"Hiçbir önerme kusursuz bilgi iddiasında bulunamaz"

via alismetamorphosis.blogspot Hiç kimse  - ruh hastası değilse -  bir başkası aleyhindeki nitelikli iftira düzeneğine, yalancı şahitliklere bedavadan dahil olmaz - [ cui bono ilkesi ] -   Yıllardır zerrece dahlim olmayan işlerle anılmama sebep olan kişi ya da kişiler umuyorum hak ettikleri cezaları alırlar. Bariz bir açığını görmedikçe insanlara insan gibi muamele eden biriyim. Ne var ki selam verdiğim, insan yerine koyduğum, arkadaş zannettiğim herkese kefil olamam.  Küçük kazançlarla yoldan çıkanlarla tek tek uğraşacak değilim.  Bunu yapması gereken devlet birimleri bellidir..! İnternetli telefona geçildiğinden beri insanların idrak edemediği örtük siber saldırılar var. İzaha muhtaç birçok kör noktayı bugünkü bilgilerimizle gün ışığına çıkarabiliyoruz. Ama soru şu: Devlet nerede?... On beş yıldır e-devlete geçen bir sistemde bu açıklar öngörülemedi mi? Ya da 'hasımlara' yönelik ahlaksız/seviyesiz saldırılara göz mü yumuldu diye düşünmeden edemiyor insan...

Siyaset ve sermaye dünyasındaki çıkar ilişkileri öyle girift bir hale gelmiş ki kimin eli kimin cebinde belli değil... Belli ve mutlak olan bir şey var: filler tepişirken olan çimenlere oluyor, yani geniş halk kitlelerine... Bunların ne uçkur savaşları biter ne de sermaye savaşları... via alismetamorphosis.blogspot Kaset/Kumpas davasının en ağır mağduru Deniz Baykal F.Gülen'i aklamıştı FETÖ'nün "kaset kumpası" davası Eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile bazı eski MHP'li yöneticilerin özel hayatlarına ilişkin görüntülerin internette yayımlanmasıyla ilgili Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) elebaşı Fetullah Gülen'in de sanıkları arasında bulunduğu davada karar açıklandı. Buna göre suç tarihinde Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM) İstihbarat Daire Başkanlığında şube müdürü olarak görev yapan Gürsel Aktepe, "siyasal hakların kullanılmasını engellemek", "konut dokunulmazlığını ihlal", "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak ele geçirilmesi" v...

Zenginler ve burjuva partileri işçi ve emekçilerin haklarını düşünmezler, onlar kapılarında sadık köleler isterler. Zenginler kârlarını arttırmaya odaklanır, burjuva partileri yandaşlık ilişkilerini sadakaya ve sadakate, dolayısıyla oya çevirmenin derdindedir...  Gerçek yurtseverler zorlu yaşam şartlarıyla mücadele edenlerin ve emekçilerin  yanında duranlardır. Bizleri yine biz düşünürüz:

via alismetamorphosis.blogspot Paramiliter yapılanmalara eklemlenen bir grup zengin züppe psiko-siber silaha dönüşen deepfake'lerle tanrıcılık oynuyor. Ses, yüz, beden algoritmalarının, "yabancı ikizi" dublörlerin ve fake hesapların kullanıldığı düzeneklerle yapılan psiko-siber saldırıların pilot uygulamalarını bizim üzerimizde deniyorlar. Hedefteki kişileri zan altında bırakmaya programlı saldırıların sonu yok. S osyal ağlardaki grupları konum tespiti ve dijital takip sistemleriyle paparazi gibi kullanan, itibarsızlaştırmayı sektöre çeviren çetelerin bu rahatlığı nereden geliyor? Sosyal ve fiziki çevrenizden insanlara, birbirine eklemlenen Whatsapp/Snapchat/Discord/Telegram gruplarına otomasyona bağlanmış gibi manipulatif bilgi ve belge servis ederek sizi istedikleri kılığa sokuyorlar. Birbirine eklemlenen networklere servis edilen manipulatif bilgi ve belgelerin tespit edilebilmesi, paylaşanlara da cezai müeyyidelerin getirilmesi gerekiyor. İnsan onur ve haysiyetiyle oy...

