Dünyada bir ilki başaran Türk kurumu: TMSF

via elamidirius.blogspot

KAMUOYUNDA 

İLK DEFA 

UZANLARA YAPILAN OPERASYONLA TANINAN TASARRUF MEVDUATI SİGORTA FONU'NUN 

(TMSF)

ÜLKEYE KATKISI ÇOK BÜYÜKTÜR



HABER ARŞİVİ

(2009)


65 milyar dolarlık 'Batan Bankalar' hikayesi TMSF Uzman kadrosu tarafından titiz bir çalışmayla 19 Ciltlik Kitap haline getirildi

Bilanço maliyeti 30 milyar dolar, ekonomiye maliyeti 65 milyar dolar olan 25 bankanın batış ve çözümlenme öyküsü 19 ciltlik kitapta toplandı. 11 kilogramlık kitabın kendisi de 435 bin liraya mal oldu.

Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından devralınan 20 banka ve iflas bankaları olarak adlandırılan 5 bankanın batış ve çözümleme öyküleri Raf Temizliği Projesi kapsamında kitaplaştırıldı. TMSF'nin batan bankalarla ilgili sorunu çözümleme deneyiminin de kitaplaştırıldığı 19 ciltlik raf temizliği, TMSF'ye 435 bin liraya mal oldu. Bu rakamın 180 bin TL'si matbaa ve basım giderleri, 140 bin TL'si grafik tasarım harcamaları ve 115 bin TL'si de dizgi ve editörlük hizmetleri için verildi. 11 kilogram ağırlığa sahip olan kitapla ilgili konuşan TMSF Başkanı Ahmet Ertürk, batık bankaların TMSF'ye faturasının bilanço rakamı üzerinden 30 milyar dolar olduğunu, geçen sürede ekonomiye yarattığı toplam maliyetin de yaklaşık 65 milyar dolar olarak hesaplandığını söyledi.


Ortaklardan 12.6 milyar dolar


Ertürk, geçen sürede batık bankalarla ilgili olarak,12 milyar 618 milyon doları bankaların hakim ortaklarından olmak üzere 18 milyar 494 milyon dolarlık bir borç tahsilatı yapıldığını, TMSF'nin 2009-2018 dönemi için borç tahsilat beklentisinin de 3 milyar 336 milyon dolar olduğunu açıkladı.
Ertürk, 30 Haziran 2009 tarihi itibariyle tahsil edilen 18.5 milyar doların yüzde 90'ına denk gelen toplam 16 milyar dolarlık kısmın da 2004 yılından sonra yapılan tahsilat olduğunu vurguladı.
Pamukbank ve İmar hareketlendirdi

Batık bankalarla ilgili kapsamlı değerlendirmeler yapan Ertürk, hakim ortakların istismarına konu olmayan sadece likidite sıkışması nedeniyle zor duruma düşen bankalar ile doğrudan kaynak aktarımı ve istismara dayalı bankacılık yapan bankaları birbirinden ayırmak gerektiğini belirtti. Ertürk "2002-2003 döneminde Pamukbank ve İmar Bankası'nın zor duruma düşerek TMSF tarafından yönetimine el konması dönemin en büyük operasyonu oldu. Çünkü her iki bankanın toplam bilanço büyüklüğü, zararı ve kamuya yarattığı yük TMSF'nin el koyduğu diğer bankaların toplamıyla eş değerdi. Özellikle İmar Bankası tarihe olumsuz anlamda geçmeyi tam anlamıyla hak eden bir bankaydı".


İmar'ı sihirle yönetmişler


Toplantıda İmar Bankası ile ayrıntılar da veren Ahmet Ertürk, bu konuda şunları söyledi: "Resmi kayıtlarda toplam mevduatı 600 milyon dolar gözüken İmar Bankası'nın mudilerine hemen ödeme yapmaya karar verdik. Ancak bir hafta bile geçmeden mevduat sahipleri hesap cüzdanlarını ibraz etmeye başlayınca mevduat toplamının nerdeyse 10 katı daha fazla olduğunu gördük. Birçok banka kayıt içi hacimleri bile yönetmekte zorlanırken, 10 katı daha büyüklükteki kayıt dışı bir bankanın yönetilmesi tam bir sihirbazlık işiydi. Bu tümüyle sadece banka ortaklarının ve bankadaki belirli yöneticilerin bilgisi dahilinde bir yazılım programı marifetiyle yapılmış. Böylece de 6 milyar dolar gibi çok yüksek bir kayıt dışı hacim oluşturulmuş."


Ertürk, Uzan operasyonunun kamuoyunun TMSF'yi tanımasında önemli bir işlev gördüğünü belirtirken,


TMSF'nin en fazla eleştiri aldığı ve sıkıntılı olduğu varlıklarının medya ile ilgili olduğunun altını çizdi. Ertürk TMSF'nin medya macerasını "Medyada olmak bizim de çok hoşlandığımız ve mutlu olduğumuz bir şey değildi. Medyaya alacak tahsili yapmak için girdik ve bu şirketleri yönetmek durumunda kaldık. Radyoları yüksek fiyatla sattık Star TV'nin de ATV-Sabah Grubunun satışları da TMSF açısından zamanında ve çok iyi fiyatlarla başarılı yapılan satışlardır" şeklinde özetledi.


'Göreve devam' için yeni yasa lazım


Toplantıda basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Ahmet Ertürk, toplantının zamanlaması ve görev süresiyle ilgili bir soruya karşılık olarak, "Altı yıllık görev sürem 31 Ocak 2010 tarihi itibariyle bitiyor. Yasal düzenleme ikinci kez atamayı imkansız kılıyor,dolayısıyla yeni bir yasal değişiklik olmazsa göreve devam etmem mümkün değil. Bir anlamda bu toplantı geçen altı yıllık dönemine yönelik kamuoyuna bir hesap verme olarak da düşünülebilir. Aynı zamanda geçen altı yıllık sürecin bilançosunu da paylaşmış oluyoruz. Biz iyi iş yaptığımız ve başarılı olduğumuz kanısındayız. Bu algının kamuoyu tarafından da paylaşıldığına ve paylaşılacağına inanıyoruz. TMSF Başkanlığım bittikten sonra ne yapacağım konusunda ise doğrusu ben de bu sorunun cevabını bilmiyorum" karşılığını verdi.

[Kaynak: Ajanslar]



tmsf ile ilgili görsel sonucu"

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"

Etnik ve mezhepsel faşizme sırtını yaslayanların bizlere verdiği mesaj