"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

via elamidirius.blogspot Çağın siber çeteleri ve yerel işbirlikçileri yeni bir savaşın aracı olarak çocukları kullanıyor. 90'ların sonu - 2000'lerin başlarında dünyaya gelen Z kuşağı internet dünyasına doğdu. Bilgisayara ve sanal dünyaya en fazla adaptasyon bu jenerasyonda gerçekleşti. İnsanda gerçeklik algısını bozabilecek kadar etkili bilgisayar oyunlarıyla erken yaşlarda tanışan Z kuşağının dünyayı ve çevresini algılama biçimi önceki jenerasyondan keskin biçimde ayrıldı. Neslin korunmasını, toplumsal ve kültürel değerlerin yeni nesle aktarılmasını istemek lükse dönüştü. Çünkü yeni dünyanın yeni değerlerini bizler değil bilgisayar ve internet dünyasını yönetenler inşa ediyor. Hepten kötü olduklarını söylemek yanlış olur. Ancak bir jenerasyonun "ipini" eline alanların yekpare bir güç olduğunu düşünmek de safdillik olur. İyi niyetli olanlar kadar kötü niyetle hareket eden odaklar da vardır. Bunun önüne ancak halkın sağduyusu ve toplumların en üst mertebedeki uzlaşısıy...

Oxford Sözlüğü 2018'de yılın kelimesinin zehir, zehirli manasına gelen "toxic" olduğunu açıkladı. "Toxic" kelimesini teknoloji karşıtı tepki anlamına gelen ve Facebook, Google, Amazon gibi dev teknoloji şirketlerinde yaşanan veri güvenliği skandalları sonrası yaygınlaşan 'techlash' kelimesi takip etti. Bir diğer aday 'gaslighting' oldu. Gaslighting bir psikolojik manipülasyon ve taciz yöntemidir. Gaslighting, birisinin kendisinden şüphe etmesini sağlamak için başvurulan yol ve yöntemleri anlatmak için kullanılıyor. Bireyin kendi hafızasını, algı ve akıl sağlığını gereksiz yere sorgulayıp irdelemeye iten bir çeşit kötü yönlendirmedir. Bireyde veya seçilen grupta şüphe uyandırma işlemi kalcı inkâr, çelişki ve yalan yoluyla peyderpey dikte edilir ve fark edilmesi kimi zaman güçtür. Gaslighting hiç ummadığınız kişiden gelebilir. Bu işin bir pazarı var. Gaslighting yapay zekanın ve internet teknolojilerinin sağladığı olanaklarla kitleler üzerinde...

TÜRKİYE'DE ALEVİ KÜRT SOSYALİST BİR KADIN OLMAK  Bir anneyle evladı söz konusu olduğunda dahi devlet kurumlarının köhnemiş ırkçı/ayrımcı reflekslerle hareket etmesi kabul edilemez.   Alis'e yönelik yıllara yayılan kara propagandayı yapanların temsil ettikleri siyasal kimliğe baktığımızda, ortaya bildiğimiz manzara çıkıyor:  Eski eş TMSF Uzman personeli Fatih Kemal Altaylı 1950'lerin sonlarında Kürt aşiretlerinin arasında, Bitlis'te görev yapmış, öncesinde  Kore'de savaşmış  bir albayın çocuğu (ordu) , eski eşin 1977'de Samsun'da sağcılar tarafından katledilen abisi Nurettin Altaylı bir devrimci ( beyaz sosyalist camia ), eski eşin 2016 tarihinde evlendiği TMSF avukatı Nagihan Gür Altaylı; çevre olarak bir yandan ulusalcı damarı güçlü sosyal demokratlarla, diğer yandan mevcut iktidar güçlerini teşkil eden güçlü  cemaat/hemşerilik networkleriyle dirsek teması olan, her iki gruptan da f etö iltisaklı bağlantıları bulunan bir kamu kurumu avukatı. Eski...