Kafam ezilse de Kürdüm ezilmese de Kürdüm /  via elamidirius.blogspot - "Anayasal eşitlik anlayışı vatandaşlık tanımı üzerinden kurulmadıysa orada huzur ve refah olmaz.  Bir Kürde Türk milliyetçiliği yaptırmak utanç verici bir projedir. Belki yüz yıl evvel bunu mümkün kılmak bir kıvanç meselesiydi. Ancak 2022'de bir Kürde Türk milliyetçiliğini dayatmak bir zayıflığın, algısal/zihinsel bir kusurun ve ahlaki  eksikliğin işaretidir."

Siyâsi tercihlerinden dolayı birbirine düşmanlaşmış Türkler/   via elamidirius.blogspot - "  Türkler arasında Hira Dağı'nın çocukları ile Olimpos Dağı'nın çocukları arasında bitmeyen bir iktidar mücadelesi var. Hira Dağı'nı çocukları bir süredir sosyo-ekonomik ve kültürel manada hatırı sayılır bir güç elde etmiş olsalar da Olimpos Dağı'nın çocukları kuruluş ideolojisinin mührüyle dümeni tutmaya devam ediyorlar. Yani Türkler de Kürtler gibi bir bütün ulus değil. Tek fark var. Türklerin kendi adlarıyla bir devletleri var, Kürtlerin yok. Dolayısıyla biz bölünmüş Kürtler Türk siyasetinin birer piyonundan başka şey değiliz."

via alismetamorphosis.blogspot   Check up, telekom, su artıma, kombi, kasting ajansı, sahte çekiliş aramaları, vakıf/dernek yardım vs kampanyaları için gelen telefonlar... Telefonu açmanıza bile gerek yok. Karşı tarafın sizin telefonunuza cevapsız çağrı bırakması casus yazılımı yüklemeleri için yetiyor. Telefonunuzu istedikleri biçimde yönlendiriyorlar. Sizi sürekli olarak zan altında bırakmaya programlı düzenekleri böylelikle otomasyona bağlıyorlar. YANDAŞLIK BAĞLARIYLA KENDİLERİNE YASALARDAN VE ORTAK AHLAKİ DEĞERLERDEN AZADE BİR HAREKET ALANI YARATTILAR: * Eğer muhalif görüşlere sahip biriyseniz sizi hedefe koyuyorlar. Sadece çağrı bırakarak telefonunuzu ele geçirebiliyorlar:  bknz.  Telefonunuzu sizin bilginiz ve rızanız olmadan yönlendiriyorlar.  Milliyetçi siber çetelere kurumsal destek devletin resmi birimlerinden ibaret değil. İstedikleri usulsüzlüğü yapacakları networklere sahipler  (Devlet yetiştirme yurtlarından iş sahibi yapılan gençleri bulundukları ...

  Kıymetli Mesut Yeğen Hocamız yazdı: "Kürt seçmenlerin büyük kısmının merkezde konumlanması ve Müslüman ya da özgürlükçü olsun Kürtlüğü esas almaları, ilk bakışta bir ortaklaşma durumuna işaret etse de bu ortaklaşmadan siyasi partiler arası geçişlilik hikâyesi çıkartmak mümkün değil. HDP’li ve AK Partili Kürtler açısından diğer partinin ikinci bir adres olmaktan uzak oluşu, siyasi partiler arası bir geçişlikten ziyade bir yerde bölünmüşken başka bir yerde ortaklaşan genişçe bir seçmen kesiminin mevcut olduğunu gösteriyor. Bu durum hem HDP ve AK Parti arasında geçiş ihtimalinin zayıflığına hem de bu iki grup Kürt seçmeni ortaklaştırabilecek bir aşkın program ya da vaat oluşturabilmenin hem imkânına hem de güçlüğüne işaret ediyor." [ Yazının tamamı ]

  via alismetamorphosis.blogspot O KADAR ÇOK ANEKDOT BİRİKTİ Kİ HANGİ BİRİSİNİ AKTARSAM BİLEMİYORUM... ONUN YERİNE GENEL ÇERÇEVEYİ ÇİZMEK DAHA YERİNDE OLUR. İtibarsızlaştırma piyasasını anlamayanlar küçümsüyorlar. Bu bir sektör. İşin içinde mal, mülk, tapu meseleleri de olduğundan saldırıdan nemalananların sayısı da artıyor. Paralel yapılanmalardan türeyen siber çeteler "konum ve ortak arkadaş tespitleri" nden sonra cemaat/hemşerilik/siyasi insan kaynağını devreye koyuyorlar. Aile tam da bu noktada çok önemli. Bizimkiler hem fazlasıyla naifler, hem de fevri ve kıyıcılar. Çetelerin tam da arzu ettiği biçimde dört koldan yürütülen karalama kampanyasının tuzağına düşerek beni yalnızlaştırdılar. Başka ne beklenebilir ki?.. Herkesi manipule edebilecekleri networkü kuran kurumsal destekli bir yapılanma bu. Manipulatif bilgi ve belgeyi aynı kişiye birden fazla çevreden servis ettiklerinden sağlaması alınarak yapılan oyunlarda ikna kabiliyetleri yükseliyor. Oltaya gelmeyen akli seli...

