"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

via Ela Midirius Fenomen Marketing Meselesi Temmuz 12, 2019 Sosyal Medyada bu tarz hesaplar bedavaya hiçbir iş yapmaz. İnternette zaten bedava iş olmaz. Burası bildiğiniz piyasa mantığıyla çalışır. Takipçi satın alınan, troll ağlarıyla hareket edilen, manipülasyonun her türünün gırla gezdiği, viral reklamların cirit attığı orman kanunlarının hakim olduğu bir mecra. Yüz binlerce takipçiye ne veriyor bu "rol modeller" ve karşılığında kim/ler/den ne alıyor? Orta üst sınıf hayatlar yaşayan ve oturdukları yerden ciddi paralar kazanan bu insanların misyonu nedir? Ne tür bir projenin çıktısıdır bu fenomenler? Mesele şirketlere viral reklam üretmekten ibaretse bunun ticari etik boyutu nedir? Radyo kanallarında bile "ürün yerleştirme vardır" diye uyarı anonsu yapılıyor. Pazarda limon satan tezgaha bile müdahale eden devlet büyük paraların döndüğü Influencer Marketing/ Fenomen Pazarlama konusunda niçin sessiz kalıyor? Fikir dünyamız aç...

İngiliz bilim adamlarının yapay zeka teknolojisi ile geliştirdikleri 'robot yargıç', Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde (AİHM) görülen davalardan yüzde 79'unun hükmünü doğru tahmin etti.  Londra'daki UCL Üniversitesi ile Sheffield Üniversitesi'ndeki bilgisayar mühendislerinin geliştirdiği algoritma, davaları hem yasal hem ahlâki boyutlarıyla inceleyebiliyor. Algoritmayı geliştiren ekip, yapay zekası olan bir bilgisayara AİHM'de görülen 584 davayı yükledi. 'Robot yargıç' her beş karardan dördünü doğru tahmin etti. (2016)

" Her yerde iktidar olan bu çürümüş zihniyetin düşük profilli, sado-mazo hedonist senaryo yazılımı bitmez. Siyasi rakiplerine sarf ettikleri cinsiyetçi nefret söylemi ve saldırı kategorisinde yargılanması gereken küfür ve hakaretler bunların ortak noktasıdır. Kitleleri ahlaki, insani ve bilişsel yönden aşağı çeken bütün ara mekanizmalara hakimler. Tek çare, sağlı sollu bütün insanların asgari sorgulama ve muhakeme yeteneklerini ve iyi insani duygularını geliştirmelerinin yollarını arayıp bulmaktır." via Ela Midirius https://elamidirius.blogspot.com/2019/07/kesin-bilgi-kosesi.html

"Yaz kırılır Dağ başına ışık düşer ışıkta buz kırılır Kar beyaz renkler asi nehirlere karışır Eriyen kar düştüğü çatak döküldüğü su bize aittir Bembeyaz bir evrene doğacak güneş Ağaran sakallarımız şahittir"

" Tüm insanlar öncelikle kendilerini değerli hissetmek ister. Değerli hissetmenin olmazsa olmazının, gelir, statü ve gelecek güvencesi sağlayan bir iş olduğu kabul edilmiştir. Daha doğrusu kapitalizm çalışmayı kutsayarak işe başlamıştır. Kapitalist sistemin akıl hocaları insan etkinlikleri içerisinde en değerlisi çalışmaktır demiştir. Çalışma bir hak ve ödevdir demiştir. Tembellik büyük günah demiştir. Diğer yandan ise aynı kapitalizm herkese eşit fırsatlar sunmadığı için herkes istese de çalışma olanağı bulamaz. Fırsat eşitsizliğinin yarattığı bu durumu, kapitalist sistemin akıl hocaları, işsizliği, işsizlerin kişisel yeteneksizliklerine indirgeyerek, herkesi bu dogmaya inandırarak kolaylıkla aşmışlardır. Çalışmayı kutsayıp, insanı çalışmaya mahkum eden kapitalist sistem, çalışarak kendini değerli hissetmeyi başaramayanları da unutmamıştır. İnsanın kendini değerli hissetmesinin onun davranışlarını yönlendiren temel etkilerden birisi olduğunu sanırım en iyi bilip, deyim yerind...

