Devletteki güç odaklarının hedefindeki Alevi ve Kürt muhalifler
alismetamorphosis.blogspot
Alevi ve Kürt muhalif kimliklere siber saldırılar örtük ve kuralsız bir savaşa dönüştü. Bu örtük ve kuralsız savaş kendi paralel ekonomisini inşa etti. Arz/taleple çalışan para-militer siber çeteler müşterilerinin talepleri doğrultusunda iş yapıyorlar. Ergen troll çeteleri, kurgu ekipleri, hacker kadroları ve bunlara eklemlenen yerellerdeki işbirlikçileriyle devasa bir suç bataklığı inşa ettiler. Profesyonel dikkat çeldirmeler için Emniyet, İstihbarat, Yargı gibi kilit kurumlardaki uzantılarıyla koordine çalışıyorlar. "Nitelikli iftira suçu, iftiranın maddi delil ve eserlerinin de fail tarafından üretilmesiyle suçun işlenmesidir." (TCK - 267) 2011-2012 tarihlerinde startı verilen, Ocak 2014'ten sonra nitelikli hale gelen, 2015 Kasım'ında derinliği ve kapsamı genişleyen karalama kampanyasını başlatanların kimliği ve adresi de bellidir. Ne var ki devlette yağlı köşeleri tutmuş çıkar odakları tarafından korunmaktadırlar.
PARA-MİLİTER SİBER ÇETLERİN AHLAK DIŞI SALDIRI DÜZENEKLERİ
Belli kişi ve gruplara yönelik sistematik saldırı ve yolsuzluklar yıllarca devletin en kilit kurumları tarafından görmezden gelindi. 15 Temmuz 2016 hezimetine rağmen Emniyet ve Yargıdaki gizli uzantılarıyla bizlere yönelik sefil saldırılarını sürdürdüler. Dijital takipler, zan altında bırakmaya programlı itibarsızlaştırma düzenekleri, manipulatif bilgi ve belgelerle hedef gösterme ve nefret suçları bugün halen devam ediyor.Alevi, Kürt, sosyalist, kadın, anne kimliklerimi hiçbir zaman pasif biçimde taşıyan biri olmadım. Sosyal sorumluluk duygum her zaman egomun üstünde oldu. Okuduğum bir roman, seyrettiğim bir film, gördüğüm güzel bir yer övülmeyi hak ediyorsa, topluma faydalı olduğunu düşündüğüm bir haber ya da yorum varsa bunu dile getirmekten geri durmam.Yurtdışında 'Düşünce Suçu' yüzünden yerinden yurdundan edilen insanlarımız arasında çok kıymetli yazarlarımız var. Onların dile getirdiği memleket hasreti her zaman içimi acıtmıştır. Kendi insanımızın anayurdumuzdan sürgün edilmesinde bizlerin de payı var. Toplum olarak sözünü sakınmadan yüksek sesle dile getirene şüpheyle yaklaştık, tavırlarımıza hep korkularımız hakim oldu. Yıllar önce okuduğum bir roman beni çok etkilemişti. Romanın yazarı İsviçre'de sürgün hayatı yaşayan bir Dersimliydi. Facebook'ta bir tanıtım sayfası olmadığını görünce beğendiğim başka bir iki romanla birlikte bu roman için de birer tanıtım sayfası açmıştım. Ne var ki sonradan fark ettiğim sistematik troll saldırılarına daha fazla mahal vermemek için bu sayfaları kapatmak durumunda kaldım.
Belli kişi ve gruplara yönelik sistematik saldırı ve yolsuzluklar yıllarca devletin en kilit kurumları tarafından görmezden gelindi. 15 Temmuz 2016 hezimetine rağmen Emniyet ve Yargıdaki gizli uzantılarıyla bizlere yönelik sefil saldırılarını sürdürdüler. Dijital takipler, zan altında bırakmaya programlı itibarsızlaştırma düzenekleri, manipulatif bilgi ve belgelerle hedef gösterme ve nefret suçları bugün halen devam ediyor.
Alevi, Kürt, sosyalist, kadın, anne kimliklerimi hiçbir zaman pasif biçimde taşıyan biri olmadım. Sosyal sorumluluk duygum her zaman egomun üstünde oldu. Okuduğum bir roman, seyrettiğim bir film, gördüğüm güzel bir yer övülmeyi hak ediyorsa, topluma faydalı olduğunu düşündüğüm bir haber ya da yorum varsa bunu dile getirmekten geri durmam.
Yurtdışında 'Düşünce Suçu' yüzünden yerinden yurdundan edilen insanlarımız arasında çok kıymetli yazarlarımız var. Onların dile getirdiği memleket hasreti her zaman içimi acıtmıştır. Kendi insanımızın anayurdumuzdan sürgün edilmesinde bizlerin de payı var. Toplum olarak sözünü sakınmadan yüksek sesle dile getirene şüpheyle yaklaştık, tavırlarımıza hep korkularımız hakim oldu.
Yıllar önce okuduğum bir roman beni çok etkilemişti. Romanın yazarı İsviçre'de sürgün hayatı yaşayan bir Dersimliydi. Facebook'ta bir tanıtım sayfası olmadığını görünce beğendiğim başka bir iki romanla birlikte bu roman için de birer tanıtım sayfası açmıştım. Ne var ki sonradan fark ettiğim sistematik troll saldırılarına daha fazla mahal vermemek için bu sayfaları kapatmak durumunda kaldım.