alismetamorphosis@blogspot Sürekli olarak kurgu ve hikaye üreten, sizin adınıza yazışmalar ve paylaşımlar yapan para-militer çeteler Adliye koridorlarında Yargı kararlarına yön veriyor. Nitelikli iftira düzeneklerine Yargı ve Emniyet personeli dahil edildiğinden devlette muhatap bulamıyoruz. Manipulatif bilgi ve belge üretimini yıllardır otomasyona bağlayan bu yapılanmayla baş etmenin imkanı yok, izlemekle yetiniyorum. Düzeneklerdeki İkna kabiliyeti sadece teknik manipulasyonlardan kaynaklanmıyor.  Ailemden ve çevremden hakikati görmemekte ısrar edenler ya da hakikati görmezden gelmekten maddi manevi çıkarı olanlar mücadeleme gölge düşürüyorlar. Suçun Maddi Delillerinin Üretilmesi - Nitelikli İftira Suçu  "Nitelikli iftira suçu, iftiranın maddi delil ve eserlerinin de fail tarafından üretilmesiyle suçun işlenmesidir. Suçun nitelikli halinde fail, hem iftira atmakta hem de iftira konusu fiilin işlendiğine dair delilleri üretmektedir."(TCK - 267) "Mağdura atılan iftira net...

  alismetamorphosis.blogspot Adnan Oktar'cıların yöntemlerini kullanıyorlar. Dava bombardımanlarıyla ve Yargıdaki bağlantılarıyla haklıyken haksız duruma düşürmekle kalmıyorlar bütün ömrünü Adliye koridorlarında heba ederek maddi manevi yılgınlık yaratıyorlar. YARGIDA İŞLER NASIL YÜRÜYOR? Oğlumun güvenliğiyle ilgili talep ettiğim 2019/31360 no'lu savcılık soruşturmasını kapatan, itiraz dilekçemi işleme koymayan, ikinci defa sil baştan yaptığım savcılık başvurumu aynı savcıya yönlendirerek yine işlevsiz hale getiren YARGIDA işler nasıl yürüyor? Bahse konu savcı benden şikayetçi olmuş. Polis merkezinde yüzüme okunan suçlamada savcının adının Blog'taki paylaşımlarımda geçmesi "hakaret" gerekçesi yapılmış. Şikayette benimle hiç görüşmediği ifadesi  yer alıyor. Oysa soruşturmanın akıbetini öğrenmek için 2019 Haziran'ı civarında oğlumla ilgili somut endişelerimi savcılık makamında kendisine sözlü olarak iletmiştim. Polis merkezindeki ifademde müşteki savcıyı şahsi o...

via alismetamorphosis.blogspot Haklı davama en büyük zararı verenler, arkamdan zerrece dahlim olmayan durumlarda beni savunuyormuş gibi görünüp organize suçların üzerinin örtülmesinde rol oynayanlardır.  Toplumdaki ortalama bilişsel/ahlaki seviye malum iken Emniyet/İstihbarat birimlerinde cemaat/hemşerilik/siyaset bağlantıları üzerinden konu komşuya, kapıcılara vesaireye istihbarat yaptırmak tehlikeli bir iştir. Kurumlardaki çıkar ağları paralel teşkilatlarını kurmuşlar:  İftiranın maddi delil ve eserleri aynı merkezlerde üretiyorlar, mahkemeleri arkadan dolanarak kararları manipule eden networkleri ve yalancı şahitleri devreye koyuyorlar. Üstü örtük kara propaganda ile hedefteki kişinin yaşam alanlarını gasp ediyorlar. Dört bir koldan sağlaması yapılan, maddi manevi yılgınlık yaratmaya programlı tezgahlar kuruyorlar.  TIPKI YILLARDIR BANA VE HATTA EVLADIMA YAPTIKLARI GİBİ...! İşin en vahim tarafı bu organize suçlarda çocukların da kullanılıyor olması.  Çocuklar ist...