Kayıtlar

Ocak, 2023 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Asit Kuyularından Dijital kerhaneciliğe

Resim
Dünden Bugüne Derin/Paralel Devlet Pratikleri: Asit Kuyularından Dijital kerhaneciliğe "Devlette devamlılık esastır" sözünün Türkiye'deki manasını en iyi biz Kürt'ler biliriz. Türkiye Cumhuriyeti'nde insan gibi yaşamak için vatandaşlık bağı yetmiyor. Tek tipleştirmedeki ısrar, farklı mekanizmalarla sürüyor. Fikri hür, irfanı ve vicdanı hür insanlara tahammül edilmiyor. Üniter devlet yapısı, üçüncü dünya ülkesi sıfatından kurtulamadığından, sırtını dayadığı paramiliter güçlerle yoluna devam ediyor. Bu yapı zaman içerisinde şekil de değiştirse, özündeki insanlığa düşman mantalitesi hiç sarsılmadan devam ediyor. "Öteki" olana, "aykırı" olarak kodlanana yönelik yasa, ahlak ve insanlık dışı yaptırımlarla varlığını sürdürüyor. Biz Kürt'ler ve Alevi'ler, iktidar değişse de onlarca yıldır temel hak ve hürriyetlerimize kastedenlerin değişmediğini görüyoruz.  Köyleri Yakan  zihniyetin, mega kentin havuzlu sitelerinde fişledikleri Alevi Kürtleri, ...

İleri teknolojiyi tekellerine alarak itibarsızlaştırmanın piyasasını kurmuşlar

Resim
via alismetamorphosis.blogspot Deepfake ve Yapay Zekanın Karanlık Yüzü Profesyonel telefon ve internet sahtekarlıklarıyla k işisel bilgileri kullanarak deepfake görüntülü ya da sesli iletişime geçen, içerik üreten, paylaşımlar yapan troll yapılanmalarıyla kişisel olarak baş etmek imkansız. O yüzden lütfen trollenmeyin. Zira bu mesele şaka kaldırmayacak kadar ciddi yerlere gidiyor.   Birbirinden çok f arklı sosyal ve siyasi ç evrelerde karşıma çıkan, hiç alışkın olmadığım ve birbirinin neredeyse aynı hal ve tavırları belli bir süreden sonra  kayıt altına almaya başladım .  K işi, yer/mekan, olay, tarih ve bağlantılar, yıllar içerisinde kurumsal arka planı olan bir networkün şemasını ortaya çıkardı.  ODTÜ mezunu bir sosyolog olarak   sadece evladım veya haklı davam için değil, tuzağa düşürülerek  kumanda edilen, siber zorbalıklara maruz kalan bütün çocuklar için  çaba sarf ediyorum. Karşılığında ise kurumsallaşmış sığ bir zihniyetin bitmek bilmeyen ...

Pervin Chakar, Ertan Tekin - Heyran Jaro

Resim

Seçim sath-ı maili

Resim
Arınç : Bizim dava arkadaşlığımızı, başkalarının mafya liderleriyle bir aradaki fotoğraflarıyla değerlendirmeyin -Aranızdaki buzlar eridi mi? Helallik istemiştiniz çünkü sonra bir görüşmeniz oldu mu? "Ben 1978'den beri Tayyip Bey'in gerçek dava arkadaşıyım. Aynı ideal için birlikte omuz omuza çalıştık. Allah rızası için siyaset yaptık. Milletimizin önünü, bahtını açmak için gayret ettik. Bizim dava arkadaşlığımızda hep güzel şeyler vardır. Evet, beni çok kıran, üzen bir konuşma yaptı. Ama biz birbirimizi her zaman bağışlayabiliriz. Bunun yolunu, yöntemini bilen insanlarız. Bizim dava arkadaşlığımızı, başkalarının mafya liderleriyle veya suç örgütü liderleriyle bir aradaki fotoğraflarına bakarak değerlendirmeyin. Dava dediğimiz şeyin aslını, biz kardeşler olarak bugüne kadar bilerek ve isteyerek uyguladık." [ AKP Üyesi Bülent Arınç ile söyleşi ]