Erbil suikastı üzerinden kurulan ara bağlantılarla resmi ideolojinin yok saydığı Kürtlerin legal siyasetten dışlanması meselesine dair notlar: Bu ülke insanı düşük profilli zihniyetlerin güç sahibi olmasını hak etmiyor Sosyolojik tabandaki realiteyi görmekten kaçınmak bir tercihtir. Ancak realiteden kaçmanın neticesinde hasır altı edilen sorunlar dağ gibi büyür. Kısa vadeli siyasi ve ekonomik çıkarlar uğruna kuru hamasete ve algı manipulasyonuna sarılan "borsacı zihniyetin" troll ağları kimseye fayda sağlamaz. Bilakis, Türkiye Cumhuriyeti Devleti çatısı altında yaşayan her bir vatandaşı maddi manevi zarara uğratabilecek zemini kayganlaştırır.  Üstü on yıllardır örtülmek istenen ve belli odaklar tarafından günlük çıkarlar uğruna milliyetçilik örtüsüyle malzeme yapılan Kürt realitesi bizlere ne söylüyor? Aynı Kürt aileden bireyler tekçi zihniyetin baskı politikalarına karşı farklı reaksionlar verebilir: - Kısa vadeli çıkarlarını öz kimlik siyasetine önceleyen bir kesi...

Suruç Katliamı'nın dördüncü yıldönümünde İstanbul Kadıköy'de açıklama yapmak isteyen kitleye polis saldırdı. Çok sayıda kişi gözaltına alınırken HDP İstanbul Milletvekilleri Erol Katırcıoğlu, Gülistan Kılıç Koçyiğit ve CHP İstanbul Milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu ile Ali Şeker hastaneye kaldırıldı.  Suruç Katliamı'yla ilgili ihmalkarlık zincirini gün ışığına çıkaramayan devlet aklı Suruç'ta katledilen gencecik insanların anısının yaşatılmasına bile müsaade etmiyor. Kime bu NEFRET! Milletvekili Erol Katırcıoğlu Polisin orantısız güç gösterisi ve sert müdahalesi sonucu k arnından yaralandı.

"Teknolojinin içine doğan Z kuşağının maruz kaldığı dijital saldırılardan onları S-400 savunma sistemleriyle koruyamazsınız." Sıradan Vatandaşın Dijital Güvenliği Kimden Sorulacak?..

OXFAM, 2019 yılı raporunda, en yoksul ile en zengin arasındaki uçurumun giderek derinleştiğini ortaya koydu. Raporda, dünyanın en zengin 26 kişisinin gelirinin, en yoksul 3 milyar 800 milyon kişinin gelirine eşit olduğu ortaya çıktı. OXFAM'ın geçtiğimiz yıl yayınladığı raporda, aynı gelire sahip zengin sayısının 43 kişi olduğu, buna karşılık bir yıl içinde yoksulluğun hızla derinleştiği tespit edildi.  Açlığın, sefaletin, eşitsizliğin hüküm sürdüğü kapitalist sömürü düzeninde 'En zenginler Listesi'nde olmak utanç verici bir 'Başarı'dır. ANCAK, o listedekilerde insani, vicdani ya da ahlaki duygulardan eser yoktur. Varmış gibi gösterenleri çoktur, ama gerçekler bunun tam tersidir. https://elamidirius.blogspot.com/2019/07/dunyann-en-zengin-adam-uzaya-yatrm.html

"Kürt Kürdün Kurdudur"

EĞER Çevrendekiler soğukkanlılıklarını yitirdiği ve kusuru da sana yüklediği zaman Eğer sen soğukkanlılığını koruyabilirsen; İnsanlar senden kuşkulandığı zaman sen kendine güvenebilir ve onların kuşkularını da hoş görebilirsen; Eğer sen bıkmadan, usanmadan bekleyebilir, ya da sana yalan söylenildiği halde sen yalan söylemezsen; Veya senden nefret edildiği halde, sen nefrete kapılmaz bununla birlikte ne pek fazla doğruluk, ne de ukalalık taslamazsan; Eğer hülyalara dalabilir fakat kendini hülyalara kaptırmazsan, Eğer düşünebilir ama düşünceleri amaç edinmezsen; Eğer zafer ve yıkımla karşılaşabilir de Bu iki sahtekara aynı biçimde davranabilirsen; Eğer söylediğin gerçekleri, aşağılık kişiler budalaları tuzağa düşürebilmek için çarpıttığında, onu işitmeğe katlanabilirsen; Ya da uğruna ömrünü harcadığın şeylerin yıkılışını seyredebilir, Ve iki büklüm olup ‘aşınmış aletlerle’ onları yeniden kurabilirsen; Eğer tüm kazançlarını ortaya yığıp, şansını bir defalık yazı-tura oyununa bağlayabilir...

Ovacık’ta Patlama: 2 Çocuk Hayatını Kaybetti Dersim’in Ovacık ilçesinde iki çocuk hayvan otlatırken patlama meydana geldi. Patlamada sekiz yaşındaki Ayaz ve dört yaşındaki Nupelda Güloğlu yaşamını yitirdi. 

"Rekabet ve savaş planları yerine; Doğu Akdeniz gibi stratejik bölgede çıkan doğal gaz kanyaklarının, öncelikli olarak kıyıdaş ülkeler arasında nüfus oranlarına göre paylaştırılması en doğru olanıdır. Bölgede çıkan doğal zenginlikler öncelikle bölge halklarının hizmetine sunulmalı, refahı yükseltmek için kullanılmalı. Bu yapılmadığı sürece, daha fazla kâr ve nüfuza sahip olmak isteyen emperyalist devletler ve onların tekelleri süreçten kârlı çıkacaktır. Kaybeden ise bölge halkları olacak. Enerji kaynaklarının savaşla paylaşılmasının sonunun felaket olduğunu yakın dönemdeki savaşlar ve işgaller gösterdi. Zira Doğu Akdeniz’de sınır ülkelerinin tümünün ihtiyacını karşılayacak yeteri kadar doğal gaz mevcut." - Yücel Özdemir / Evrensel

"Güvenlik Gerekçesiyle" ateşe vere vere çorak araziye çevirdiler Kürt coğrafyasını... Cudi Yanıyor

"... Memleketteyken aynı ilçeden, aynı köyden olduğu halde sosyal hiyerarşinin dayatmasıyla birbirine uzak duran insanlar, gurbette ortak bir zeminde bir araya geliyor, sanki birbirlerini yeni baştan keşfediyordu. 'Diasporatik duygular' yeşerdikçe Kürt sosyolojisi içindeki geleneksel hiyerarşi sıfırlanıyor, dayanışma temelli yeni ve ortak bir sosyolojik zemin oluşuyordu. Belki de dünya tarihinde göç eden kavimlerin medeniyet oluşumunu tetiklemesi gerçeğinin Kürt dünyasındaki mikro bir versiyonuydu bu… "

"Telegram zihin kontrolünün sınırları sadece bir insanı hedef alıp 7/24 onunla uğraşmakla sınırlı değil. TI*’ların etrafında bulunan insanlar, hatta hiçbir TI’nın olmadığı çevreler dahi zihin kontrolünün tesiri altındadır. Telegram zihin kontrolü bütün topluma sinsice uygulanan bir toplum mühendisliğinin en önemli parçasıdır. Fakat bu seferki tipik algı yönetimi, korku imparatorluğu, propaganda yöntemleriyle değil, doğrudan zihne gönderilen telkinler ve yönlendirmelerle yapılmaktadır. Yani para, ev, sigorta, kariyer, evlilik, araba gibi saplantılara odaklanmış insanların, özgür olduklarını sandıkları fakat adım adım birer robota dönüştükleri bir düzen söz konusu. İnsanlara, en hadsiz, en etik dışı duygu manipülasyonlarıyla deneyler yapıyorlar. Düşük perdeden gönderdikleri bu telkinler ve resimlerle olayın farkında olmayan insanlar üzerinde kim bilir neler yapıyorlar… Şimdiye kadar kim bilir kimlerin hayatını bilgisayar oyunu gibi yönettiler, elektromanyetik saldırılara dayanıksı...

" Radyasyonun diş dökülmesi, kan kanseri, sakat doğumlara neden olduğu bilinmektedir. İyonlanmanın olduğu radyasyonlar X ışınları Radyum gibi kanser tedavisinde kanserli hücreleri öldürmek için kullanılır. Bu ışınları uzaktan yönetmek mümkün olmamakta, fakat mikrodalga kaynağını 1-2 km uzaktan bir hedefe yöneltmek mümkün olabilmektedir. Kötü niyetli kişilerin elinde korkunç bir silah haline dönebilen bir teknoloji insanlık dışı amaçlarla kullanılırsa insanlığın sonu olur." Prof. Dr. Nevzat Tarhan

" İNSAN ZİHNİNİN uzaktan kontrol edilebilmesinin dünya için sosyal ve politik etkileri çok fazla olacaktır. Bizler yeni gelişmelere hazır olmalıyız. Elektromanyetik kirlilik ve beyin sağlığımız elektronik savaşta elektromanyetik unsurlar tarafından cömertçe kullanılmaktadır ve kullanılmaya devam edecektir. Elektromanyetik radyasyon, bütün evreni kuşatan bir enerjidir. Gözümüze çeşitli renkler halinde görünen ışık da elektromanyetik radyasyonun bir parçasıdır. İnsanların ruh hali dış dünyaya verdiği tepkide kendini ifade eder. Bireyin davranışını kontrol eden beynin fonksiyonel yapısının normal yaşamda nasıl oluştuğu, kendini nasıl kontrol edilebildiği ve hangi durumlarda kontrolsüz hale geldiği, ikna ve telkin edilebilmesinde neleri önemsediği ve neleri önemsemediği de bilinmesi gereken önemli kriterlerdir. Sorgulamadan ve mukayese etmeden bilgiyi kabullenme baştan beyin kontrolünü başkalarına teslim etmektir. 'Amaç bireyin ya da kitlenin, sorgulama ve mukayeseye dayalı sa...

Kimyasal silahlar, kimyevi maddelerden yapılan, zehirleyici etkilerinden dolayı insanda hem psikolojik, hem de fiziksel tahripler yapan ve bu amaç için üretilmiş olan silahlara verilen genel isimdir. Devletlerin hakimiyetinin zayıfladığı dönemlerde güç boşlukları oluşur. Günümüzde bu güç boşlukları eskisine nazaran çok daha büyük tehditler içermektedir. Sınır komşumuz Suriye'de sekiz yıldır süren savaşta her çeşit kimyasal ve biyolojik silahın ulaşılabilir olması bu tehli keyi daha da arttırmaktadır. Savaşta yenik düşenlerin ellerindeki bu silahları suikast ve terör saldırılarında kullanıp kullanmadığını kimse bilmiyor. Ya da medya bu konuda karartılıyor.  İnsanlar bir anda kanser oluyor ve bir iki ayda hayatını kaybediyor. Herkes bunu çağın olağan bir hastalığı olarak kabulleniyor. Oysa arka planda ne tür hesapların ve kirli işlerin döndüğünü çoğu insan bilmiyor.  Dünyada çoğunlukta olan bir kesimin azınlıkta olan ötekine (varsıl olana) nefreti her geçen büyüyor. Yoksulun...

ODTÜ 1956 yılında eğitim-öğretim hayatına TBMM yakınındaki barakalarda başladı. Rüyanın gerçek olması, ODTÜ'ye 4500 hektarlık bozkır bitki örtülü bir arazinin tahsisiyle mümkün oldu. İmkansız denileni başaran Rektör Kemal Kurdaş, baraka bir üniversite olarak devraldığı ODTÜ'yü, üniversiteye tahsis edilen kurak araziyi ağaçlandırarak yeşillikler içerisinde eğitim yapan bugünkü haline kavuşturdu. Yıkmak kolay yapmak zordur diyoruz ve ODTÜ'ye büyük emekler vermiş Kemal Kurdaş'ı saygıyla anıyoruz. Kemal Kurdaş'ın Atlas dergisinin Haziran 2006 sayısında yayınlanan röportajından: "ODTÜ kurulmadan önce iş adamı ya da patron, kendisiyle iş görüşmesine gelip de 'Beyefendi, söylediğiniz doğru ancak bir yerde yanlışınız var' diyen, kendisini uyaran bir öğrenci tipini görmemişti. Ortadoğu çocuğunun müstakil yaratıcı düşüncesi pek çoğuna kabul edilemez bir durum gibi gelmiştir. Bu nedenle ilk 10 seneki başarısından sonra, her kesimden mu...

Ancak içinde debelenip durduğu kapitalist sömürü sisteminde insana, İNSAN olduğunu hatırlatan yegane ideoloji olduğu da bir gerçektir.    Via Ela  

via Ela Midirius  https://elamidirius.blogspot.com/2019/07/menapozunu-sosyal-medya-aktivizmi.html

Aziz Nesin: “Ben dinsizim dedim. Ben orda Alevi halkın bile sevmeyeceği şeyler söyledim. Benim işim insanların sevmesi için söz söylemek değil, benim için doğru olanı söylemektir. Ben dedim ki, ne Sünnilik, ne Alevilik, ben 400 yıl önce konuşmuş olan Pir Sultan Abdal'ın da lafları artık bugün geçerli değildir ama onun özü vardır, felsefesi vardır o doğrultuda yeni Pir Sultan Abdallar gerekir, bunları söyledim. Mevlana'nın da o zaman ki sözlerini de beğenmiyorum dedim. Bu münasebetle konuşuldu, o zaman Kuran dediler, Allah'ın sözü… Ben dedim onun da geçerli olduğuna inanmıyorum dedim. Ben inanmıyorum, siz inanmayın demedim, bana ne.. Beni zorla bu Acz-i Mendiler, Müslüman yapıp cennete mi sokmak istiyorlar? Ben istemiyorum böyle bir şey! Beni böyle döverek, öldürerek cennete mi sokacaklar? Bu ne akılsızlıktır, bu ne izansızlıktır… Şeriat istiyoruz diye 8.5 saat bağırdılar. Her gün biraz daha fazla ödün vere vere radikallere, fundamentalistlere.. adım adım u...