" Vatandaşın güvenliği sadece fiziki güvenlikten ibaret değil. Siber çetelerin çocuklara kadar uzanan saldırıları bu denli artmışken, kişi onur ve haysiyeti başta olmak üzere can ve mal güvenliğini ciddi tehditlerle karşı karşıya bırakan Siber saldırılara karşı vatandaşın Anayasal güvence altına alması gerekir."   Alice Metamorphosis Blog.spot sayfasında:  Üç Blog var: Alis, Ela, Pares. Bunların öncülü olan sekiz yıllık Google Plus sayfaları kapatıldı. Google, Google +'ı Facebook'a alternatif olarak düşünüyordu. Başarılı olamayınca 2019'da kapatıldı. Bizim sayfalar da gitti. Akabinde paylaşımlara Blogger olarak devam etmeyi uygun bulduk.  Tıklama sayısı bir kaç bini geçmeyen sayfalar bunlar. Google Tr Ofisi personelinin süreçle ilgili soruşturulmasında fayda görüyoruz. Halen süren basit bir davada bile İNTERPOL soruşturmasına tabi tutulmamın arkasında daha büyük çaplı uluslararası bir şebekenin rolü ortaya çıkıyor. Hesabın sadece 2495 tıklama aldığı asıl blog li...

Aydın'ın Efeler ilçesinde hırsızlık şüphesinden aranan Y.G. evine gelen polislerden kaçarken banyonun yaklaşık 10 metre yüksekliğindeki havalandırma boşluğundan kaçarak saklandı. Geri eve  çıkmak isteyen şüpheli, borulara tırmanarak eve girmek istediği esnada duvara sıkıştı. İtfaiyenin yaptığı çalışma ile olduğu yerden çıkartılan Y.G.'nin burnu bile kanamadı.

  Adana’da 256 milyon liralık sahte senet düzenleyerek iş adamlarını dolandırdığı öne sürülen çetenin bu işi yapabilmek için bir hattat bir de kriminalden emekli bilirkişilik yapan emniyet müdürü tuttuğu ortaya çıktı. Adana Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı Organize Büro Amirliği ekipleri, sahte senet düzenleyerek haksız kazanç elde eden çıkar amaçlı suç örgütünün oluştuğu bilgisine ulaştı. 14 Şubat günü, 156 milyon lira haksız kazanç elde ettiği belirlenen çeteye yapılan operasyonda gözaltına alınan 2'si avukat 7 zanlı tutuklandı. Polis çeteyi teknik ve fiziki olarak takip ettiğinde çetenin bir avukat F.P. tarafından yönetildiğini, bu avukatın özel bir bankada çalışan eşinin ise zengin iş adamlarını belirleyip hem isimlerini hem de imza örneklerini çeteye verdiklerini tespit etti. Bu dakikadan sonra ise çetenin hattat üyesi F.T.G.'nin devreye girdiğini belirledi. Ayrıca polis takipte bu hattatın aldığı imzaların aynısını atabilme...

"Benim işim benim için doğru olanı söylemektir" Haziran 27, 2020 Aziz Nesin: “Ben dinsizim dedim. Ben orda Alevi halkın bile sevmeyeceği şeyler söyledim. Benim işim insanların sevmesi için söz söylemek değil, benim için doğru olanı söylemektir. Ben dedim ki, ne Sünnilik, ne Alevilik, ben 400 yıl önce konuşmuş olan Pir Sultan Abdal'ın da lafları artık bugün geçerli değildir ama onun özü vardır, felsefesi vardır o doğrultuda yeni Pir Sultan Abdallar gerekir, bunları söyledim. Mevlana'nın da o zaman ki sözlerini de beğenmiyorum dedim. Bu münasebetle konuşuldu, o zaman Kuran dediler, Allah'ın sözü… Ben dedim onun da geçerli olduğuna inanmıyorum dedim. Ben inanmıyorum, siz inanmayın demedim, bana ne.. Beni zorla bu Acz-i Mendiler, Müslüman yapıp cennete mi sokmak istiyorlar? Ben istemiyorum böyle bir şey! Beni böyle döverek, öldürerek cennete mi sokacaklar? Bu ne akılsızlıktır, bu ne izansızlıktır… Şeriat istiyoruz ...