Çocuklarınızı paralel devlet yapılanmalarına çalışan istismarcı çetelerden koruyun

Resim
Taraflı, Bağımlı ve Sorumsuz Yargı süreçleri via alismetamorphosis.blogspot Devlet denen kurum, bir anneyi ve evladını hedefe koymayı kendilerine iş edinen kurumsal destekli organize çetelerle baş edebilecek iradeye, güce ve saygınlığa sahip değil midir? Modern Hukukta mahkemeleri arkadan dolanarak iş yapılmaz.  Hele ki ortada çocuk istismarları, sapkın/uygunsuz eylemler, sistematik konut dokunulmazlığı ihlalleri, fuhuş, pornografik içerik üretimi, deepfake'ler,  "kayıt dışı çok yüksek gelir" gibi ithamlar havada uçuşuyorsa! Kurumlardaki Organize suç yapılanmaları eliyle; * 6284 sayılı yasayı amacının tam aksi yönde defalarca suiistimal ederek kişiyi maddi manevi yıpratmak, * Eş zamanlı olarak sapkın siber çetelerle, adi fuhuş çeteleriyle itibar suikastına yeltenmek, * Hukuki hak arayışlarını neticesiz bırakmakla kalmayıp, haklı ve mağdur birini, Blog yazılarını "hakaret" gerekçesi yaparak sayısız soruşturma ve 5 davayla kendisini savunma durumuna düşürecek bir ...

İonna Kuçuradi: "En büyük eksiklerimiz; bağlantı kurmak, olan bağlantıları görmek."

Resim
via alismetamorphosis Röportajın kamera çekimini ve kurgusunu yapan  Kazım Kızıl   para-militer çetelerin başlattığı bir kumpasa alet olmuş kişilerdendir. Uygunsuz geri bildirimlerin ilericilik iddiasındaki sol çevrelerden gelmesi sorgulanmalıdır. Kazım Kızıl'ın  o akşam ***   kim/ler tarafından benim aleyhinde   manipule edildiğini kendisinden öğrenme şansım olmadı. Ancak bildiğim bir şey var; O da ilericilik iddiasındaki entelektüel camiada kadına yönelik algının geleneksel/muhafazakar aklın gerisine düştüğü ve savunulan değerlerle taban tabana çeliştiğidir.  İonna Kuçuradi 'nin röportajda ifade ettiği gibi ; "İşine gelince insan hakları diyor, işine gelmeyince kendisi ihlal ediyor."  Türkiye'de sağ para-militizmin yanında bir de  sol para-militarizm  vardır. -  2014'te startı verilen aleyhimdeki kirli oyun ve tezgahlar vesilesiyle -   öğrenebildiğim kadarıyla her iki taraf tek  merkezden kumanda ediliyor. O tek merkezin...

Türkiye'de "Ötekileştirilen" kimliklere kurumsal destekli saldırılar

Resim
"Ödül/ suça ortak etme/ tehdit /şantaj"   döngüsüyle derinliği ve çapı her geçen gün büyüyen suç networklerine müdahale bir kamu güvenliği meselesidir SUÇLARIN ANONİMLİĞİNDEN FAYDALANANLAR KİMLİKLERİNİ SONSUZA DEK GİZLEYEMİYORLAR Belli merkezlerden kumanda edilen dezenformasyon ağının takibinin mümkün olduğu yeni gelişmelerden ortaya çıkıyor. Yapay zeka programlarıyla çalışan suç networklerine müdahale yine yapay zeka programları vasıtasıyla mümkün oluyor. Ördükleri suç ağları ÇORAP SÖKÜĞÜ gibi kendilerini ele veriyor.  Organize saldırılarda hedefteki kişi ve grupların yaşam alanlarını gasp etmeyi hedefliyorlar. Anlık konum tespitine dayanan dijital takiplerde Bylock türevi iletişim ağlarıyla haberleşiyorlar.  Emniyet birimlerinin mobese görüntülerine kolayca  sızıyorlar. Kurdukları çıkar ağlarında yasa ve ahlak dışı yollardan KAZAN/KAZAN formülüyle kendi paralel ekonomiler inşa ediyorlar. Bu işlerde rol alanlar, suç teşkil eden eylem ve söylemlerine ve dahil ol...

