Sağlam ahlakın olmadığı yerde, bilim de yozlaşır
via elamidirius.blogspot
Bir ticaret unsuru olarak; ileri psikolojik teknik ve yöntemler
Hipnoz/sanal hipnoz teknikleri, insanları tehlikeye atan işlerde sistematik olarak kullanılıyor.
Sayın Tahir Özakkaş daha önce konferans için gittiği Samsun'da basına verdiği demecinde, hipnoz tekniğiyle bir intihar bombacısının yetiştirilebileceğini ifade etmişti. Hasan Sabbah yöntemlerini günümüze uyarlayan kötü niyetli kişilerin, internet üzerinden tuzağa çektikleri çocuk yaştaki gençlere yapabilecekleri kötülüğün sınırı yok... Bununla ilgili fazlasıyla bilgi ve data birikti. Güvenlik birimleri, Eğitim ve Yargı kadroları maalesef konuyla ilgili gerekli alt yapıya sahip değil.
Hipnoz tekniklerini ticaret unsuru yapan (elbette suç değil ancak denetlenmelidir) Kayserili Uzman Dr. Tahir Özakkaş bu işin "piyasadaki" en ehli isimlerinden biri.. Bilimsel etik kuralları sorgulayan güçlü denetleme mekanizmalarının olmadığı bir ülkede, her şey daha fazla para kazanmaya odaklı yapılır. Bu da toplum olarak büyük tehlikelerin ortaya çıkmasına yol açar.
Bilgi, insanlığa hizmet ettiği sürece kıymetlidir.
Organize suç çetelerinin hipnoz tekniklerini kullanarak maddi manevi kâr peşine düştüğünü hayal edin. Tıpkı kimya mezunu işsizlerin kaçak içki üreterek piyasaya süren organize suç çetelerine çalışması gibi. Orada basına yansıyanlar arasında kaçak içkiden kör olan, sakat kalan ve hatta ölenlerin haberlerini okursunuz. Ancak ileri hipnoz tekniklerini internet ve sosyal ağlara uyarlayarak kullanan, başta çocuklar olmak üzere direkt olarak kişilerin bilinçaltına yöneltilen telkinlerle gerçekleştirdikleri eylemler, toplumda tahmin edilenin çok daha üzerinde telafisi neredeyse imkansız büyük tahribatlara sebep oluyor. "Sahipsiz" çocuk ve gençler Pavlov'un köpeği gibi şartlandırılarak belli çıkar odakları lehine kullanılıyor.
Bu eğitimleri alanlar takip edilmelidir.
İnternetin yaygın hale gelmesiyle birlikte "sanal hipnoz" ağları çok daha geniş, kapsamlı ve kontrolsüz biçimde uygulanmaya başlandı. Çocukları koruyacak önlemlerin alınması için önce toplumda bir bilincin oluşmasına ihtiyaç var. Başta Eğitim kadroları olmak üzere güvenlik ve yargı birimlerinin bu konularda uyanık olması gerekiyor.
Sanal hipnozla yaratılan telkin ve çağrışımlarla, suça ortak etme / ödüllendirme döngüleriyle, çocukları kumanda eden yapılar var. Çocukları kullanan çıkar odaklı bu yapılar yargı kararlarına dahi müdahalede bulunabilecek, mahkemeleri, emniyeti, istihbaratı manipüle edebilecek gücü ellerinde tutuyor.
Bunlarla ilgili şüpheye yer bırakmayacak kadar çok kanıt biriktirdik.
Sayın Tahir Özakkaş daha önce konferans için gittiği Samsun'da basına verdiği demecinde, hipnoz tekniğiyle bir intihar bombacısının yetiştirilebileceğini ifade etmişti. Hasan Sabbah yöntemlerini günümüze uyarlayan kötü niyetli kişilerin, internet üzerinden tuzağa çektikleri çocuk yaştaki gençlere yapabilecekleri kötülüğün sınırı yok... Bununla ilgili fazlasıyla bilgi ve data birikti. Güvenlik birimleri, Eğitim ve Yargı kadroları maalesef konuyla ilgili gerekli alt yapıya sahip değil.
Hipnoz tekniklerini ticaret unsuru yapan (elbette suç değil ancak denetlenmelidir) Kayserili Uzman Dr. Tahir Özakkaş bu işin "piyasadaki" en ehli isimlerinden biri.. Bilimsel etik kuralları sorgulayan güçlü denetleme mekanizmalarının olmadığı bir ülkede, her şey daha fazla para kazanmaya odaklı yapılır. Bu da toplum olarak büyük tehlikelerin ortaya çıkmasına yol açar.
Bilgi, insanlığa hizmet ettiği sürece kıymetlidir.
Organize suç çetelerinin hipnoz tekniklerini kullanarak maddi manevi kâr peşine düştüğünü hayal edin. Tıpkı kimya mezunu işsizlerin kaçak içki üreterek piyasaya süren organize suç çetelerine çalışması gibi. Orada basına yansıyanlar arasında kaçak içkiden kör olan, sakat kalan ve hatta ölenlerin haberlerini okursunuz. Ancak ileri hipnoz tekniklerini internet ve sosyal ağlara uyarlayarak kullanan, başta çocuklar olmak üzere direkt olarak kişilerin bilinçaltına yöneltilen telkinlerle gerçekleştirdikleri eylemler, toplumda tahmin edilenin çok daha üzerinde telafisi neredeyse imkansız büyük tahribatlara sebep oluyor. "Sahipsiz" çocuk ve gençler Pavlov'un köpeği gibi şartlandırılarak belli çıkar odakları lehine kullanılıyor.
Bu eğitimleri alanlar takip edilmelidir.
İnternetin yaygın hale gelmesiyle birlikte "sanal hipnoz" ağları çok daha geniş, kapsamlı ve kontrolsüz biçimde uygulanmaya başlandı. Çocukları koruyacak önlemlerin alınması için önce toplumda bir bilincin oluşmasına ihtiyaç var. Başta Eğitim kadroları olmak üzere güvenlik ve yargı birimlerinin bu konularda uyanık olması gerekiyor.
Sanal hipnozla yaratılan telkin ve çağrışımlarla, suça ortak etme / ödüllendirme döngüleriyle, çocukları kumanda eden yapılar var. Çocukları kullanan çıkar odaklı bu yapılar yargı kararlarına dahi müdahalede bulunabilecek, mahkemeleri, emniyeti, istihbaratı manipüle edebilecek gücü ellerinde tutuyor.
Bunlarla ilgili şüpheye yer bırakmayacak kadar çok kanıt biriktirdik.