» Ali Fuat Gök (Yönetim Kurulu Üyesi Taner Yalçın’ın yeğeni) 

» Muhsin Yeşildağ (Muhasebe yetkilisi, Yönetim Kurulu üyesi İsmail Şen’in bacanağı)

» Selim Tüfeker (Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Akif Yaşın'ın yeğeni)

Liyakatin yokluğu toplum tabanına sirayet eden ahlaki yozlaşmanın başat unsurudur


Ülke sermayesinin dümenini tutan önemli bir kurumda yöneticilerin kendi kadrolarını kurması, çalışma prensipleri açısından normal karşılanabilir. Ancak o kadarla kalınmadığını bütün ülke biliyor. Liyakatin ortadan kalktığı ve belli zümrelerin devletin "yağından balından " haksız yollarla kazanç elde ettiği cemaatleşmenin sebep olduğu tahribat, 15 Temmuz darbe kalkışmasıyla herkesin gözleri önüne serildi.

Devlete ve büyük sermaye gruplarına hâkim dini cemaatlerin liyâkat karnesi seküler statükocularınkinden geri kalmıyor. Holdingleşen sünni islam çizgisindeki dini cemaatler Yargıda, Emniyette, İstihbaratta devlet kadrolarına yerleşerek kendi çıkar gruplarını kuruyorlar. Her iki kesim de modern devlet yapısında olmaması gereken gericiliğin bayrak yarışını yapıyor. Bu pay kapma mücadelesinin mutlak kaybedeni ise tekçi devlet faşizminin ötelediği kesimler oluyor. Bunların başında da Alevi Kürtler geliyor. "Devletin malı deniz yemeyen domuz" zihniyetiyle suyun başını tutan tekçi faşist zihniyetin Alevi, Kürt ve Sol görüşteki kesimlere tavrında sadece ton farkı yaşanıyor. 


Aslında nüfusun büyük bir çoğunluğu eziliyor ve her tür haksızlığa maruz kalıyor. Ancak hedefe konulan kişi  Alevi ve/veya Kürt ise ezilme, haksızlık, sömürü katmerleniyor ve saldıranlar açısından bir o kadar da kolay oluyor.


Bundan sonra o kadar da kolay olmayacak.


Balık Baştan Kokarsa 

Basit bir kadrolaşma yarışıyla sınırlı kalmayan, geniş bir arka plana ve birbirine eklemlenen çıkar gruplarına uzanan Türk Tipi Nomenklatura sömürüsünün topluma yansıyan sosyo psikolojik ve ekonomik boyutları var. Farz-ı misal, Anne ve çocuğu merkeze koyması gereken Aile Mahkemelerinin bile üçüncü şahısların güdümüyle karar alması, durumun vehametini ortaya koyması bakımından önemlidir. (Anadolu 11.Aile Mahkemesi 2017/75) (Mahkemeleri ve yasaları hedefe konulan kişiyi yargı nezdinde kriminalize etmek için taktiksel yollarla kullanan, kişiyi maddi manevi yılgınlığa düşürmeyi ve yalnız bırakmayı amaçlayan, Adli birimlerde ve Emniyetteki kadrolaşmalar eliyle nitelikli iftiraların üretilmesinde rol alan kişilerin kimliği ve bağlantıları açıktır. Anadolu 11. Aile 2017/75 (velayetin değiştirilmesi), Anadolu 7. Aile 2017/361 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 18.Aile 2017/71 (hakaret iddiasından beraat), Anadolu 7. Asliye Ceza 2017/437 (hakaret iddiasından kovuşturma/takip kararı), Anadolu 14.Asliye Ceza 2018/59 (hakaret iddiasından hükmün geri bırakılması kararı) ve arka arkaya çıkarılan uzaklaştırma kararları...). 

Adalet sistemi namussuzları haklı çıkarmak için varsa biz yokuz.


***Yozgatlı Gür ailesinin hayata tutunma biçimi paraya ve güce yaslanmak olmuş. Başkasına ait olan hakkı gasp etmek aile geleneğine dönüşmüş. Ülke sermayesinin dümenini tutan bu kadar ciddi bir kurumun çatısı altında toplumun ortak değerlerini alaşağı eden, aldatma ve sadakatsizlik üzerine kurulan, hiç olmaması gereken düzeysizlikler de sergilenmiştir. 

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj