Siyasetçilerin hasımlarına karşı kullandığı "Fuhuş/Rüşvet/Şantaj "İmparatorluğu

Apoletli sermayenin ardından devletin en köklü kurum ve yapılarını aralarında pay eden cemaatlerin-tarikatların, yani bilcümle "mütedeyyin" camianın arzu ettiği düzeni de tecrübe ettik. Abdestli camia kitlelerin iliğini sömüren neo-liberal politikalarla uzlaşı içerisinde hareket etti. Kamunun ortak değerlerinin talanıyla ortaya çıkan şatafat içindeki hayatları boyunca boğazlarından geçen her bir lokmada yetimlerin hakkı var. Güçlerini korumak için apoletli vesayetçilerin izinden gittiler; köprüyü geçene kadar küresel tekellerin yereldeki işbirlikçileriyle ortak çalıştılar. 1999 Operasyonundan güçlenerek çıkan Adnan Oktar sapkın tarikatı ve organize suç örgütünün, fetö'ye dönüşen Gülen Cemaat Holdingin mevcut iktidarın çatısı altında imparatorluğa dönmesinin başka izahı yoktur. Dünya tekellerinin  yereldeki bu en iri işbirlikçi aparatları kitlelerin kaderini belirleyen kararları alan bürokrat, teknokrat ve siyasetçileri kaset/kumpas düzenekleriyle kendi çıkarlarına alet ettiler. Yani Ülkenin kaderini üç beş kendini bilmezin UÇKURUNA bağladılar. On yıllarca geliştirilen bel altı siyasetinin yarattığı çeteleşmelerle bugün kimse baş edemiyor. Ülke siyaseti adeta cinsel fantaziler peşinde koşturan, eşlerini aldatan siyasetçi ve bürokratların kaderine endeksleniyor.


HABER ARŞİVİ

Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan: ‘Siyasilerden baskı gördüm'

1999'da Adnan Hoca grubuna yönelik yapılan operasyonda, siyasilerden gelen baskılarla karşılaştığını açıklayan dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan, SÖZCÜ'ye yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Sadece Fazilet Partisi yöneticilerinden değil, diğer partilerin önemli isimlerinden de tepkiler, baskılar geldi. Al birini vur ötekine… Hangi birini söyleyeyim. İşte birini siz Meclis tutanaklarından bulmuşsunuz.'

Dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan'ın bypass edildiği 1999 yılındaki Adnan Oktar suç örgütü ve sapkın tarikatına yönelik operasyonda bu örgütü savunan üst düzey siyasilerdan daha başka hangi isimler vardı?

HABER ARŞİVİ 


Adnan Oktar: Çiller’le Kandilli’deki villada görüştüm


YILLARDIR cemaati tarafından hazırlanan şantaj kasetleriyle birçok ünlüyü perişan eden Adnan Hoca'nın, Mert Çiller aracılığıyla parti içine sızdıktan sonra Kandilli'deki saray yavrusu evinde DYP Genel Başkanı Tansu Çiller'i ağırladığı ortaya çıktı. Adnan Hoca lakaplı Adnan Oktar, polise verdiği ifadesinde, Kandilli'deki malikanede gerçekleşen gizli buluşmayı şöyle anlattı:

‘‘Tansu Hanım benden, büyük kongre öncesi DYP içindeki muhalefeti sindirmemi istedi. Böylece daha güçlü duruma gelmek istiyordu. ‘Sizin için ne yapabilirim' diye sordum. ‘Bize destek ver. Elinden geleni yap' dedi.’’ 


Adnan Hoca, sorgu sırasında kendisine yöneltilen ‘‘Maddi beklentiniz var mıydı?’’ sorusunu ‘‘Meyveleri önümüzdeki günlerde toplayacaktık. Acelemiz yoktu. Bilim Araştırma Vakfı'nın sözcüsü, cemaatin imamlarından Bahadır Güven'i, ileriki yıllarda milletvekili yapmayı planlıyorduk’’ diye yanıtladı.


Ağar'dan intikam peşindeydiler


EMNİYET'teki ifadesinde, Elazığ Bağımsız Milletvekili Mehmet Ağar'ın, İstanbul Emniyet Müdürü olduğu 1991 yılında kendisine yönelik kokain operasyonu düzenlediğini, bu yüzden hıncı olduğunu söyleyen Adnan Hoca, ‘‘Mehmet Ağar'a yönelik kampanyalarımız hem intikam amaçlı hem de onu partiden uzak tutmak içindi. Siyasi hayatını bitirmek istiyorduk’’ dedi. Adnan Hoca, basına yönelik karalama ve şantaj kampanyalarının hedefinin ise, Tansu Çiller muhalifi gazeteciler olduğunu itiraf etti.
Resim

* * *

Ülke siyasetini esir alan Adnan Oktar'ın Fuhuş/Rüşvet/Şantaj İmparatorluğunun A Takımından firari sanık Janti Kerhanecilerden Cihat Gündoğdu sapkın tarikata yönelik 2018 Temmuz operasyonundan itibaren sosyal medyaya çuvallar dolusu para aktararak Silivri'de görülen davayı etkisiz kılmak için bütün gücünü kullanıyor.


Siyasiler uçkurlarının derdine düşerken ülkenin hali Ortada: Sosyal adaletsizliğin en fazla yaşandığı günlerdeyiz.



Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Henüz 13 Yaşındaki Berfin Demir'in İntiharı Araştırılsın!

Kürt Ulusal Marşı "Ey Reqîp"