  Assange'a özgürlük! Mumia Abu Jamal  Evrensel için yazdı Temel sorularla başlayalım: Julian Assange kimdir? Ve siyasi mücadelesi neden hepimiz için önemli? 1971’de Avustralya’nın Queensland kenti Townsville’de doğan gazeteci, küresel ifşa platformu Wikileaks’in kurucusudur. Wikileaks, gizli hükümet belgelerinin toplanması ve dağıtılmasıyla dünya çapında yankı uyandırdı. Ancak Assange, güvenlik yetkililerinin  hedefine kondu, avlandı ve sonunda Büyük Britanya’da hapse atıldı. Ekvador Büyükelçiliğinde yedi yıl boyunca kendisine verilen siyasi sığınmanın ardından, büyükelçiliğe kaçarak İngiliz yargısını ihlal ettiği iddiasıyla elli haftadan fazla bir süredir maksimum güvenlikli Belmarsh Cezaevinde kalıyor. Aslında gerçekte, kendisini ABD casusluk yasasını ihlal ettiği için hapse atmak isteyen ABD’ye iade edilmesini engellemeye çalışıyordu. İngiliz Milletler Topluluğu’nun bir parçası olan Avustralya vatandaşı olan Assange’ın ABD’ye bağlılık borcu yoktur, ancak ABD emperyali...

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, sosyal hizmet modellerinden yararlanan gençlerin sağlıklı bir şekilde hayata hazırlanabilmeleri,  toplumsal yaşama uyum sürecinde desteklenmesi amacıyla “Sosyal Hizmet Modellerinden Yararlanan Gençlere Yönelik Hayata Hazırlama Rehberi” hazırladı. Gençlerin yetişkinliğe hazırlanmasına yardımcı olmak ve bakım sürecinden toplumsal hayata geçişin olabildiğince kolaylaştırmak amacıyla hazırlanan rehberde onların toplumsal hayata geçişte barınma, eğitim, meslek çalışma ve iş anlamında alabileceği destekler bulunuyor.   Rehberde gençlerin hayata atılma sürecinde karşılaşacağı durumlar ve bunlara ilişkin açıklayıcı ve yol gösterici bilgiler yer alıyor. Bakım hizmeti sonrasında toplumsal hayata hazırlanmanın önemi, bakım sonrası hizmetlere ilişkin bilgiler, bakım sonrası haklar, verilen hizmetler gibi birçok konuda gençlere faydalı bilgiler içeriyor.   Rehberde ayrıca gençlere; acil bir durumda kiminle irtibata geçebileceği, meslekler, ...

Halkların Demokrasi Partisi Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar'ın ülkenin farklı bölgelerinde başlatılan orman yangınlarıyla ilgili açıklama metni:  Hatay, iki gün boyunca yandı. Ne yazık ki, her yıl yaz aylarında ülkenin birçok bölgesinde büyük orman yangınları nedeniyle halkın, bütün toplumun zenginliği olan ormanlarımız tahrip oluyor. Bizler doğanın efendisi, hakimi değil bir parçasıyız ve en önemli görevimiz, doğayı koruyarak gelecek nesillere aktarmaktır. Doğaya yönelik saldırılar asla kabul edilemez, asla hoş görülemez. Doğa, ormanlar ve eko-sistem bütün canlılara aittir. Nerede ve hangi nedenle olursa olsun, doğaya karşı geliştirilen her türlü saldırı bütün insanlığa karşı yapılmış saldırılar kadar ağır bir suçtur. O nedenle doğaya yönelik her türlü saldırıyı, kimden gelirse gelsin kınıyoruz. Bu iktidarın ormana, doğaya ve eko sisteme bakışı son derece sorunludur. Şaibeli ihalelerle satılan yangın söndürme uçakları; güvenlik bahanesiyle yakılan hektarlarca ar...