İnsan Değerlidir
"Tüm insanlar öncelikle kendilerini değerli hissetmek ister. Değerli hissetmenin olmazsa olmazının, gelir, statü ve gelecek güvencesi sağlayan bir iş olduğu kabul edilmiştir.
Daha doğrusu kapitalizm çalışmayı kutsayarak işe başlamıştır. Kapitalist sistemin akıl hocaları insan etkinlikleri içerisinde en değerlisi çalışmaktır demiştir. Çalışma bir hak ve ödevdir demiştir. Tembellik büyük günah demiştir. Diğer yandan ise aynı kapitalizm herkese eşit fırsatlar sunmadığı için herkes istese de çalışma olanağı bulamaz. Fırsat eşitsizliğinin yarattığı bu durumu, kapitalist sistemin akıl hocaları, işsizliği, işsizlerin kişisel yeteneksizliklerine indirgeyerek, herkesi bu dogmaya inandırarak kolaylıkla aşmışlardır. Çalışmayı kutsayıp, insanı çalışmaya mahkum eden kapitalist sistem, çalışarak kendini değerli hissetmeyi başaramayanları da unutmamıştır. İnsanın kendini değerli hissetmesinin onun davranışlarını yönlendiren temel etkilerden birisi olduğunu sanırım en iyi bilip, deyim yerindeyse damardan girenlerin başında reklamcılar gelir. Şu marka telefonu kullan kendini özgür hisset, şu marka otomobile bin kendini güçlü hisset, şu marka elbiseyi giy kendini güzel hisset, şu marka kadın pedini kullan kendini güvenli hisset vb. Liste uzar gider. Reklamcılar tüketim toplumunun değer belirleyicileridir.
Bir toplumda kendi gücüyle değer yaratamayan, bir şey üretip ürettiğine kendi damgasını vuramayan insan sayısı ne denli fazlaysa, reklamcıların hedef kitlesi de o denli büyümüş demektir. Reklamcılar bilirler ki ürettiği ile kendisini değerli hissedemeyen insanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlayacak en iyi yöntem, onlara durmaksızın tüketecekleri, markayla farklılaştırılmış tüketim nesneleri sunmaktır. Kendini değersiz hisseden insan sayısı ne denli artarsa bu müşteri sayısının o denli artması anlamına gelir. Eğer üretememek genel bir sorun haline gelmiş, ortada ne iş olursa yaparım diyenler cirit atıyor, üretmeden zengin olmak sıradanlaşmış, köşeyi dönmek için döndürülen dolaplardaki cüret, zeka inceliği dudakları uçuklatıyorsa, artık tek değer tüketmek, olabildiğince çok tüketmek olmuş demektir... İnsan, insan olduğu için değerlidir. İnsanın kendisini gerçekleştirmesinin önü tıkandığı, insanın kendini gerçekleştirmesine izin verilmediği için insan insanlığına yabancılaşıp, başkalarını değersizleştirme üzerinden gerçekte kendini değersizleştirir."
Bir toplumda kendi gücüyle değer yaratamayan, bir şey üretip ürettiğine kendi damgasını vuramayan insan sayısı ne denli fazlaysa, reklamcıların hedef kitlesi de o denli büyümüş demektir. Reklamcılar bilirler ki ürettiği ile kendisini değerli hissedemeyen insanların kendilerini değerli hissetmelerini sağlayacak en iyi yöntem, onlara durmaksızın tüketecekleri, markayla farklılaştırılmış tüketim nesneleri sunmaktır. Kendini değersiz hisseden insan sayısı ne denli artarsa bu müşteri sayısının o denli artması anlamına gelir. Eğer üretememek genel bir sorun haline gelmiş, ortada ne iş olursa yaparım diyenler cirit atıyor, üretmeden zengin olmak sıradanlaşmış, köşeyi dönmek için döndürülen dolaplardaki cüret, zeka inceliği dudakları uçuklatıyorsa, artık tek değer tüketmek, olabildiğince çok tüketmek olmuş demektir... İnsan, insan olduğu için değerlidir. İnsanın kendisini gerçekleştirmesinin önü tıkandığı, insanın kendini gerçekleştirmesine izin verilmediği için insan insanlığına yabancılaşıp, başkalarını değersizleştirme üzerinden gerçekte kendini değersizleştirir."
Dr. Murat ÖZVERİ / Evrensel Gazetesi
https://www.evrensel.net/yazi/84415/insan-degerlidir