Her koyunun kendi bacağından asıldığı bir "Hukuk Devleti"
"Devletler vatandaşlarına karşı hem negatif (ihlal etmeme) hem de pozitif (önlem alma) yükümlülükleri altındadır. "
Emniyet ve İstihbarat bünyesinde çıkar odaklı organize suç ağlarına göz yumanlar yargıda hesap verir.
Sıradan vatandaşın evine, mahremine ileri görüntüleme ve ses kayıt yöntemleriyle sızarak elde edilen materyalleri güvenlik ve istihbarat kapsamı dışında yasadışı suç ağlarına pazarlandığı tespit edilmiştir.
Yapay zekanın imkanlarını kullanan sınır aşırı organize siber suç ağları elde edilen materyalleri tehdit, şantaj, siyasi baskı ve daha bir çok amaçla kullanmaktadır.
İç içe geçen suç ağlarında çok büyük hak ihlalleri kayda geçmiştir.
Fuhuş ve fuhuşa yer temin eden çetelerle dijital suç ağlarının işbirlikleri sonucu haneye tecavüz, kişileri zan altında bırakan itibar suikastları ve daha bir çok suç birbirine eklemlenerek sistematik olarak işlenmektedir.
Devletin Emniyet ve İstihbarat birimlerinde bu suçlara ortak olanlar vardır.
Siyaseten muhalif kesimden insanları "kolay av" olarak gören bir kesim bu işten büyük paralar kazanmaktadır.
Vatandaş kendi güvenliğini kendi imkanlarıyla sağlamak durumunda kalmıştır.
Bahse konu suç ağlarıyla Emniyet Birimleri arasındaki ilişkinin açığa çıkarılması da sıradan vatandaşa düşmüştür.
Devletin "Devlet Ahlakı" ve "Devlet Ciddiyeti" gereği organize suç çetelerine çalışan Emniyet ve İstihbarat birimlerine müdahalesi şart olmuştur.
Devletin vatandaşa karşı yükümlülüklerini yerine getirmesi lütuf değildir, devletin asli görevidir.