Yargılama süreçlerinde vatandaşa eşit mesafede dur(a)mayan sistem sorunludur
Kişiye özel hukuk yerine hakkaniyetli ve objektif hukuki kararların önemi büyüktür. Negatif veya pozitif ayrımcılığın hakim/savcı insiyatifinde sınırı aşmasının önüne geçebilecek bir ölçüyü belirleyebilecek üst denetim mekanizmaları olmadan toplumun adalete olan güveninin tesis edilmesi mümkün değildir. Kamu yararı gözetilmeyen, bütüncül bakış açısından uzak yargı kararları, toplumda bu kararların özgül ağırlıklarından çok daha büyük etkiye sahiptir.
Alis örneğinde görüleceği üzere; 11-12 yaşından itibaren baba ve babanın yeni eşi tarafından alıkonulan evladına ulaşmak için verdiği üç yıllık mücadeleden Anadolu 7.Asliye Ceza ve Anadolu 14.Asliye Ceza'da sanık sandalyesine oturtularak, çocuğunu alıkoyan ve çocuğu bir anne olarak kendisine karşı sistematik şekilde çocuğun kendisine de zarar verecek biçimde düşmanlık hisleriyle dolduran iki yetişkine "hakaret ettiği gerekçesiyle" haksız fiil görmezden gelinerek ceza vermiştir. Velayetin de mahkemenin açıktan manipüle edildiğine dair mevcut kanıtlara rağmen Anadolu 11. Aile Mahkemesinin anne aleyhinde verdiği karar yetmezmiş gibi, üç davada karşı tarafın savunma masrafları için Anadolu 15. İcra müdürlüğünce Alis'in banka hesabına bloke konmuştur.
ADALET BİR BÜTÜNDÜR: Kişileri yıldırmak için parçalara ayrılarak taktiksel biçimde üçüncü şahısların lehine kullanılan, belli güç odaklarının ve cemaat türü yapılanmaların güdümündeki bir ARAÇ olmamalıdır. Adalete duyulan güvenin son kırıntılarını KUSURLU ve TARAFLI yargı kararlarıyla ortadan kalkması kaçınılmazdır.
Sırf Alevi Kürt Sosyalist bir kadın olduğu için yıllardır Alis'i hedef alan, sistemin araçlarını kullanarak Emniyet Teşkilatına bağlı birimlerin bilgisi ve hatta izni dahilinde gerçekleşen KEPAZELİKLERİ gün ışığına çıkaracak ve gerekli yargı sürecini başlatacak bir irade ve saygınlık DEVLETTE var mıdır? bknz
Başka bir vakayı ele alalım: https://elamidirius.blogspot.com/2019/10/hapis-cezas-alan-fenonem-ne-oldu.html Toplumda rol model olarak belli sermaye grupları tarafından öne çıkarılarak kullanılan sosyal medya fenomenleriyle ilgili ("Ben kazanacağım parama bakarım" cılar, toplumun dikkatini dağıtarak aptallaştıran mekanizmaların parçası olan yeni tür bindirilmiş kıtalar) basına da yansıyan adli vakalar yaşandı. Münferitmiş gibi görünen bu vakalar kapitalist sisteme eklemlenmiş yeni bir piyasa anlayışının parçası olan Influencer Fenomen Marketingin temel mantığıyla yakından alakalıdır. Kitleleri negatif etki altına alan ve onları aptallaştıran fenomenlere ilişkin kamu yararına verilecek önleyici kararların, cezaların caydırıcılığı konusunda adli makamlara düşen görevin yargıda gereğince hak ettiği yeri bulamadığı anlaşılmaktadır.
Alis örneğinde görüleceği üzere; 11-12 yaşından itibaren baba ve babanın yeni eşi tarafından alıkonulan evladına ulaşmak için verdiği üç yıllık mücadeleden Anadolu 7.Asliye Ceza ve Anadolu 14.Asliye Ceza'da sanık sandalyesine oturtularak, çocuğunu alıkoyan ve çocuğu bir anne olarak kendisine karşı sistematik şekilde çocuğun kendisine de zarar verecek biçimde düşmanlık hisleriyle dolduran iki yetişkine "hakaret ettiği gerekçesiyle" haksız fiil görmezden gelinerek ceza vermiştir. Velayetin de mahkemenin açıktan manipüle edildiğine dair mevcut kanıtlara rağmen Anadolu 11. Aile Mahkemesinin anne aleyhinde verdiği karar yetmezmiş gibi, üç davada karşı tarafın savunma masrafları için Anadolu 15. İcra müdürlüğünce Alis'in banka hesabına bloke konmuştur.
ADALET BİR BÜTÜNDÜR: Kişileri yıldırmak için parçalara ayrılarak taktiksel biçimde üçüncü şahısların lehine kullanılan, belli güç odaklarının ve cemaat türü yapılanmaların güdümündeki bir ARAÇ olmamalıdır. Adalete duyulan güvenin son kırıntılarını KUSURLU ve TARAFLI yargı kararlarıyla ortadan kalkması kaçınılmazdır.
Sırf Alevi Kürt Sosyalist bir kadın olduğu için yıllardır Alis'i hedef alan, sistemin araçlarını kullanarak Emniyet Teşkilatına bağlı birimlerin bilgisi ve hatta izni dahilinde gerçekleşen KEPAZELİKLERİ gün ışığına çıkaracak ve gerekli yargı sürecini başlatacak bir irade ve saygınlık DEVLETTE var mıdır? bknz
Başka bir vakayı ele alalım: https://elamidirius.blogspot.com/2019/10/hapis-cezas-alan-fenonem-ne-oldu.html Toplumda rol model olarak belli sermaye grupları tarafından öne çıkarılarak kullanılan sosyal medya fenomenleriyle ilgili ("Ben kazanacağım parama bakarım" cılar, toplumun dikkatini dağıtarak aptallaştıran mekanizmaların parçası olan yeni tür bindirilmiş kıtalar) basına da yansıyan adli vakalar yaşandı. Münferitmiş gibi görünen bu vakalar kapitalist sisteme eklemlenmiş yeni bir piyasa anlayışının parçası olan Influencer Fenomen Marketingin temel mantığıyla yakından alakalıdır. Kitleleri negatif etki altına alan ve onları aptallaştıran fenomenlere ilişkin kamu yararına verilecek önleyici kararların, cezaların caydırıcılığı konusunda adli makamlara düşen görevin yargıda gereğince hak ettiği yeri bulamadığı anlaşılmaktadır.