Uyuşturucu ve fuhuş çetelerini üzerimize salan derin/paralel odaklarla bir meselemiz var

Çocuklarımızı ve gençlerimizi zehirleyen, kızlarımızı kadınlarımızı tuzağa düşürerek kötü yollara zorlayan paramiliter çetelere karşı her kim canını ortaya koyarak mücadele verdiyse onu ya o kişileri ortadan kaldırdılar ya da itibarsızlaştırmak için ellerinden gelen her iftiraya baş vurdular. Hep diyorum; düşmana gerek yok, biz bize yeteriz (!).. Hasan Ferit Gedik 'in ve daha nicelerinin ruhlarının huzura ermesi için bu hakikatin gerekirse çivi çakar gibi beyinlere çakılması gerekiyor. Israrla, yılmadan, azimle ve sabırla...

Gazeteci Metin Göktepe katledilişinin 27'nci yılında anılıyor

  EMEP Genel Başkanı Ercüment Akdeniz: "Gün, birleşme günüdür, Türkiye'yi bu karanlıktan çıkarmak için birleşik emek cephesini yaratmamız gerekiyor. Metin'e sözümüz bu olsun!" https:// evrn.sl/PGuiv7

Sosyal devlet anlayışı mı, seçim rüşveti mi?

Resim
Hükümet borsada kupon dağıtan şirketler gibi "Konut sorununu mülk edindirmeye indirgemenin, sosyal devlet ya da sosyal projeyle alakası yok. Ucuz, güvenilir, yaşanabilir devlet konutları, yurtları AKP’nin gündeminde bile yok. Vatandaşı borçlandır, inşaat-demir-çelik tekellerini, yandaşları ihya et. Bunlardaki kafa bu. Hükümet borsada kupon dağıtan şirketler gibi. AKP oy kaybettikçe seçim rüşvetine sarılıyor. Ama bu rüşvetin yükü de uzun yıllar borçlandırılan vatandaşın sırtına bindiriliyor. Seçim ekonomisinin çarkları yoksul halkın bugünü kadar geleceğini de öğütmeye başladı. AKP’li yıllarda konut inşaat sayısı arttığı halde evsiz vatandaşların sayısı kat be kat arttı. Neden? Çünkü spekülatörler, tefeciler, emlak şirketleri ve bankalar konut topluyor, konut depoluyor. Bu oligarşik yapının son bulması için öncelikle AKP’yi göndermek gerekir." Ercüment Akdeniz / Emeğin Partisi EMEP 23

Kişisel kanaatlerin nesnel gerçeklerin önüne geçtiği hastalıklı post-truth çağı manzaraları

Resim
KANIT YOKSA HERKES SÖYLEDİKLERİNDEN SORUMLU TUTULMALIDIR. KOLEKTİF BASİRETSİZLİĞİN ÖNÜNE ANCAK BU ŞEKİLDE GEÇİLİR.  via alismetamorphosis@blogspot  -   "Dedikodulardan uzak kendi halinde minimalist bir hayat yaşıyorum. Yüzüme karşı net ve dürüst olunmadığı sürece arkamda dönen işlerin bütününe vakıf olamam. Nasıl olunur ki? Zerrece dahlim olmayan işler hakkında fikir yürütmemi bekliyorlar. İmalar ve inkârlarla yürümez bu işler. Herkes söylediklerinden sorumludur. Yalana ve çıkar ilişkilerine batmış  dezenformasyon ağlarında ne kadar ağır yargılara vardıklarını geç de olsa tek tek öğreniyorum. İnsanlar - annemde, kardeşlerimde, kimi akrabalarımda ve arkadaşlarımda olduğu gibi - doğru ile yanlışı ayırt edemeyebilirler. Kurumlar bu yüzden vardır. Eğer kurumlar da insanlar gibi hataya düşen subjektif yapılara dönüşürse, toplumda telafisi İMKANSIZ hasarlar oluşur."